ز و ل

KÖK HARFLER: ز و ل

ANLAM: 

زَالَ : Bir şey uzaklaşmak; ayrılmak; yerinden olmak; kaymak; zail olmak; uzak veya kayıp olmak; varlığına son vermek; ziyan olmak; bir karmaşa veya çalkantı halinde olmak; yerinden oynamak. 

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
زَالَ fiil-I 3 Zail oldu, yitti, ortadan kalktı 35/41
زَوَالٌ isim 1 Zail olmak 14/44

Toplam 4

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

  • زَالَ
    • اِنْقَشَعَ
    • تَبَدَّدَ
  • زَوَالٌ

Zıt Manada Kelimeler

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Zevâl زَوَال Zail olma, sona erme.
Zâil زَائِل Geçen, geçici. Çoğul: Zevâil
İzâle إِزَالَة Zevale erdirmek. Gidermek.
İstizâle اِسْتِزَالَة Yok edilme, izale olma.
Zavallı ——— Acınacak kadar kötü durumda bulunan, mutsuz.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

زَالَ : Fiil-I.

14:46 وَإِنْ كَانَ مَكْرُهُمْ لِتَزُولَ مِنْهُ الْجِبَالُ
Diyanet Meali: Tuzakları yüzünden dağlar yerinden oynayacak olsa bile, (tuzakları Allah katındadır: Allah, onu bilir).
35:41 إِنَّ اللَّهَ يُمْسِكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ أَنْ تَزُولَا
Diyanet Meali: Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri, yok olup gitmesinler diye (kurduğu düzende) tutuyor. 
35:41 وَلَئِنْ زَالَتَا إِنْ أَمْسَكَهُمَا مِنْ أَحَدٍ مِنْ بَعْدِهِ
Diyanet Meali: Andolsun, eğer onlar (yörüngelerinden sapıp) yok olur giderlerse, O’ndan başka hiç kimse onları tutamaz.

زَوَالٌ : İsim. 

14:44 أَوَلَمْ تَكُونُوا أَقْسَمْتُمْ مِنْ قَبْلُ مَا لَكُمْ مِنْ زَوَالٍ
Diyanet Meali: “Daha önce siz, sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz?”