KÖK HARFLER: ز ج ر
ANLAM:
زَجَرَ : Bir haykırma veya bir serzenişle çocuğu azarlamak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
Tür | Adet | Anlam | Örnek | Açıklama | |
اِزْدَجَرَ | fiil-VIII | 1 | Azarladı, yasakladı, menetti. | 54/9 | Meçhulü: اُزْدُجِرَ |
زَجْرَةٌ | isim | 2 | Bağırış, bir haykırış. (Ayette) sûra üfürüş. | 37/19 | |
زَجْرٌ | isim | 1 | İtip kakmak, bağırmak, menetmek, kovmak, yasaklamak. | 37/2 | |
زَاجِرَةٌ | isim | 1 | Bunlar, bulutları sevk eden veya şeytanları tard edip kovan, ya da iyiliği ilham etmekle kulları kötü şeyleri işlemekten alıkoyan meleklerdir. | 37/2 | |
مُزْدَجَرٌ | isim | 1 | Azarlamak, yasaklamak, menetmek. | 54/4 | |
Toplam | 6 |
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Kök Harflerinin Yer Değişimi
Benzer Manada Kelimeler
- زَجَرَ
- زَاجِرٌ
- مَانِعٌ > bak: م ن ع
- رَادِعٌ
Zıt Manada Kelimeler
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Zec(i)r | زَجْر | Men etmek. Zor kullanım. |
|
Zecrî | زَجْرِي | Zorlayıcı, zorlayan, yasaklayan. |
|
Zecriyye | زَجْرِيَّة | İçkilerden alınan vergi. |
|
Zâcir | زَاجِر | Zorlayan. | Çoğul: Zâcirât |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
اِزْدَجَرَ : Fiil-VIII. Meçhulü: اُزْدُجِرَ
54:9 | فَكَذَّبُوا عَبْدَنَا وَقَالُوا مَجْنُونٌ وَازْدُجِرَ |
Diyanet Meali: | Onlar kulumuzu yalanlayıp “Bu bir delidir” dediler ve kulumuz (tebliğ görevinden) alıkonuldu. |
زَجْرَةٌ : İsim.
37:19 | فَإِنَّمَا هِيَ زَجْرَةٌ وَاحِدَةٌ فَإِذَا هُمْ يَنْظُرُونَ |
Diyanet Meali: | O ancak şiddetli bir sesten ibarettir. Bir de bakarsın ki onlar (diriltilmiş hazır) beklemektedirler. * |
79:13 | فَإِنَّمَا هِيَ زَجْرَةٌ وَاحِدَةٌ |
Diyanet Meali: | Hâlbuki o, bir haykırıştan (sûr’un üfürülmesinden) ibarettir. * |
زَجْرٌ : İsim. Masdar.
37:2 | فَالزَّاجِرَاتِ زَجْرًا |
Diyanet Meali: | Haykırarak sevk edenlere…* |
زَاجِرَاتٌ : İsim. İsm-i Fâil. Kurallı bayan çoğul. Tekili: زَاجِرَةٌ
37:2 | فَالزَّاجِرَاتِ زَجْرًا |
Diyanet Meali: | Haykırarak sevk edenlere…* |
مُزْدَجَرٌ : İsim. İsm-i Mef’ûl. İftiâl Bâbı (VIII. Bâb).
54:4 | وَلَقَدْ جَاءَهُمْ مِنَ الْأَنْبَاءِ مَا فِيهِ مُزْدَجَرٌ |
Diyanet Meali: | Andolsun, onlara içinde caydırıcı tehditlerin bulunduğu haberler geldi. * |