KÖK HARFLER: ز ه ر
ANLAM:
زَهَرَ : (Yüz) parlamak, parıldamak, ışıldamak, ışık yaymak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
زَهْرَةٌ | isim | 1 | Çiçek, dünya hayatının güzelliği, çekiciliği | 20/131 |
| Toplam | 1 |
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Zehr (Zehre) | زَهْر(ة) | Çiçek. | Çoğul: Ezhâr |
Mezher | مَزْهَر | Çiçeklik. |
|
Mezhere | مَزْهَرَة | Çiçek bahçesi. |
|
Zehrâ | زَهْرَاء | Çok beyaz ve parlak yüzlü. Ay yüzlü. |
|
Zühre | زُهْرَة | Çoban Yıldızı. |
|
Zührevî | زُهْرِيّ | Frengi, bel soğukluğu vb. cinsel ilişkilerle bulaşan, zührevi hastalık. | Zührevî hastalıklar |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
زَهْرَةٌ : İsim.
20:131 | وَلَا تَمُدَّنَّ عَيْنَيْكَ إِلَىٰ مَا مَتَّعْنَا بِهِ أَزْوَاجًا مِنْهُمْ زَهْرَةَ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا |
Diyanet Meali: | Onlardan bazı kesimlere, dünya hayatının süsü olarak verdiğimiz şeylere gözünü dikme. |