ج س م

KÖK HARFLER:  ج س م

ANLAM: 

جَسُمَ : Bir şeyi büyükmek. İri, cüsseli olmak.

AÇIKLAMA:

Cisim; uzunluk, genişlik ve derinliği olan şeydir. Cismin parçaları ne kadar kesilirse kesilsin, ne kadar parçalara ayrılırsa ayrılsın, cisim olmaktan çıkamaz. (Müfredât)

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek Açıklama
جِسْمٌ isim 2 Canlının cesedi/bedeni 2/247 Çoğulu: أَجْسَامٌ

Toplam 2


BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

  • جِسْمٌ (a)
  • جِسْمٌ (b)
  • جَسِيمٌ

Zıt Manada Kelimeler

  • جَسِيمٌ
    • صَغِيرٌ > bak: ص غ ر
    • ضَئِيلٌ

AÇIKLAMA:

CİSİM, CİRM, CÜSSE ve CESED kelimeleri arasındaki benzerlik ve farklar

( ج ث ث – ج ر م – ج س د – ج س م )

Cisim kelimesi; cirm, cüsse, şahs ve cesed hakkında kullanılan genel bir isimdir. (Farklar Sözlüğü 224) Cirm, cüsse, şahs, cesed kelimeleri ise, cisim kavramının altında yer alırlar ve daha özel manalar taşırlar. Bknz: ( ج ث ثج ر مج س د )

CESED ile CİSİM kelimeleri arasındaki fark

( ج س د – ج س م )

Cesed kelimesi, cisim kelimesi gibidir fakat ondan daha özeldir. Sadece insan için “cesed” kelimesi kullanılır. Ayrıca cesed rengi olan şeydir. Cisim ise herhangi bir rengi olmayan su, hava gibi şeylerdir. (Müfredât) Bknz: ( ج س د )

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Cisim جِسْم 1: Katı maddenin biçim almış durumu. 2: Gövde, beden, vücut.  Çoğul: Ecsâm, Cüsûm
Cismânî جِسْمَانِيّ 1: Cisimle, bedenle ilgili.  2: Ruhanî karşıtı. Yalnız maddi temellere dayanan.
Cesîm جَسِيم Büyük, iri, kocaman.
Ecsem أَجْسَم Cesim, pek iri, gövdesi büyük olan. İri yarı kişi.
Cesâmet جَسَامَة 1: Büyük olma durumu, ululuk.  2: Büyüklere yaraşır bağışlayıcı davranış.
Tecsîm تَجْسِيم Vücudlu gösterilme. Cisimlendirme.
Mücessem مُجَسَّم 1: Cisim durumunda olan. 2: Soyut kavramlar için somut bir varlıkta tam olarak belirmiş olan.
Tecessüm تَجَسُّم 1: Boyut kazanma, cisimlenme. 2: Görünmeye başlama, belirme. 3: Göz önüne gelme, canlanma.
Mütecessim مُتَجَسِّم Şekillenen, cisimlenerek görünen, gözle görünen.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

جِسْمٌ : İsim. Çoğulu: أَجْسَام

2:247 قَالَ إِنَّ اللَّهَ اصْطَفَاهُ عَلَيْكُمْ وَزَادَهُ بَسْطَةً فِي الْعِلْمِ وَالْجِسْمِ
Diyanet Meali: Peygamberleri şöyle dedi: “Şüphesiz Allah, onu sizin üzerinize (hükümdar) seçti, onun bilgisini ve gücünü artırdı.” 
63:4 وَإِذَا رَأَيْتَهُمْ تُعْجِبُكَ أَجْسَامُهُمْ
Diyanet Meali: Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider.