ي و م

KÖK HARFLER:  ي و م

ANLAM: 

يَاوَمَ : Bir şeyi günler içinde yapmak.

AÇIKLAMA:

اَلْيَوْمُ : Zaman olarak güneşin doğması ile batması arasındaki süreyi ifade eder. Kimi zaman da süre dikkate alınmaksızın, herhangi bir zaman dilimini anlatır. (Müfredât)

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


TürAdetAnlamÖrnekAçıklama
يَوْمٌisim405Gün, gündüz1/4Çoğulu: اَيَّامٌ
يَوْمَئِذٍisim70O gün3/167

Toplam475


BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Mahreci Benzeyen Kökler

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Yevm يَوْم Gün. Yirmi dört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Çoğulu: Eyyâm
Yevmî(iyye) يَوْمِيَّة Günlük, gündelik.
Müyâveme مُيَاوَمَة Günlüğüne tutma. Gündelik üzere pazarlık etme.
Heyamola ——— Bir gemici deyimi: Yolun açık olsun.

AÇIKLAMA:

Heyamola: “Eyyâm ola” ifadesinin değişime uğramış halidir. Bir gemici deyimidir. “Yolun açık olsun” anlamındadır. Eyyâm: “1. Zaman 2. Nüfuz, iktidar 3. Gemiye müsait rüzgâr” demektir. Buradaki anlamı, “Gemiye müsait rüzgar olsun” şeklindedir. (Nişanyan Sözlük)

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

يَوْمٌ : İsim. Çoğulu: اَيَّامٌ

1:4مَالِكِ يَوْمِ الدِّينِ
Diyanet Meali:Hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) mâliki…*
2:8وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَقُولُ آمَنَّا بِاللَّهِ وَبِالْيَوْمِ الْآخِرِ وَمَا هُمْ بِمُؤْمِنِينَ
Diyanet Meali:İnsanlardan, inanmadıkları hâlde, “Allah’a ve ahiret gününe inandık” diyenler de vardır. *
2:48وَاتَّقُوا يَوْمًا لَا تَجْزِي نَفْسٌ عَنْ نَفْسٍ شَيْئًا
Diyanet Meali:Öyle bir günden sakının ki, o gün hiç kimse bir başkası adına bir şey ödeyemez.
2:62مَنْ آمَنَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَعَمِلَ صَالِحًا فَلَهُمْ أَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْ
Diyanet Meali:Allah’a ve ahiret gününe inanan ve salih ameller işleyenler için Rableri katında mükâfat vardır.
2:80وَقَالُوا لَنْ تَمَسَّنَا النَّارُ إِلَّا أَيَّامًا مَعْدُودَةً
Diyanet Meali:Bir de dediler ki: “Bize ateş, sayılı birkaç günden başka asla dokunmayacaktır.”
2:123وَاتَّقُوا يَوْمًا لَا تَجْزِي نَفْسٌ عَنْ نَفْسٍ شَيْئًا وَلَا يُقْبَلُ مِنْهَا عَدْلٌ
Diyanet Meali:Kimsenin kimse namına bir şey ödemeyeceği, hiç kimseden fidye alınmayacağı … günden sakının.
2:126وَارْزُقْ أَهْلَهُ مِنَ الثَّمَرَاتِ مَنْ آمَنَ مِنْهُمْ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ
Diyanet Meali:“(Rabbim! Bu şehri güvenli bir şehir kıl). Halkından Allah’a ve ahiret gününe iman edenleri her türlü ürünle rızıklandır.”
2:177وَلَٰكِنَّ الْبِرَّ مَنْ آمَنَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَالْمَلَائِكَةِ وَالْكِتَابِ
Diyanet Meali:Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara (ve peygamberlere) iman edenlerin … tutum ve davranışlarıdır.
2:184فَمَنْ كَانَ مِنْكُمْ مَرِيضًا أَوْ عَلَىٰ سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِنْ أَيَّامٍ أُخَرَ
Diyanet Meali:(Oruç, sayılı günlerdedir). Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar.
2:185وَمَنْ كَانَ مَرِيضًا أَوْ عَلَىٰ سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِنْ أَيَّامٍ أُخَرَ
Diyanet Meali:Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun.
2:196فَمَنْ لَمْ يَجِدْ فَصِيَامُ ثَلَاثَةِ أَيَّامٍ فِي الْحَجِّ وَسَبْعَةٍ إِذَا رَجَعْتُمْ
Diyanet Meali:(Kurban) bulamayan kimse üçü hacda, yedisi de döndüğünüz zaman (olmak üzere tam on gün) oruç tutar.
2:203وَاذْكُرُوا اللَّهَ فِي أَيَّامٍ مَعْدُودَاتٍ
Diyanet Meali:Sayılı günlerde Allah’ı anın (telbiye ve tekbir getirin).
2:203فَمَنْ تَعَجَّلَ فِي يَوْمَيْنِ فَلَا إِثْمَ عَلَيْهِ وَمَنْ تَأَخَّرَ فَلَا إِثْمَ عَلَيْهِ
Diyanet Meali:Kim iki gün içinde acele edip (Mina’dan Mekke’ye) dönerse, ona günah yoktur. Kim geri kalırsa, ona da günah yoktur.
2:228وَلَا يَحِلُّ لَهُنَّ أَنْ يَكْتُمْنَ مَا خَلَقَ اللَّهُ فِي أَرْحَامِهِنَّ إِنْ كُنَّ يُؤْمِنَّ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ
Diyanet Meali:Eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorlarsa, Allah’ın kendi rahimlerinde yarattığını gizlemeleri onlara helâl olmaz.
2:232ذَٰلِكَ يُوعَظُ بِهِ مَنْ كَانَ مِنْكُمْ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ
Diyanet Meali:Bununla içinizden Allah’a ve ahiret gününe iman edenlere öğüt verilmektedir.
2:254أَنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاكُمْ مِنْ قَبْلِ أَنْ يَأْتِيَ يَوْمٌ لَا بَيْعٌ فِيهِ وَلَا خُلَّةٌ
Diyanet Meali:Hiçbir alışverişin, hiçbir dostluğun (ve hiçbir şefaatin) olmadığı kıyamet günü gelmeden önce, size rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayın.
2:259قَالَ كَمْ لَبِثْتَ قَالَ لَبِثْتُ يَوْمًا أَوْ بَعْضَ يَوْمٍ
Diyanet Meali:Ve ona sordu: “Ne kadar (ölü) kaldın?” O, “Bir gün veya bir günden daha az kaldım” diye cevap verdi.
2:259قَالَ كَمْ لَبِثْتَ قَالَ لَبِثْتُ يَوْمًا أَوْ بَعْضَ يَوْمٍ
Diyanet Meali:Ve ona sordu: “Ne kadar (ölü) kaldın?” O, “Bir gün veya bir günden daha az kaldım” diye cevap verdi.
2:264كَالَّذِي يُنْفِقُ مَالَهُ رِئَاءَ النَّاسِ وَلَا يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ
Diyanet Meali:Allah’a ve ahiret gününe inanmadığı hâlde insanlara gösteriş olsun diye malını harcayan kimse gibi, (sadakalarınızı başa kakmak ve gönül kırmak suretiyle boşa çıkarmayın).
2:281وَاتَّقُوا يَوْمًا تُرْجَعُونَ فِيهِ إِلَى اللَّهِ
Diyanet Meali:Öyle bir günden sakının ki, o gün hepiniz Allah’a döndürülüp götürüleceksiniz.
3:9رَبَّنَا إِنَّكَ جَامِعُ النَّاسِ لِيَوْمٍ لَا رَيْبَ فِيهِ
Diyanet Meali:“Rabbimiz! Şüphesiz sen, hakkında şüphe olmayan bir günde insanları toplayacaksın.”
3:25فَكَيْفَ إِذَا جَمَعْنَاهُمْ لِيَوْمٍ لَا رَيْبَ فِيهِ
Diyanet Meali:Bakalım, kendilerini o geleceğinde hiç şüphe olmayan gün için bir araya topladığımız vakit, hâlleri nice olacaktır.
3:41قَالَ آيَتُكَ أَلَّا تُكَلِّمَ النَّاسَ ثَلَاثَةَ أَيَّامٍ إِلَّا رَمْزًا
Diyanet Meali:Allah da şöyle dedi: “Senin için alâmet, insanlarla üç gün konuşamaman, ancak işaretleşebilmendir.”
3:55وَجَاعِلُ الَّذِينَ اتَّبَعُوكَ فَوْقَ الَّذِينَ كَفَرُوا إِلَىٰ يَوْمِ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:(Hani Allah şöyle buyurmuştu: “Ey İsa! Şüphesiz, senin hayatına ben son vereceğim. Seni kendime yükselteceğim. Seni inkâr edenlerden kurtararak temizleyeceğim) ve sana uyanları kıyamete kadar küfre sapanların üstünde tutacağım.”
3:114يُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ
Diyanet Meali:Onlar, Allah’a ve ahiret gününe inanırlar. İyiliği emrederler. Kötülükten men ederler…
3:140وَتِلْكَ الْأَيَّامُ نُدَاوِلُهَا بَيْنَ النَّاسِ
Diyanet Meali:İşte (iyi veya kötü) günleri insanlar arasında (böyle) döndürür dururuz.
3:161وَمَا كَانَ لِنَبِيٍّ أَنْ يَغُلَّ وَمَنْ يَغْلُلْ يَأْتِ بِمَا غَلَّ يَوْمَ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:Hiçbir peygamberin emanete hıyanet etmesi düşünülemez. Kim hıyanet ederse, kıyamet günü, hıyanet ettiği şeyle birlikte gelir.
4:38وَالَّذِينَ يُنْفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ رِئَاءَ النَّاسِ وَلَا يُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَلَا بِالْيَوْمِ الْآخِرِ
Diyanet Meali:Bunlar, mallarını insanlara gösteriş için harcayan, Allah’a ve ahiret gününe de inanmayan kimselerdir.
4:39وَمَاذَا عَلَيْهِمْ لَوْ آمَنُوا بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ
Diyanet Meali:Bunlar, Allah’a ve ahiret gününe iman etselerdi … kendilerine ne zarar gelirdi?
4:59فَرُدُّوهُ إِلَى اللَّهِ وَالرَّسُولِ إِنْ كُنْتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ
Diyanet Meali:(Herhangi bir hususta anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde), Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resûlüne arz edin.
4:87اللَّهُ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ لَيَجْمَعَنَّكُمْ إِلَىٰ يَوْمِ الْقِيَامَةِ لَا رَيْبَ فِيهِ
Diyanet Meali:Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayandır. Andolsun, sizi kıyamet gününde mutlaka bir araya toplayacaktır. Bunda asla şüphe yoktur.
4:136وَمَنْ يَكْفُرْ بِاللَّهِ وَمَلَائِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالًا بَعِيدًا
Diyanet Meali:Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr ederse, derin bir sapıklığa düşmüş olur.
4:162وَالْمُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ أُولَٰئِكَ سَنُؤْتِيهِمْ أَجْرًا عَظِيمًا
Diyanet Meali:(O namazı kılanlar, zekâtı verenler), Allah’a ve ahiret gününe inananlar var ya, işte onlara büyük bir mükâfat vereceğiz.
5:14فَأَغْرَيْنَا بَيْنَهُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَاءَ إِلَىٰ يَوْمِ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:Bu sebeple, biz de aralarına kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kini salıverdik.
5:36لِيَفْتَدُوا بِهِ مِنْ عَذَابِ يَوْمِ الْقِيَامَةِ مَا تُقُبِّلَ مِنْهُمْ
Diyanet Meali:(Şüphesiz yeryüzünde olanların hepsi ve yanında bir o kadarı daha kendilerinin olsa da) onu kıyamet gününün azabından kurtulmak için fidye verecek olsalar, onlardan yine kabul edilmez.
5:64وَأَلْقَيْنَا بَيْنَهُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَاءَ إِلَىٰ يَوْمِ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:Biz onların arasına kıyamete kadar düşmanlık ve kin saldık.
5:69مَنْ آمَنَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَعَمِلَ صَالِحًا فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ
Diyanet Meali:“Allah’a ve ahiret gününe inanan ve salih ameller işleyenler için hiçbir korku yoktur.”
5:89فَمَنْ لَمْ يَجِدْ فَصِيَامُ ثَلَاثَةِ أَيَّامٍ
Diyanet Meali:Kim (bu imkânı) bulamazsa, onun keffareti üç gün oruç tutmaktır.
5:119قَالَ اللَّهُ هَٰذَا يَوْمُ يَنْفَعُ الصَّادِقِينَ صِدْقُهُمْ
Diyanet Meali:Allah, şöyle diyecek: “Bugün, doğrulara, doğruluklarının yarar sağlayacağı gündür.”
6:12لَيَجْمَعَنَّكُمْ إِلَىٰ يَوْمِ الْقِيَامَةِ لَا رَيْبَ فِيهِ
Diyanet Meali:Andolsun sizi mutlaka kıyamet gününe toplayacak. Bunda hiç şüphe yok.
6:15قُلْ إِنِّي أَخَافُ إِنْ عَصَيْتُ رَبِّي عَذَابَ يَوْمٍ عَظِيمٍ
Diyanet Meali:De ki: “Ben Rabbime isyan edersem gerçekten, büyük bir günün (kıyamet gününün) azabından korkarım.” *
6:130أَلَمْ يَأْتِكُمْ رُسُلٌ مِنْكُمْ يَقُصُّونَ عَلَيْكُمْ آيَاتِي وَيُنْذِرُونَكُمْ لِقَاءَ يَوْمِكُمْ هَٰذَا
Diyanet Meali:“İçinizden size âyetlerimi anlatan ve bu gününüzün gelip çatacağı hakkında sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?”
7:14قَالَ أَنْظِرْنِي إِلَىٰ يَوْمِ يُبْعَثُونَ
Diyanet Meali:Şeytan dedi ki: “(Öyle ise) bana insanların tekrar diriltilecekleri güne kadar süre ver.” *
7:51فَالْيَوْمَ نَنْسَاهُمْ كَمَا نَسُوا لِقَاءَ يَوْمِهِمْ هَٰذَا
Diyanet Meali:İşte onlar bu günlerine kavuşacaklarını nasıl unuttular (ve âyetlerimizi nasıl inkâr edip durdularsa), biz de onları bugün öyle unuturuz.
7:54إِنَّ رَبَّكُمُ اللَّهُ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ
Diyanet Meali:Şüphesiz sizin Rabbiniz, gökleri ve yeri altı gün içinde (altı evrede) yaratandır…
7:59إِنِّي أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ عَظِيمٍ
Diyanet Meali:“Şüphesiz ben sizin adınıza büyük bir günün azabından korkuyorum.”
7:167وَإِذْ تَأَذَّنَ رَبُّكَ لَيَبْعَثَنَّ عَلَيْهِمْ إِلَىٰ يَوْمِ الْقِيَامَةِ مَنْ يَسُومُهُمْ سُوءَ الْعَذَابِ
Diyanet Meali:Hani Rabbin, elbette kıyamet gününe kadar onlara azabın en kötüsünü tattıracak kimseleri göndereceğini bildirmişti.
9:3وَأَذَانٌ مِنَ اللَّهِ وَرَسُولِهِ إِلَى النَّاسِ يَوْمَ الْحَجِّ الْأَكْبَرِ
Diyanet Meali:Hacc-ı ekber gününde, Allah ve Resûlünden bütün insanlara bir bildiridir…
9:18إِنَّمَا يَعْمُرُ مَسَاجِدَ اللَّهِ مَنْ آمَنَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ
Diyanet Meali:Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan … kimseler imar eder.
9:19أَجَعَلْتُمْ سِقَايَةَ الْحَاجِّ وَعِمَارَةَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ كَمَنْ آمَنَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ
Diyanet Meali:Siz hacılara su dağıtmayı ve Mescid-i Haram’ın bakım ve onarımını, Allah’a ve âhiret gününe iman edip (Allah yolunda cihad eden) kimselerin amelleri gibi mi tuttunuz?
9:25لَقَدْ نَصَرَكُمُ اللَّهُ فِي مَوَاطِنَ كَثِيرَةٍ وَيَوْمَ حُنَيْنٍ
Diyanet Meali:Andolsun, Allah birçok yerde ve Huneyn savaşı gününde size yardım etmiştir.
9:29قَاتِلُوا الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَلَا بِالْيَوْمِ الْآخِرِ
Diyanet Meali:Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyen … kimselerle, (küçülerek, boyun eğerek kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar) savaşın.
9:35يَوْمَ يُحْمَىٰ عَلَيْهَا فِي نَارِ جَهَنَّمَ فَتُكْوَىٰ بِهَا جِبَاهُهُمْ وَجُنُوبُهُمْ
Diyanet Meali:O gün bunlar cehennem ateşinde kızdırılacak da onların alınları, böğürleri (ve sırtları) bunlarla dağlanacak…
9:36إِنَّ عِدَّةَ الشُّهُورِ عِنْدَ اللَّهِ اثْنَا عَشَرَ شَهْرًا فِي كِتَابِ اللَّهِ يَوْمَ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ
Diyanet Meali:Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah katında ayların sayısı on ikidir.
9:44لَا يَسْتَأْذِنُكَ الَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ أَنْ يُجَاهِدُوا
Diyanet Meali:Allah’a ve âhiret gününe iman edenler, (mallarıyla ve canlarıyla) cihad etmekten geri kalmak için senden izin istemezler. 
9:45إِنَّمَا يَسْتَأْذِنُكَ الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ
Diyanet Meali:Ancak Allah’a ve ahiret gününe inanmayan … kimseler senden izin isterler.
9:77فَأَعْقَبَهُمْ نِفَاقًا فِي قُلُوبِهِمْ إِلَىٰ يَوْمِ يَلْقَوْنَهُ
Diyanet Meali:(Allah’a verdikleri sözü tutmadıkları ve yalan söyledikleri için) O da kalplerine, kendisiyle karşılaşacakları güne kadar (sürecek) bir nifak soktu.
9:99وَمِنَ الْأَعْرَابِ مَنْ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ
Diyanet Meali:Bedevîlerden kimileri de vardır ki, Allah’a ve ahiret gününe inanır.
9:108لَمَسْجِدٌ أُسِّسَ عَلَى التَّقْوَىٰ مِنْ أَوَّلِ يَوْمٍ أَحَقُّ أَنْ تَقُومَ فِيهِ
Diyanet Meali:İlk günden temeli takva (Allah’a karşı gelmekten sakınmak) üzerine kurulan mescit (Kuba mescidi), içinde namaz kılmana elbette daha lâyıktır.
10:3إِنَّ رَبَّكُمُ اللَّهُ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ
Diyanet Meali:Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı gün içinde (altı evrede) yaratandır…
10:15إِنِّي أَخَافُ إِنْ عَصَيْتُ رَبِّي عَذَابَ يَوْمٍ عَظِيمٍ
Diyanet Meali:Eğer Rabbime isyan edecek olursam, elbette büyük bir günün azabından korkarım.”
10:28وَيَوْمَ نَحْشُرُهُمْ جَمِيعًا ثُمَّ نَقُولُ لِلَّذِينَ أَشْرَكُوا مَكَانَكُمْ
Diyanet Meali:Onların hepsini bir araya toplayacağımız, sonra da Allah’a ortak koşanlara, “(Siz de, ortaklarınız da) yerinizde bekleyin” diyeceğimiz günü düşün.
10:45وَيَوْمَ يَحْشُرُهُمْ كَأَنْ لَمْ يَلْبَثُوا إِلَّا سَاعَةً مِنَ النَّهَارِ
Diyanet Meali:Onları yeniden diriltip hepsini bir araya toplayacağı gün, sanki gündüzün bir saatinden başka kalmamışlar (yeni ayrılmışlar) gibi, (aralarında tanışırlar).
10:60وَمَا ظَنُّ الَّذِينَ يَفْتَرُونَ عَلَى اللَّهِ الْكَذِبَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:Allah’a karşı yalan uyduranların, kıyamet günü hakkındaki zanları nedir?
10:92فَالْيَوْمَ نُنَجِّيكَ بِبَدَنِكَ لِتَكُونَ لِمَنْ خَلْفَكَ آيَةً
Diyanet Meali:Biz de bugün bedenini, arkandan geleceklere ibret olman için, kurtaracağız.
10:93إِنَّ رَبَّكَ يَقْضِي بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فِيمَا كَانُوا فِيهِ يَخْتَلِفُونَ
Diyanet Meali:Şüphesiz ki, ayrılığa düşmüş oldukları şeyler hakkında Rabbin kıyamet günü aralarında hükmünü verecektir.
10:102فَهَلْ يَنْتَظِرُونَ إِلَّا مِثْلَ أَيَّامِ الَّذِينَ خَلَوْا مِنْ قَبْلِهِمْ
Diyanet Meali:Onlar sadece, kendilerinden önce gelip geçenlerin başlarına gelen (azap dolu) günlerin benzerini mi bekliyorlar?
11:3وَإِنْ تَوَلَّوْا فَإِنِّي أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ كَبِيرٍ
Diyanet Meali:Eğer yüz çevirirseniz, ben sizin adınıza büyük bir günün azabından korkuyorum.
11:7وَهُوَ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ
Diyanet Meali:O, (hanginizin amelinin daha güzel olacağı konusunda sizi imtihan için, henüz Arş’ı  su üstünde iken) gökleri ve yeri altı gün içinde (altı evrede) yaratandır.
11:8أَلَا يَوْمَ يَأْتِيهِمْ لَيْسَ مَصْرُوفًا عَنْهُمْ
Diyanet Meali:İyi bilin ki, azap onlara geleceği gün, kendilerinden bir daha uzaklaştırılmaz…
11:26أَنْ لَا تَعْبُدُوا إِلَّا اللَّهَ إِنِّي أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ أَلِيمٍ
Diyanet Meali:“Allah’tan başkasına ibadet ve kulluk etmeyin. Doğrusu ben sizin adınıza elem dolu bir günün azabından korkuyorum.” *
11:43قَالَ لَا عَاصِمَ الْيَوْمَ مِنْ أَمْرِ اللَّهِ إِلَّا مَنْ رَحِمَ
Diyanet Meali:Nûh, “Bugün Allah’ın rahmet ettikleri hariç, O’nun azabından korunacak hiç kimse yoktur” dedi.
11:60وَأُتْبِعُوا فِي هَٰذِهِ الدُّنْيَا لَعْنَةً وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:Onlar, hem bu dünyada, hem de kıyamet gününde lânete uğratıldılar.
11:65فَعَقَرُوهَا فَقَالَ تَمَتَّعُوا فِي دَارِكُمْ ثَلَاثَةَ أَيَّامٍ
Diyanet Meali:Derken onu kestiler. Salih, dedi ki: “Yurdunuzda üç gün daha yaşayın. (Sonra helâk olacaksınız.)”
11:77سِيءَ بِهِمْ وَضَاقَ بِهِمْ ذَرْعًا وَقَالَ هَٰذَا يَوْمٌ عَصِيبٌ
Diyanet Meali:(Elçilerimiz Lût’a gelince) onların yüzünden üzüldü, göğsü daraldı ve “Bu çok zor bir gün” dedi.
11:84إِنِّي أَرَاكُمْ بِخَيْرٍ وَإِنِّي أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ مُحِيطٍ
Diyanet Meali:“Ben sizi bolluk içinde görüyorum. Ben sizin adınıza kuşatıcı bir günün azabından korkuyorum.”
11:98يَقْدُمُ قَوْمَهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فَأَوْرَدَهُمُ النَّارَ
Diyanet Meali:Firavun, kıyamet gününde kavminin önüne geçecek ve onları ateşe götürecektir.
11:99وَأُتْبِعُوا فِي هَٰذِهِ لَعْنَةً وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:Onlar, hem bu dünyada, hem de kıyamet gününde lânete uğratıldılar.
11:103ذَٰلِكَ يَوْمٌ مَجْمُوعٌ لَهُ النَّاسُ
Diyanet Meali:Bu, insanların (hesap ve ceza için) toplanacakları bir gündür.
11:103وَذَٰلِكَ يَوْمٌ مَشْهُودٌ
Diyanet Meali:Bu, herkesin toplanıp bir araya geleceği bir gündür.
11:105يَوْمَ يَأْتِ لَا تَكَلَّمُ نَفْسٌ إِلَّا بِإِذْنِهِ
Diyanet Meali:O gün geldiği zaman Allah’ın izni olmadan hiçbir kimse konuşamaz.
12:54فَلَمَّا كَلَّمَهُ قَالَ إِنَّكَ الْيَوْمَ لَدَيْنَا مَكِينٌ أَمِينٌ
Diyanet Meali:Onunla konuşunca dedi ki: “Şüphesiz bugün sen yanımızda yüksek makam sahibi ve güvenilir bir kişisin.”
12:92قَالَ لَا تَثْرِيبَ عَلَيْكُمُ الْيَوْمَ
Diyanet Meali:Yûsuf dedi ki: “Bugün size kınama yok.”
14:5أَنْ أَخْرِجْ قَوْمَكَ مِنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ وَذَكِّرْهُمْ بِأَيَّامِ اللَّهِ
Diyanet Meali:“Kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara Allah’ın (geçmiş milletleri cezalandırdığı) günlerini hatırlat.”
14:18أَعْمَالُهُمْ كَرَمَادٍ اشْتَدَّتْ بِهِ الرِّيحُ فِي يَوْمٍ عَاصِفٍ
Diyanet Meali:Onların işleri, fırtınalı bir günde rüzgârın şiddetle savurduğu küle benzer.
14:31مِنْ قَبْلِ أَنْ يَأْتِيَ يَوْمٌ لَا بَيْعٌ فِيهِ وَلَا خِلَالٌ
Diyanet Meali:Hiçbir alışveriş ve dostluğun bulunmadığı bir gün gelmeden önce (kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda gizlice ve açıktan harcasınlar).
14:41رَبَّنَا اغْفِرْ لِي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِنِينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ
Diyanet Meali:“Rabbimiz! Hesap görülecek günde, beni, ana babamı ve inananları bağışla.” *
14:42إِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمْ لِيَوْمٍ تَشْخَصُ فِيهِ الْأَبْصَارُ
Diyanet Meali:Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.
14:44وَأَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْتِيهِمُ الْعَذَابُ
Diyanet Meali:(Ey Muhammed!) İnsanları, kendilerine azabın geleceği gün ile uyar.
14:48يَوْمَ تُبَدَّلُ الْأَرْضُ غَيْرَ الْأَرْضِ وَالسَّمَاوَاتُ
Diyanet Meali:O gün yer, başka bir yere, gökler de başka göklere dönüştürülür…
15:35وَإِنَّ عَلَيْكَ اللَّعْنَةَ إِلَىٰ يَوْمِ الدِّينِ
Diyanet Meali:“Şüphesiz hesap gününe kadar lânet senin üzerinedir.” *
15:36قَالَ رَبِّ فَأَنْظِرْنِي إِلَىٰ يَوْمِ يُبْعَثُونَ
Diyanet Meali:İblis: “Rabbim! Öyle ise onların tekrar diriltilecekleri güne kadar bana mühlet ver” dedi. *
15:38إِلَىٰ يَوْمِ الْوَقْتِ الْمَعْلُومِ
Diyanet Meali:Vakti (yalnızca benim tarafımdan) bilinen güne (kıyamete) kadar…*
16:25لِيَحْمِلُوا أَوْزَارَهُمْ كَامِلَةً يَوْمَ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:Böylece kıyamet gününde kendi günahlarını tam olarak, (bilgisizce saptırdıkları kimselerin günahlarının da bir kısmını) yüklenirler.
16:27ثُمَّ يَوْمَ الْقِيَامَةِ يُخْزِيهِمْ
Diyanet Meali:Sonra kıyamet günü, Allah onları rezil edecek…
16:27قَالَ الَّذِينَ أُوتُوا الْعِلْمَ إِنَّ الْخِزْيَ الْيَوْمَ وَالسُّوءَ عَلَى الْكَافِرِينَ
Diyanet Meali:Kendilerine ilim verilenler ise şöyle derler: “Şüphesiz bugün rezillik, aşağılık ve kötülük kâfirlerin üzerinedir.”
16:63فَزَيَّنَ لَهُمُ الشَّيْطَانُ أَعْمَالَهُمْ فَهُوَ وَلِيُّهُمُ الْيَوْمَ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ
Diyanet Meali:Fakat şeytan onlara işlerini güzel gösterdi. O, bugün de onların dostudur ve onlar için elem dolu bir azap vardır.
16:80وَجَعَلَ لَكُمْ مِنْ جُلُودِ الْأَنْعَامِ بُيُوتًا تَسْتَخِفُّونَهَا يَوْمَ ظَعْنِكُمْ
Diyanet Meali:Hayvanların derilerinden gerek göç gününüzde, (gerek ikamet gününüzde) kolayca taşıyacağınız evler meydana getirdi.
16:80وَيَوْمَ إِقَامَتِكُمْ
Diyanet Meali:(Hayvanların derilerinden gerek göç gününüzde), gerek ikamet gününüzde (kolayca taşıyacağınız evler meydana getirdi).
16:84وَيَوْمَ نَبْعَثُ مِنْ كُلِّ أُمَّةٍ شَهِيدًا ثُمَّ لَا يُؤْذَنُ لِلَّذِينَ كَفَرُوا
Diyanet Meali:Kıyamet günü her ümmetten bir şahit göndereceğiz; sonra inkâr edenlere ne (özür dilemeleri için) izin verilecek…
16:89وَيَوْمَ نَبْعَثُ فِي كُلِّ أُمَّةٍ شَهِيدًا عَلَيْهِمْ مِنْ أَنْفُسِهِمْ
Diyanet Meali:(Ey Muhammed!) Her ümmetin kendi içinden üzerlerine bir şahit göndereceğimiz, (seni de onların üzerine bir şahit olarak getireceğimiz) günü düşün.
16:92وَلَيُبَيِّنَنَّ لَكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مَا كُنْتُمْ فِيهِ تَخْتَلِفُونَ
Diyanet Meali:Hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri kıyamet günü size elbette açıklayacaktır.
16:111يَوْمَ تَأْتِي كُلُّ نَفْسٍ تُجَادِلُ عَنْ نَفْسِهَا وَتُوَفَّىٰ كُلُّ نَفْسٍ مَا عَمِلَتْ
Diyanet Meali:Herkesin nefsi için mücadele ederek geleceği, (kendilerine zulmedilmeksizin) herkese yaptığının karşılığının eksiksiz ödeneceği günü düşün.
16:124وَإِنَّ رَبَّكَ لَيَحْكُمُ بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فِيمَا كَانُوا فِيهِ يَخْتَلِفُونَ
Diyanet Meali:Şüphesiz Rabbin, ayrılığa düşmekte oldukları şeyler konusunda kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.
17:13وَنُخْرِجُ لَهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ كِتَابًا يَلْقَاهُ مَنْشُورًا
Diyanet Meali:Kıyamet günü kendisine, açılmış olarak karşılaşacağı bir kitap çıkaracağız.
17:14اقْرَأْ كِتَابَكَ كَفَىٰ بِنَفْسِكَ الْيَوْمَ عَلَيْكَ حَسِيبًا
Diyanet Meali:“Oku kitabını! Bugün hesap sorucu olarak sana nefsin yeter” denilecektir. *
17:52يَوْمَ يَدْعُوكُمْ فَتَسْتَجِيبُونَ بِحَمْدِهِ وَتَظُنُّونَ إِنْ لَبِثْتُمْ إِلَّا قَلِيلًا
Diyanet Meali:Allah’ın sizi (kabirlerinizden) çağıracağı, sizin de O’na hamd ederek emrine hemen uyacağınız ve (kabirlerinizde) pek az kaldığınızı sanacağınız günü hatırla! *
17:58وَإِنْ مِنْ قَرْيَةٍ إِلَّا نَحْنُ مُهْلِكُوهَا قَبْلَ يَوْمِ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:Ne kadar memleket varsa hepsini kıyamet gününden önce ya helâk edeceğiz, (ya da şiddetli bir azapla cezalandıracağız).
17:62لَئِنْ أَخَّرْتَنِ إِلَىٰ يَوْمِ الْقِيَامَةِ لَأَحْتَنِكَنَّ ذُرِّيَّتَهُ إِلَّا قَلِيلًا
Diyanet Meali:“Andolsun eğer beni kıyamete kadar ertelersen, onun soyunu, pek azı hariç, (azdırarak) kontrolüm altına alacağım.”
17:71يَوْمَ نَدْعُو كُلَّ أُنَاسٍ بِإِمَامِهِمْ
Diyanet Meali:Bütün insanları kendi önderleriyle birlikte çağıracağımız günü hatırla.
17:97وَنَحْشُرُهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ عَلَىٰ وُجُوهِهِمْ عُمْيًا وَبُكْمًا وَصُمًّا
Diyanet Meali:Onları kıyamet günü körler, dilsizler ve sağırlar olarak yüzüstü haşredeceğiz.
18:19قَالَ قَائِلٌ مِنْهُمْ كَمْ لَبِثْتُمْ قَالُوا لَبِثْنَا يَوْمًا أَوْ بَعْضَ يَوْمٍ
Diyanet Meali:İçlerinden biri: “Ne kadar kaldınız”? dedi. (Bir kısmı) “Bir gün, ya da bir günden az”, dediler.
18:19قَالَ قَائِلٌ مِنْهُمْ كَمْ لَبِثْتُمْ قَالُوا لَبِثْنَا يَوْمًا أَوْ بَعْضَ يَوْمٍ
Diyanet Meali:İçlerinden biri: “Ne kadar kaldınız”? dedi. (Bir kısmı) “Bir gün, ya da bir günden az”, dediler.
18:47وَيَوْمَ نُسَيِّرُ الْجِبَالَ وَتَرَى الْأَرْضَ بَارِزَةً
Diyanet Meali:Dağları yürüteceğimiz ve senin yeryüzünü çırılçıplak göreceğin günü bir hatırla.
18:52وَيَوْمَ يَقُولُ نَادُوا شُرَكَائِيَ الَّذِينَ زَعَمْتُمْ فَدَعَوْهُمْ
Diyanet Meali:(Ey Muhammed!) Allah’ın, “Ortağım olduklarını iddia ettiklerinizi çağırın” diyeceği, onların da çağıracakları … günü hatırla!
18:105فَحَبِطَتْ أَعْمَالُهُمْ فَلَا نُقِيمُ لَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَزْنًا
Diyanet Meali:(Onlar, Rab’lerinin âyetlerini ve O’na kavuşacaklarını inkâr eden), böylece amelleri boşa çıkan, o yüzden de kıyamet gününde amelleri için bir terazi kurmayacağımız kimselerdir.
19:37فَوَيْلٌ لِلَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ مَشْهَدِ يَوْمٍ عَظِيمٍ
Diyanet Meali:Büyük bir günü görüp yaşayacakları için vay kâfirlerin hâline!
19:85يَوْمَ نَحْشُرُ الْمُتَّقِينَ إِلَى الرَّحْمَٰنِ وَفْدًا
Diyanet Meali:Allah’a karşı gelmekten sakınanları Rahmân’ın huzurunda bir elçiler heyeti gibi toplayacağımız … günü düşün! *
20:59قَالَ مَوْعِدُكُمْ يَوْمُ الزِّينَةِ وَأَنْ يُحْشَرَ النَّاسُ ضُحًى
Diyanet Meali:Mûsâ, “Buluşma vaktimiz, bayram günü, insanların toplandığı kuşluk vaktidir” dedi. *
20:102يَوْمَ يُنْفَخُ فِي الصُّورِ وَنَحْشُرُ الْمُجْرِمِينَ يَوْمَئِذٍ زُرْقًا
Diyanet Meali:O gün günahkârları, (gözleri korkudan donup) gömgök kesilmiş olarak haşredeceğiz. *
20:104إِذْ يَقُولُ أَمْثَلُهُمْ طَرِيقَةً إِنْ لَبِثْتُمْ إِلَّا يَوْمًا
Diyanet Meali:O vakit içlerinden en aklı başında olanları, “Siz sadece bir gün kaldınız” diyecektir.
21:47وَنَضَعُ الْمَوَازِينَ الْقِسْطَ لِيَوْمِ الْقِيَامَةِ فَلَا تُظْلَمُ نَفْسٌ شَيْئًا
Diyanet Meali:Kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız. Öyle ki hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmeyecek.
21:103وَتَتَلَقَّاهُمُ الْمَلَائِكَةُ هَٰذَا يَوْمُكُمُ الَّذِي كُنْتُمْ تُوعَدُونَ
Diyanet Meali:Ve melekler onları, “İşte bu, size vaad edilen (mutlu) gününüzdür” diyerek karşılarlar.
21:104يَوْمَ نَطْوِي السَّمَاءَ كَطَيِّ السِّجِلِّ لِلْكُتُبِ
Diyanet Meali:Yazılı kâğıt tomarlarının dürülmesi gibi göğü düreceğimiz günü düşün.
22:2يَوْمَ تَرَوْنَهَا تَذْهَلُ كُلُّ مُرْضِعَةٍ عَمَّا أَرْضَعَتْ
Diyanet Meali:Onu göreceğiniz gün, her emzikli kadın emzirmekte olduğu çocuğundan geçer…
22:9لَهُ فِي الدُّنْيَا خِزْيٌ وَنُذِيقُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ عَذَابَ الْحَرِيقِ
Diyanet Meali:Ona dünyada bir rezillik vardır. Ona kıyamet gününde de yangın azabını tattıracağız.
22:17إِنَّ اللَّهَ يَفْصِلُ بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:Allah, kıyamet günü onların aralarında mutlaka hüküm verecektir.
22:28لِيَشْهَدُوا مَنَافِعَ لَهُمْ وَيَذْكُرُوا اسْمَ اللَّهِ فِي أَيَّامٍ مَعْلُومَاتٍ
Diyanet Meali:Gelsinler ki, kendilerine ait birtakım menfaatlere şahit olsunlar ve (Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine) belli günlerde  (onları kurban ederken) Allah’ın adını ansınlar.
22:47وَإِنَّ يَوْمًا عِنْدَ رَبِّكَ كَأَلْفِ سَنَةٍ مِمَّا تَعُدُّونَ
Diyanet Meali:Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir.
22:55حَتَّىٰ تَأْتِيَهُمُ السَّاعَةُ بَغْتَةً أَوْ يَأْتِيَهُمْ عَذَابُ يَوْمٍ عَقِيمٍ
Diyanet Meali:(İnkâr edenler), kendilerine kıyamet ansızın gelinceye, yahut da onlara kısır bir günün azabı gelip çatıncaya dek (o Kur’an’dan bir şüphe içinde kalırlar).
22:69اللَّهُ يَحْكُمُ بَيْنَكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فِيمَا كُنْتُمْ فِيهِ تَخْتَلِفُونَ
Diyanet Meali:Hakkında ayrılığa düşüp durduğunuz şeyler konusunda, kıyamet günü Allah aranızda hüküm verecektir. *
23:16ثُمَّ إِنَّكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ تُبْعَثُونَ
Diyanet Meali:Sonra yine muhakkak siz, kıyamet gününde (tekrar) diriltileceksiniz. *
23:65لَا تَجْأَرُوا الْيَوْمَ إِنَّكُمْ مِنَّا لَا تُنْصَرُونَ
Diyanet Meali:Boşuna feryat edip durmayın bugün. Zira bizden yardım görmeyeceksiniz. *
23:100وَمِنْ وَرَائِهِمْ بَرْزَخٌ إِلَىٰ يَوْمِ يُبْعَثُونَ
Diyanet Meali:Onların arkasında, tekrar dirilecekleri güne kadar (devam edecek, dönmelerine engel) bir perde (berzah) vardır.
23:111إِنِّي جَزَيْتُهُمُ الْيَوْمَ بِمَا صَبَرُوا أَنَّهُمْ هُمُ الْفَائِزُونَ
Diyanet Meali:Sabretmiş olmaları sebebiyle, bugün ben onları mükâfatlandırdım. Şüphesiz onlar başarıya erenlerin ta kendileridir. *
23:113قَالُوا لَبِثْنَا يَوْمًا أَوْ بَعْضَ يَوْمٍ فَاسْأَلِ الْعَادِّينَ
Diyanet Meali:Onlar, “Bir gün, ya da bir günden daha az bir süre kaldık. Hesap tutanlara sor” derler. *
23:113قَالُوا لَبِثْنَا يَوْمًا أَوْ بَعْضَ يَوْمٍ فَاسْأَلِ الْعَادِّينَ
Diyanet Meali:Onlar, “Bir gün, ya da bir günden daha az bir süre kaldık. Hesap tutanlara sor” derler. *
24:2وَلَا تَأْخُذْكُمْ بِهِمَا رَأْفَةٌ فِي دِينِ اللَّهِ إِنْ كُنْتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ
Diyanet Meali:(Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüzer değnek vurun.) Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah’ın dini(nin koymuş olduğu hükmü uygulama) konusunda onlara acıyacağınız tutmasın.
24:37يَخَافُونَ يَوْمًا تَتَقَلَّبُ فِيهِ الْقُلُوبُ وَالْأَبْصَارُ
Diyanet Meali:Onlar, kalplerin ve gözlerin dikilip kalacağı bir günden korkarlar.
24:64قَدْ يَعْلَمُ مَا أَنْتُمْ عَلَيْهِ وَيَوْمَ يُرْجَعُونَ إِلَيْهِ فَيُنَبِّئُهُمْ بِمَا عَمِلُوا
Diyanet Meali:O, içinde bulunduğunuz durumu gerçekten bilir. Allah’a döndürülecekleri ve yaptıklarını Allah’ın onlara haber vereceği günü hatırla.
25:14لَا تَدْعُوا الْيَوْمَ ثُبُورًا وَاحِدًا وَادْعُوا ثُبُورًا كَثِيرًا
Diyanet Meali:(Kendilerine) “Bugün bir kere yok olmayı istemeyin, birçok kere yok olmayı isteyin!” (denir.) *
25:17وَيَوْمَ يَحْشُرُهُمْ وَمَا يَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ
Diyanet Meali:Rabbinin, onları ve Allah’ı bırakıp da taptıkları şeyleri bir araya getireceği … günü hatırla.
25:22يَوْمَ يَرَوْنَ الْمَلَائِكَةَ لَا بُشْرَىٰ يَوْمَئِذٍ لِلْمُجْرِمِينَ
Diyanet Meali:Fakat melekleri görecekleri gün, işte o gün suçlulara hiçbir müjde yoktur.
25:25وَيَوْمَ تَشَقَّقُ السَّمَاءُ بِالْغَمَامِ وَنُزِّلَ الْمَلَائِكَةُ تَنْزِيلًا
Diyanet Meali:O gün gök bulutlarla yarılıp parçalanacak ve melekler bölük bölük indirilecektir. *
25:26وَكَانَ يَوْمًا عَلَى الْكَافِرِينَ عَسِيرًا
Diyanet Meali:Ve kâfirlere zorlu bir gün olacaktır.
25:27وَيَوْمَ يَعَضُّ الظَّالِمُ عَلَىٰ يَدَيْهِ
Diyanet Meali:O gün zalim kimse, (çaresizlik içinde) ellerini ısırıp (şöyle diyecektir…)
25:59الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ
Diyanet Meali:Gökleri ve yeryüzünü ve ikisi arasındakileri altı gün içinde (altı evrede) yaratan…
25:69يُضَاعَفْ لَهُ الْعَذَابُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَيَخْلُدْ فِيهِ مُهَانًا
Diyanet Meali:Kıyamet günü onun azabı kat kat artırılır ve horlanmış olarak orada ebedî kalır. *
26:38فَجُمِعَ السَّحَرَةُ لِمِيقَاتِ يَوْمٍ مَعْلُومٍ
Diyanet Meali:Böylece sihirbazlar, belli bir günün belirlenen bir vaktinde bir araya getirildiler. *
26:82وَالَّذِي أَطْمَعُ أَنْ يَغْفِرَ لِي خَطِيئَتِي يَوْمَ الدِّينِ
Diyanet Meali:“O, hesap gününde, hatalarımı bağışlayacağını umduğumdur.” *
26:87وَلَا تُخْزِنِي يَوْمَ يُبْعَثُونَ
Diyanet Meali:“(Kulların) diriltilecekleri gün beni utandırma!” *
26:88يَوْمَ لَا يَنْفَعُ مَالٌ وَلَا بَنُونَ
Diyanet Meali:“O gün ki ne mal fayda verir ne oğullar!” *
26:135إِنِّي أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ عَظِيمٍ
Diyanet Meali:“Çünkü ben, sizin adınıza büyük bir günün azabından korkuyorum.” *
26:155قَالَ هَٰذِهِ نَاقَةٌ لَهَا شِرْبٌ وَلَكُمْ شِرْبُ يَوْمٍ مَعْلُومٍ
Diyanet Meali:Salih, şöyle dedi: “İşte bir dişi deve! Onun (belli bir gün) su içme hakkı var, sizin de belli bir gün su içme hakkınız vardır.” *
26:156وَلَا تَمَسُّوهَا بِسُوءٍ فَيَأْخُذَكُمْ عَذَابُ يَوْمٍ عَظِيمٍ
Diyanet Meali:“Sakın ona bir kötülük dokundurmayın. Yoksa büyük bir günün azabı sizi yakalar.” *
26:189فَكَذَّبُوهُ فَأَخَذَهُمْ عَذَابُ يَوْمِ الظُّلَّةِ
Diyanet Meali:Onlar Şu’ayb’ı yalanladılar. Derken gölge gününün azabı onları yakaladı.
26:189إِنَّهُ كَانَ عَذَابَ يَوْمٍ عَظِيمٍ
Diyanet Meali:Şüphesiz o, büyük bir günün azabı idi.
27:83وَيَوْمَ نَحْشُرُ مِنْ كُلِّ أُمَّةٍ فَوْجًا مِمَّنْ يُكَذِّبُ بِآيَاتِنَا
Diyanet Meali:Her ümmetten âyetlerimizi yalanlayanlarından bir grubu toplayacağımız … günü hatırla.
27:87وَيَوْمَ يُنْفَخُ فِي الصُّورِ فَفَزِعَ مَنْ فِي السَّمَاوَاتِ وَمَنْ فِي الْأَرْضِ
Diyanet Meali:Sûr’a üfürüleceği ve (Allah’ın dilediği kimselerden başka) göklerdeki herkesin, yerdeki herkesin korkuya kapılacağı günü hatırla.
28:41وَجَعَلْنَاهُمْ أَئِمَّةً يَدْعُونَ إِلَى النَّارِ وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ لَا يُنْصَرُونَ
Diyanet Meali:Biz onları, ateşe çağıran öncüler kıldık. Kıyamet günü de kendilerine yardım edilmeyecektir. *
28:42وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ هُمْ مِنَ الْمَقْبُوحِينَ
Diyanet Meali:Kıyamet gününde de onlar iğrenç kılınmış kimselerden olacaklardır.
28:61كَمَنْ مَتَّعْنَاهُ مَتَاعَ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا ثُمَّ هُوَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مِنَ الْمُحْضَرِينَ
Diyanet Meali:(Kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz ve o vaad edilen şeye kavuşacak olan kimse), dünya hayatının geçimliklerinden yararlandırdığımız, sonra da kıyamet günü (hesaba çekilmek için) huzura getirilecek kimse gibi midir?
28:62وَيَوْمَ يُنَادِيهِمْ فَيَقُولُ أَيْنَ شُرَكَائِيَ الَّذِينَ كُنْتُمْ تَزْعُمُونَ
Diyanet Meali:Allah’ın onlara seslenerek, “Hani benim, var olduğunu iddia ettiğiniz ortaklarım?” diyeceği günü hatırla! *
28:65وَيَوْمَ يُنَادِيهِمْ فَيَقُولُ مَاذَا أَجَبْتُمُ الْمُرْسَلِينَ
Diyanet Meali:Allah’ın onlara seslenerek, “Peygamberlere ne cevap verdiniz? diyeceği günü hatırla.” *
28:71قُلْ أَرَأَيْتُمْ إِنْ جَعَلَ اللَّهُ عَلَيْكُمُ اللَّيْلَ سَرْمَدًا إِلَىٰ يَوْمِ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:De ki: “Ne dersiniz? Allah, üzerinize geceyi kıyamete kadar sürekli kılsaydı, (Allah’tan başka hangi ilâh size bir aydınlık getirir?)”
28:72قُلْ أَرَأَيْتُمْ إِنْ جَعَلَ اللَّهُ عَلَيْكُمُ النَّهَارَ سَرْمَدًا إِلَىٰ يَوْمِ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:De ki: “Ne dersiniz? Allah, üzerinize gündüzü kıyamete kadar sürekli kılsaydı, (Allah’tan başka hangi ilâh size içinde dinleneceğiniz bir gece getirebilir?)”
28:74وَيَوْمَ يُنَادِيهِمْ فَيَقُولُ أَيْنَ شُرَكَائِيَ الَّذِينَ كُنْتُمْ تَزْعُمُونَ
Diyanet Meali:Allah’ın, onlara seslenerek, “Hani benim, var olduğunu iddia ettiğiniz ortaklarım”? diyeceği günü hatırla. *
29:13وَلَيُسْأَلُنَّ يَوْمَ الْقِيَامَةِ عَمَّا كَانُوا يَفْتَرُونَ
Diyanet Meali:Uydurmakta oldukları şeylerden de kıyamet günü şüphesiz, sorguya çekileceklerdir.
29:25ثُمَّ يَوْمَ الْقِيَامَةِ يَكْفُرُ بَعْضُكُمْ بِبَعْضٍ
Diyanet Meali:“Sonra kıyamet gününde kiminiz kiminizi inkâr edip tanımayacak…”
29:36فَقَالَ يَا قَوْمِ اعْبُدُوا اللَّهَ وَارْجُوا الْيَوْمَ الْآخِرَ
Diyanet Meali:Şu’ayb, “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin. Ahiret gününe ümit besleyin…” dedi.
29:55يَوْمَ يَغْشَاهُمُ الْعَذَابُ مِنْ فَوْقِهِمْ وَمِنْ تَحْتِ أَرْجُلِهِمْ
Diyanet Meali:Oysa azap kâfirleri üstlerinden ve ayaklarının altından bürüyeceği gün…
30:12وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ يُبْلِسُ الْمُجْرِمُونَ
Diyanet Meali:Kıyametin kopacağı günde, suçlular hayal kırıklığı içinde ümitsizliğe düşeceklerdir. *
30:14وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ يَوْمَئِذٍ يَتَفَرَّقُونَ
Diyanet Meali:Kıyametin kopacağı gün, işte o gün mü’minler ve kâfirler birbirinden ayrılacaklardır. *
30:43فَأَقِمْ وَجْهَكَ لِلدِّينِ الْقَيِّمِ مِنْ قَبْلِ أَنْ يَأْتِيَ يَوْمٌ لَا مَرَدَّ لَهُ مِنَ اللَّهِ
Diyanet Meali:Allah tarafından, geri çevrilmesi olmayan bir gün gelmeden önce yüzünü dosdoğru dine çevir.
30:55وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ يُقْسِمُ الْمُجْرِمُونَ مَا لَبِثُوا غَيْرَ سَاعَةٍ
Diyanet Meali:Kıyametin kopacağı gün suçlular, (dünyada) bir andan fazla kalmadıklarına yemin ederler.
30:56لَقَدْ لَبِثْتُمْ فِي كِتَابِ اللَّهِ إِلَىٰ يَوْمِ الْبَعْثِ
Diyanet Meali:“Andolsun, siz, Allah’ın yazısına göre, yeniden dirilme gününe kadar kaldınız.”
30:56فَهَٰذَا يَوْمُ الْبَعْثِ وَلَٰكِنَّكُمْ كُنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ
Diyanet Meali:“İşte bu yeniden dirilme günüdür. Fakat siz bilmiyordunuz.”
31:33اتَّقُوا رَبَّكُمْ وَاخْشَوْا يَوْمًا لَا يَجْزِي وَالِدٌ عَنْ وَلَدِهِ
Diyanet Meali:Rabbinize karşı gelmekten sakının. Hiçbir babanın çocuğuna hiçbir yarar sağlayamayacağı, (hiçbir çocuğun da babasına hiçbir yarar sağlayamayacağı) günden korkun!
32:4اللَّهُ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ
Diyanet Meali:Allah, gökleri ve yeri, ikisi arasındakileri altı gün içinde (altı evrede) yaratan (sonra da Arş’a  kurulan)dır. 
32:5ثُمَّ يَعْرُجُ إِلَيْهِ فِي يَوْمٍ كَانَ مِقْدَارُهُ أَلْفَ سَنَةٍ مِمَّا تَعُدُّونَ
Diyanet Meali:Sonra bu işler, süresi sizin hesabınızla bin yıl olan bir günde O’na yükselir.
32:14فَذُوقُوا بِمَا نَسِيتُمْ لِقَاءَ يَوْمِكُمْ هَٰذَا
Diyanet Meali:(Onlara şöyle denilecek:) “O hâlde, bu gününüze kavuşmayı unutmanıza karşılık azabı tadın.”
32:25إِنَّ رَبَّكَ هُوَ يَفْصِلُ بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فِيمَا كَانُوا فِيهِ يَخْتَلِفُونَ
Diyanet Meali:Şüphesiz Rabbin kıyamet günü, üzerinde ayrılığa düşmekte oldukları şeyler konusunda onlar arasında hüküm verecektir. *
32:29قُلْ يَوْمَ الْفَتْحِ لَا يَنْفَعُ الَّذِينَ كَفَرُوا إِيمَانُهُمْ وَلَا هُمْ يُنْظَرُونَ
Diyanet Meali:De ki: “Fetih (Kıyamet) günü, inkâr edenlere iman etmeleri fayda vermeyecektir. Onlara göz de açtırılmayacaktır.” *
33:21لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِي رَسُولِ اللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِمَنْ كَانَ يَرْجُو اللَّهَ وَالْيَوْمَ الْآخِرَ
Diyanet Meali:Andolsun, Allah’ın Resûlünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, (Allah’ı çok zikreden) kimseler için güzel bir örnek vardır.
33:44تَحِيَّتُهُمْ يَوْمَ يَلْقَوْنَهُ سَلَامٌ وَأَعَدَّ لَهُمْ أَجْرًا كَرِيمًا
Diyanet Meali:Allah’a kavuşacakları gün mü’minlere yönelik esenlik dileği “Selâm”dır. Allah, onlara bol bir mükâfat hazırlamıştır. *
33:66يَوْمَ تُقَلَّبُ وُجُوهُهُمْ فِي النَّارِ يَقُولُونَ يَا لَيْتَنَا أَطَعْنَا اللَّهَ وَأَطَعْنَا الرَّسُولَا
Diyanet Meali:Yüzlerinin ateşte bir yandan bir yana döndürüleceği gün, “Keşke Allah’a ve Resûl’e itaat edeydik” diyecekler. *
34:18سِيرُوا فِيهَا لَيَالِيَ وَأَيَّامًا آمِنِينَ
Diyanet Meali:“Oralarda gece gündüz güvenlik içinde dolaşın.”
34:30قُلْ لَكُمْ مِيعَادُ يَوْمٍ لَا تَسْتَأْخِرُونَ عَنْهُ سَاعَةً وَلَا تَسْتَقْدِمُونَ
Diyanet Meali:De ki: “Sizin için belirlenen bir gün vardır ki, ondan ne bir saat geri kalabilirsiniz, ne de ileri geçebilirsiniz.” *
34:40وَيَوْمَ يَحْشُرُهُمْ جَمِيعًا ثُمَّ يَقُولُ لِلْمَلَائِكَةِ أَهَٰؤُلَاءِ إِيَّاكُمْ كَانُوا يَعْبُدُونَ
Diyanet Meali:Allah’ın, onları hep birden toplayacağı, sonra da meleklere, “Bunlar mı size ibadet ediyorlardı?” diyeceği günü bir hatırla! *
34:42فَالْيَوْمَ لَا يَمْلِكُ بَعْضُكُمْ لِبَعْضٍ نَفْعًا وَلَا ضَرًّا
Diyanet Meali:İşte bugün birbirinize ne fayda ne de zarar verebilirsiniz.
35:14وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ يَكْفُرُونَ بِشِرْكِكُمْ وَلَا يُنَبِّئُكَ مِثْلُ خَبِيرٍ
Diyanet Meali:Kıyamet günü de sizin ortak koştuğunuzu inkâr ederler. Bunları sana hiç kimse, hakkıyla haberdar olan (Allah) gibi haber veremez.
36:54فَالْيَوْمَ لَا تُظْلَمُ نَفْسٌ شَيْئًا وَلَا تُجْزَوْنَ إِلَّا مَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ
Diyanet Meali:O gün kimseye, hiç mi hiç zulmedilmez. Size ancak işlemekte olduğunuz şeylerin karşılığı verilir. *
36:55إِنَّ أَصْحَابَ الْجَنَّةِ الْيَوْمَ فِي شُغُلٍ فَاكِهُونَ
Diyanet Meali:Şüphesiz cennetlikler o gün nimetlerle meşguldürler, zevk sürerler. *
36:59وَامْتَازُوا الْيَوْمَ أَيُّهَا الْمُجْرِمُونَ
Diyanet Meali:(Allah, şöyle der:) “Ey suçlular! Ayrılın bu gün!” *
36:64اصْلَوْهَا الْيَوْمَ بِمَا كُنْتُمْ تَكْفُرُونَ
Diyanet Meali:“İnkâr ettiğinizden dolayı bugün girin oraya!” *
36:65الْيَوْمَ نَخْتِمُ عَلَىٰ أَفْوَاهِهِمْ وَتُكَلِّمُنَا أَيْدِيهِمْ
Diyanet Meali:O gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur…
37:20وَقَالُوا يَا وَيْلَنَا هَٰذَا يَوْمُ الدِّينِ
Diyanet Meali:Şöyle diyecekler: “Vay başımıza gelene! Bu beklenen ceza günüdür.” *
37:21هَٰذَا يَوْمُ الْفَصْلِ الَّذِي كُنْتُمْ بِهِ تُكَذِّبُونَ
Diyanet Meali:Onlara, “İşte bu, yalanlamakta olduğunuz hüküm ve ayırım günüdür” denilir. *
37:26بَلْ هُمُ الْيَوْمَ مُسْتَسْلِمُونَ
Diyanet Meali:Hayır, onlar bugün teslim olmuş kimselerdir. *
37:144لَلَبِثَ فِي بَطْنِهِ إِلَىٰ يَوْمِ يُبْعَثُونَ
Diyanet Meali:(Eğer o, Allah’ı tespih edip yüceltenlerden olmasaydı), mutlaka insanların diriltileceği güne kadar balığın karnında kalırdı. *
38:16وَقَالُوا رَبَّنَا عَجِّلْ لَنَا قِطَّنَا قَبْلَ يَوْمِ الْحِسَابِ
Diyanet Meali:Müşrikler (alay ederek) şöyle dediler: “Ey Rabbimiz! Hesap gününden önce payımızı hemen ver!” *
38:26لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ بِمَا نَسُوا يَوْمَ الْحِسَابِ
Diyanet Meali:“Onlar için hesap gününü unutmaları sebebiyle şiddetli bir azap vardır.”
38:53هَٰذَا مَا تُوعَدُونَ لِيَوْمِ الْحِسَابِ
Diyanet Meali:İşte bunlar, hesap günü için size vaad edilenlerdir. *
38:78وَإِنَّ عَلَيْكَ لَعْنَتِي إِلَىٰ يَوْمِ الدِّينِ
Diyanet Meali:“Şüphesiz benim lânetim hesap ve ceza gününe kadar senin üzerinedir.” *
38:79قَالَ رَبِّ فَأَنْظِرْنِي إِلَىٰ يَوْمِ يُبْعَثُونَ
Diyanet Meali:İblis, “Ey Rabbim! Öyle ise bana insanların diriltilecekleri güne kadar mühlet ver” dedi.  *
38:81إِلَىٰ يَوْمِ الْوَقْتِ الْمَعْلُومِ
Diyanet Meali:O bilinen vakte (kıyamet gününe) kadar…*
39:13قُلْ إِنِّي أَخَافُ إِنْ عَصَيْتُ رَبِّي عَذَابَ يَوْمٍ عَظِيمٍ
Diyanet Meali:De ki: “Eğer ben Rabbime isyan edersem, şüphesiz büyük bir günün azabından korkarım.”  *
39:15قُلْ إِنَّ الْخَاسِرِينَ الَّذِينَ خَسِرُوا أَنْفُسَهُمْ وَأَهْلِيهِمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:De ki: “Şüphesiz hüsrana uğrayanlar, kıyamet gününde kendilerini ve ailelerini hüsrana sokanlardır.”
39:24أَفَمَنْ يَتَّقِي بِوَجْهِهِ سُوءَ الْعَذَابِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:Kıyamet günü kötü azaba karşı yüzüyle korunan kimse, (o gün azaptan emin olan kimse) gibi midir?
39:31ثُمَّ إِنَّكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ عِنْدَ رَبِّكُمْ تَخْتَصِمُونَ
Diyanet Meali:Sonra şüphesiz siz kıyamet günü Rabbinizin huzurunda muhakeme edileceksiniz. *
39:47لَافْتَدَوْا بِهِ مِنْ سُوءِ الْعَذَابِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:(Eğer yeryüzünde bulunan her şey tümüyle ve onlarla beraber bir o kadarı da zulmedenlerin olsa), kıyamet günü kötü azaptan kurtulmak için elbette onları verirlerdi.
39:60وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ تَرَى الَّذِينَ كَذَبُوا عَلَى اللَّهِ وُجُوهُهُمْ مُسْوَدَّةٌ
Diyanet Meali:Kıyamet günü Allah’a karşı yalan söyleyenleri görürsün, yüzleri kapkara kesilmiştir.
39:67وَالْأَرْضُ جَمِيعًا قَبْضَتُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:Yeryüzü kıyamet gününde bütünüyle O’nun elindedir.
39:71أَلَمْ يَأْتِكُمْ رُسُلٌ مِنْكُمْ يَتْلُونَ عَلَيْكُمْ آيَاتِ رَبِّكُمْ وَيُنْذِرُونَكُمْ لِقَاءَ يَوْمِكُمْ هَٰذَا
Diyanet Meali:“Size içinizden, Rabbinizin âyetlerini size okuyan ve bu gününüze kavuşacağınıza dair sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?”
40:15يُلْقِي الرُّوحَ مِنْ أَمْرِهِ عَلَىٰ مَنْ يَشَاءُ مِنْ عِبَادِهِ لِيُنْذِرَ يَوْمَ التَّلَاقِ
Diyanet Meali:Buluşma günü hakkında (insanları) uyarmak için, irâdesiyle ilgili vahyi kullarından dilediğine, kendi indirir.
40:16يَوْمَ هُمْ بَارِزُونَ لَا يَخْفَىٰ عَلَى اللَّهِ مِنْهُمْ شَيْءٌ
Diyanet Meali:O gün onlar ortaya çıkarlar. Onların hiçbir şeyi Allah’a gizli kalmaz.
40:16لِمَنِ الْمُلْكُ الْيَوْمَ لِلَّهِ الْوَاحِدِ الْقَهَّارِ
Diyanet Meali:Bugün mülk (hükümranlık) kimindir? Tek olan, her şeyi kudret ve hâkimiyeti altında tutan Allah’ındır.
40:17الْيَوْمَ تُجْزَىٰ كُلُّ نَفْسٍ بِمَا كَسَبَتْ
Diyanet Meali:Bugün herkese kazandığının karşılığı verilir.
40:17لَا ظُلْمَ الْيَوْمَ إِنَّ اللَّهَ سَرِيعُ الْحِسَابِ
Diyanet Meali:Bugün asla zulüm yoktur. Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir.
40:18وَأَنْذِرْهُمْ يَوْمَ الْآزِفَةِ إِذِ الْقُلُوبُ لَدَى الْحَنَاجِرِ كَاظِمِينَ
Diyanet Meali:Yaklaşmakta olan gün konusunda onları uyar. O gün yürekler gam ve tasa ile dolu, (sanki) gırtlaklara dayanmıştır.
40:27إِنِّي عُذْتُ بِرَبِّي وَرَبِّكُمْ مِنْ كُلِّ مُتَكَبِّرٍ لَا يُؤْمِنُ بِيَوْمِ الْحِسَابِ
Diyanet Meali:“Ben, hesap gününe inanmayan her kibirliden, benim de Rabbim sizin de Rabbiniz olan Allah’a sığınırım.”
40:29يَا قَوْمِ لَكُمُ الْمُلْكُ الْيَوْمَ ظَاهِرِينَ فِي الْأَرْضِ
Diyanet Meali:“Ey kavmim! Bugün yeryüzüne hâkim kimseler olarak iktidar ve saltanat sizindir.”
40:30وَقَالَ الَّذِي آمَنَ يَا قَوْمِ إِنِّي أَخَافُ عَلَيْكُمْ مِثْلَ يَوْمِ الْأَحْزَابِ
Diyanet Meali:İman etmiş olan adam dedi ki: “Ey kavmim! Şüphesiz ben, (Nûh kavmi, Âd kavmi, Semûd kavmi ve onlardan sonra gelen) toplulukların başına gelen olayların sizin de başınıza gelmesinden korkuyorum.” *
40:32وَيَا قَوْمِ إِنِّي أَخَافُ عَلَيْكُمْ يَوْمَ التَّنَادِ
Diyanet Meali:“Ey kavmim! Gerçekten sizin için, o bağrışıp çağrışma gününden korkuyorum.” *
40:33يَوْمَ تُوَلُّونَ مُدْبِرِينَ مَا لَكُمْ مِنَ اللَّهِ مِنْ عَاصِمٍ
Diyanet Meali:Arkanıza dönüp kaçacağınız gün Allah’a karşı sizi koruyan bulunmaz.
40:46وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ أَدْخِلُوا آلَ فِرْعَوْنَ أَشَدَّ الْعَذَابِ
Diyanet Meali:Kıyametin kopacağı günde de, “Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun” denilecektir.
40:49ادْعُوا رَبَّكُمْ يُخَفِّفْ عَنَّا يَوْمًا مِنَ الْعَذَابِ
Diyanet Meali:“Rabbinize yalvarın da (hiç değilse) bir gün bizden azabı hafifletsin.”
40:51إِنَّا لَنَنْصُرُ رُسُلَنَا وَالَّذِينَ آمَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ يَقُومُ الْأَشْهَادُ
Diyanet Meali:Şüphesiz ki, peygamberlerimize ve iman edenlere dünya hayatında ve şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz. *
40:52يَوْمَ لَا يَنْفَعُ الظَّالِمِينَ مَعْذِرَتُهُمْ وَلَهُمُ اللَّعْنَةُ وَلَهُمْ سُوءُ الدَّارِ
Diyanet Meali:O gün zalimlere, mazeretleri fayda vermez. Lânet de onlaradır, kötü yurt da onlaradır. *
41:9قُلْ أَئِنَّكُمْ لَتَكْفُرُونَ بِالَّذِي خَلَقَ الْأَرْضَ فِي يَوْمَيْنِ
Diyanet Meali:De ki: “Siz mi yeri iki günde (iki evrede) yaratanı inkâr ediyor (ve O’na ortaklar koşuyor)sunuz?”
41:10وَقَدَّرَ فِيهَا أَقْوَاتَهَا فِي أَرْبَعَةِ أَيَّامٍ سَوَاءً لِلسَّائِلِينَ
Diyanet Meali:O, dört gün içinde (dört evrede), (yeryüzünde yükselen sabit dağlar yarattı, orada bolluk ve bereket meydana getirdi) ve orada rızık arayanların ihtiyaçlarına uygun olarak rızıklar takdir etti.
41:12فَقَضَاهُنَّ سَبْعَ سَمَاوَاتٍ فِي يَوْمَيْنِ
Diyanet Meali:Böylece onları, iki günde (iki evrede) yedi gök olarak yarattı…
41:16فَأَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ رِيحًا صَرْصَرًا فِي أَيَّامٍ نَحِسَاتٍ
Diyanet Meali:(Biz de onlara dünya hayatında zillet azabını tattırmak için) o mutsuz kara günlerde üzerlerine dondurucu bir rüzgâr gönderdik.
41:40أَفَمَنْ يُلْقَىٰ فِي النَّارِ خَيْرٌ أَمْ مَنْ يَأْتِي آمِنًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:O hâlde kıyamet gününde ateşe atılan mı, yoksa güven içinde gelen kimse mi daha iyidir?
41:47وَيَوْمَ يُنَادِيهِمْ أَيْنَ شُرَكَائِي قَالُوا آذَنَّاكَ مَا مِنَّا مِنْ شَهِيدٍ
Diyanet Meali:Allah onlara, “Nerede bana ortak koştuklarınız?” diye seslendiği gün şöyle derler: “Sana arz ederiz ki, içimizden onları gören hiçbir kimse yok.”
42:7لِتُنْذِرَ أُمَّ الْقُرَىٰ وَمَنْ حَوْلَهَا وَتُنْذِرَ يَوْمَ الْجَمْعِ لَا رَيْبَ فِيهِ
Diyanet Meali:(Böylece biz sana Arapça bir Kur’an vahyettik ki), şehirlerin anası olan Mekke’de ve çevresinde bulunanları uyarasın. Hakkında asla şüphe olmayan toplanma günüyle onları uyarasın.
42:45إِنَّ الْخَاسِرِينَ الَّذِينَ خَسِرُوا أَنْفُسَهُمْ وَأَهْلِيهِمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:“İşte asıl ziyana uğrayanlar, kıyamet günü kendilerini ve ailelerini ziyana sokanlardır.”
42:47اسْتَجِيبُوا لِرَبِّكُمْ مِنْ قَبْلِ أَنْ يَأْتِيَ يَوْمٌ لَا مَرَدَّ لَهُ مِنَ اللَّهِ
Diyanet Meali:Allah’tan, geri çevrilmesi imkânsız olan bir gün gelmeden önce, Rabbinizin çağrısına uyun.
43:39وَلَنْ يَنْفَعَكُمُ الْيَوْمَ إِذْ ظَلَمْتُمْ أَنَّكُمْ فِي الْعَذَابِ مُشْتَرِكُونَ
Diyanet Meali:Onlara, “(Bu temenniniz) bugün size asla fayda vermez. Çünkü zulmettiniz. Hepiniz azapta ortaksınız” denir. *
43:65فَوَيْلٌ لِلَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْ عَذَابِ يَوْمٍ أَلِيمٍ
Diyanet Meali:Elem dolu bir günün azâbından vay o zulmedenlerin hâline!
43:68يَا عِبَادِ لَا خَوْفٌ عَلَيْكُمُ الْيَوْمَ وَلَا أَنْتُمْ تَحْزَنُونَ
Diyanet Meali:(Allah, şöyle der:) “Ey (âyetlerimize iman eden ve müslüman olan) kullarım! Bugün size korku yoktur, siz üzülmeyeceksiniz de.” *
43:83فَذَرْهُمْ يَخُوضُوا وَيَلْعَبُوا حَتَّىٰ يُلَاقُوا يَوْمَهُمُ الَّذِي يُوعَدُونَ
Diyanet Meali:Bırak onları, tehdit edildikleri güne kavuşana kadar, (batıl inançlarına) dalsınlar ve (dünya hayatlarında) oynayadursunlar. *
44:10فَارْتَقِبْ يَوْمَ تَأْتِي السَّمَاءُ بِدُخَانٍ مُبِينٍ
Diyanet Meali:Göğün açık bir duman  getireceği günü bekle. *
44:16يَوْمَ نَبْطِشُ الْبَطْشَةَ الْكُبْرَىٰ إِنَّا مُنْتَقِمُونَ
Diyanet Meali:Onları o en şiddetli yakalayışla yakalayacağımız günü hatırla. Şüphesiz biz öcümüzü alırız. *
44:40إِنَّ يَوْمَ الْفَصْلِ مِيقَاتُهُمْ أَجْمَعِينَ
Diyanet Meali:Şüphesiz, hüküm günü, hepsinin bir arada buluşacağı zamandır. *
44:41يَوْمَ لَا يُغْنِي مَوْلًى عَنْ مَوْلًى شَيْئًا وَلَا هُمْ يُنْصَرُونَ
Diyanet Meali:O gün dostun dosta hiçbir faydası olmaz. Kendilerine yardım da edilmez. *
45:14قُلْ لِلَّذِينَ آمَنُوا يَغْفِرُوا لِلَّذِينَ لَا يَرْجُونَ أَيَّامَ اللَّهِ
Diyanet Meali:İnananlara söyle, Allah’ın (ceza) günlerinin geleceğini ummayanları (şimdilik) bağışlasınlar…
45:17إِنَّ رَبَّكَ يَقْضِي بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فِيمَا كَانُوا فِيهِ يَخْتَلِفُونَ
Diyanet Meali:Şüphesiz Rabbin, hakkında ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kıyamet günü, aralarında hüküm verecektir.
45:26قُلِ اللَّهُ يُحْيِيكُمْ ثُمَّ يُمِيتُكُمْ ثُمَّ يَجْمَعُكُمْ إِلَىٰ يَوْمِ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:De ki: “Allah sizi yaşatıyor. Sonra sizi öldürecek, sonra da (kendisinde şüphe olmayan) Kıyamet gününde sizi bir araya getirecek…”
45:27وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ يَوْمَئِذٍ يَخْسَرُ الْمُبْطِلُونَ
Diyanet Meali:Kıyamet kopacağı gün, işte o gün batıla sapanlar hüsrana uğrayacaklardır.
45:28كُلَّ أُمَّةٍ جَاثِيَةً كُلُّ أُمَّةٍ تُدْعَىٰ إِلَىٰ كِتَابِهَا الْيَوْمَ تُجْزَوْنَ مَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ
Diyanet Meali:O gün her ümmeti diz çökmüş (görürsün). Her ümmet kendi kitabına çağrılır. (Onlara şöyle denilir:) “Bugün (yalnızca) yaptıklarınızın karşılığı verilecektir.”
45:34وَقِيلَ الْيَوْمَ نَنْسَاكُمْ كَمَا نَسِيتُمْ لِقَاءَ يَوْمِكُمْ هَٰذَا
Diyanet Meali:Onlara şöyle denir: “Bugüne kavuşacağınızı unuttuğunuz gibi, bu gün biz de sizi unutuyoruz.”
46:5وَمَنْ أَضَلُّ مِمَّنْ يَدْعُو مِنْ دُونِ اللَّهِ مَنْ لَا يَسْتَجِيبُ لَهُ إِلَىٰ يَوْمِ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:Kim, Allah’ı bırakıp da, kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere tapandan daha sapıktır?
46:20وَيَوْمَ يُعْرَضُ الَّذِينَ كَفَرُوا عَلَى النَّارِ أَذْهَبْتُمْ طَيِّبَاتِكُمْ فِي حَيَاتِكُمُ الدُّنْيَا وَاسْتَمْتَعْتُمْ بِهَا
Diyanet Meali:İnkâr edenler ateşe sunuldukları gün, (onlara şöyle denir:) “Dünyadaki hayatınızda güzelliklerinizi bitirdiniz, onların zevkini sürdünüz…”
46:20فَالْيَوْمَ تُجْزَوْنَ عَذَابَ الْهُونِ
Diyanet Meali:“Bugün ise (yeryüzünde haksız yere büyüklük taslamanızdan ve yoldan çıkmanızdan dolayı), alçaltıcı bir azapla cezalandırılacaksınız.”
46:21أَلَّا تَعْبُدُوا إِلَّا اللَّهَ إِنِّي أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ عَظِيمٍ
Diyanet Meali:“Ancak Allah’a ibadet edin, çünkü ben sizin adınıza büyük bir günün azabından korkuyorum.”
46:34وَيَوْمَ يُعْرَضُ الَّذِينَ كَفَرُوا عَلَى النَّارِ أَلَيْسَ هَٰذَا بِالْحَقِّ
Diyanet Meali:İnkâr edenlere ateşe sunuldukları gün, “Bu gerçek değil miymiş?” denir.
46:35كَأَنَّهُمْ يَوْمَ يَرَوْنَ مَا يُوعَدُونَ لَمْ يَلْبَثُوا إِلَّا سَاعَةً مِنْ نَهَارٍ
Diyanet Meali:Onlar tehdit edildikleri azabı gördükleri gün, sanki dünyada gündüzün bir anından başka kalmadıklarını sanırlar.
50:20وَنُفِخَ فِي الصُّورِ ذَٰلِكَ يَوْمُ الْوَعِيدِ
Diyanet Meali:(İnsanlar öldükten sonra tekrar dirilmeleri için) Sûr’a üfürülecek. İşte bu, tehdidin gerçekleşeceği gündür. *
50:22فَكَشَفْنَا عَنْكَ غِطَاءَكَ فَبَصَرُكَ الْيَوْمَ حَدِيدٌ
Diyanet Meali:“Şimdi gaflet perdeni açtık; artık bugün gözün keskindir.” 
50:30يَوْمَ نَقُولُ لِجَهَنَّمَ هَلِ امْتَلَأْتِ وَتَقُولُ هَلْ مِنْ مَزِيدٍ
Diyanet Meali:O gün Cehenneme, “Doldun mu?” deriz. O da, “daha var mı?” der. *
50:34ادْخُلُوهَا بِسَلَامٍ ذَٰلِكَ يَوْمُ الْخُلُودِ
Diyanet Meali:“Oraya esenlikle girin. İşte bu, ebedîlik günüdür.” *
50:38وَلَقَدْ خَلَقْنَا السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ
Diyanet Meali:Andolsun, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde (altı evrede) yarattık.
50:41وَاسْتَمِعْ يَوْمَ يُنَادِ الْمُنَادِ مِنْ مَكَانٍ قَرِيبٍ
Diyanet Meali:(Ey Muhammed!) Çağırıcının yakın bir yerden sesleneceği gün, (o sese) kulak ver.  *
50:42يَوْمَ يَسْمَعُونَ الصَّيْحَةَ بِالْحَقِّ
Diyanet Meali:O gün insanlar hakka çağıran o korkunç sesi işiteceklerdir.
50:42ذَٰلِكَ يَوْمُ الْخُرُوجِ
Diyanet Meali:İşte bu, (kabirlerden) çıkış günüdür.
51:12يَسْأَلُونَ أَيَّانَ يَوْمُ الدِّينِ
Diyanet Meali:“Ceza günü ne zaman?” diye sorarlar.  *
51:13يَوْمَ هُمْ عَلَى النَّارِ يُفْتَنُونَ
Diyanet Meali:Ateş üzerinde azaba uğratılacakları gün…*
51:60فَوَيْلٌ لِلَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ يَوْمِهِمُ الَّذِي يُوعَدُونَ
Diyanet Meali:Uyarıldıkları günlerinden dolayı vay o inkâr edenlerin hâline!  *
52:9يَوْمَ تَمُورُ السَّمَاءُ مَوْرًا
Diyanet Meali:O gün gök şiddetle sallanıp çalkalanır.  *
52:13يَوْمَ يُدَعُّونَ إِلَىٰ نَارِ جَهَنَّمَ دَعًّا
Diyanet Meali:Cehennem ateşine itilip atılacakları gün…*
52:45فَذَرْهُمْ حَتَّىٰ يُلَاقُوا يَوْمَهُمُ الَّذِي فِيهِ يُصْعَقُونَ
Diyanet Meali:Artık sen çarpılacakları günlerine kadar onları kendi hâllerine bırak. *
52:46يَوْمَ لَا يُغْنِي عَنْهُمْ كَيْدُهُمْ شَيْئًا وَلَا هُمْ يُنْصَرُونَ
Diyanet Meali:O gün tuzakları kendilerine hiçbir fayda vermeyecektir ve kendilerine yardım da edilmeyecektir. *
54:8مُهْطِعِينَ إِلَى الدَّاعِ يَقُولُ الْكَافِرُونَ هَٰذَا يَوْمٌ عَسِرٌ
Diyanet Meali:Davetçiye doğru koşarlarken kâfirler, “Bu zor bir gün” derler. *
54:19إِنَّا أَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ رِيحًا صَرْصَرًا فِي يَوْمِ نَحْسٍ مُسْتَمِرٍّ
Diyanet Meali:Biz onların üstüne, uğursuzluğu sürekli bir günde gürültülü ve dondurucu bir rüzgâr gönderdik. *
54:48يَوْمَ يُسْحَبُونَ فِي النَّارِ عَلَىٰ وُجُوهِهِمْ ذُوقُوا مَسَّ سَقَرَ
Diyanet Meali:Yüzüstü ateşe sürüklendikleri gün kendilerine, “Cehennemin dokunuşunu tadın!” denecek.  *
55:29يَسْأَلُهُ مَنْ فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ كُلَّ يَوْمٍ هُوَ فِي شَأْنٍ
Diyanet Meali:Göklerde ve yerde bulunanlar, (her şeyi) O’ndan isterler. O, her an yeni bir ilâhî tasarruftadır.  *
56:50لَمَجْمُوعُونَ إِلَىٰ مِيقَاتِ يَوْمٍ مَعْلُومٍ
Diyanet Meali:“Mutlaka belli bir günün belli bir vaktinde toplanacaklardır.” *
56:56هَٰذَا نُزُلُهُمْ يَوْمَ الدِّينِ
Diyanet Meali:İşte bu hesap ve ceza gününde onlara ziyafetleridir. *
57:4هُوَ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ
Diyanet Meali:O, gökleri ve yeri altı günde (altı evrede) yaratan…
57:12يَوْمَ تَرَى الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ يَسْعَىٰ نُورُهُمْ بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَبِأَيْمَانِهِمْ
Diyanet Meali:Mü’min erkeklerle mü’min kadınların nurlarının, önlerinde ve sağlarında koştuğunu göreceğin gün (kendilerine şöyle denir:)
57:12بُشْرَاكُمُ الْيَوْمَ جَنَّاتٌ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا
Diyanet Meali:“Bugün size müjdelenen şey içlerinden ırmaklar akan, ebedî olarak kalacağınız cennetlerdir.”
57:13يَوْمَ يَقُولُ الْمُنَافِقُونَ وَالْمُنَافِقَاتُ لِلَّذِينَ آمَنُوا انْظُرُونَا
Diyanet Meali:Münafık erkeklerle münafık kadınların, iman edenlere, “Bize bakın (ki sizin ışığınızdan biz de aydınlanalım)”  diyecekleri gün…
57:15فَالْيَوْمَ لَا يُؤْخَذُ مِنْكُمْ فِدْيَةٌ وَلَا مِنَ الَّذِينَ كَفَرُوا
Diyanet Meali:Bugün artık ne sizden, ne de inkâr edenlerden bir fidye alınır.
58:6يَوْمَ يَبْعَثُهُمُ اللَّهُ جَمِيعًا فَيُنَبِّئُهُمْ بِمَا عَمِلُوا
Diyanet Meali:Allah’ın onları hep birden diriltip yaptıklarını kendilerine haber vereceği günü hatırla.
58:7ثُمَّ يُنَبِّئُهُمْ بِمَا عَمِلُوا يَوْمَ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:Sonra onlara yaptıklarını Kıyamet günü haber verecektir.
58:18يَوْمَ يَبْعَثُهُمُ اللَّهُ جَمِيعًا فَيَحْلِفُونَ لَهُ كَمَا يَحْلِفُونَ لَكُمْ
Diyanet Meali:Allah’ın onları hep birden dirilteceği, (onların da kendilerini kurtaracak bir iş üzerinde olduklarını sanarak) size yemin ettikleri gibi Allah’a da yemin edecekleri günü düşün!
58:22لَا تَجِدُ قَوْمًا يُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ يُوَادُّونَ مَنْ حَادَّ اللَّهَ وَرَسُولَهُ
Diyanet Meali:Allah’a ve ahiret gününe iman eden hiçbir topluluğun, (babaları, oğulları, kardeşleri yahut kendi soy sopları olsalar bile), Allah’a ve peygamberine düşman olan kimselere sevgi beslediğini göremezsin.
60:6لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِيهِمْ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِمَنْ كَانَ يَرْجُو اللَّهَ وَالْيَوْمَ الْآخِرَ
Diyanet Meali:Andolsun, onlarda (İbrahim ve beraberindekilerde) sizin için, Allah’ı ve ahiret gününü arzu edenler için güzel bir örnek vardır.
62:9إِذَا نُودِيَ لِلصَّلَاةِ مِنْ يَوْمِ الْجُمُعَةِ فَاسْعَوْا إِلَىٰ ذِكْرِ اللَّهِ
Diyanet Meali:Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah’ın zikrine koşun…
64:9لِيَوْمِ الْجَمْعِ
Diyanet Meali:Toplanma vakti için (Allah’ın sizi toplayacağı günü düşün).
64:9ذَٰلِكَ يَوْمُ التَّغَابُنِ
Diyanet Meali:O gün aldanışın ortaya çıkacağı gündür.
65:2ذَٰلِكُمْ يُوعَظُ بِهِ مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ
Diyanet Meali:İşte bununla Allah’a ve ahiret gününe inanan kimselere öğüt verilmektedir.
68:39أَمْ لَكُمْ أَيْمَانٌ عَلَيْنَا بَالِغَةٌ إِلَىٰ يَوْمِ الْقِيَامَةِ إِنَّ لَكُمْ لَمَا تَحْكُمُونَ
Diyanet Meali:Yahut bizden, her ne hükmederseniz mutlaka öyle olacağına dair Kıyamete kadar sürecek kesin sözler mi aldınız?*
69:7سَخَّرَهَا عَلَيْهِمْ سَبْعَ لَيَالٍ وَثَمَانِيَةَ أَيَّامٍ حُسُومًا
Diyanet Meali:Allah, onu kesintisiz olarak yedi gece, sekiz gün onların üzerine musallat etti.
69:24كُلُوا وَاشْرَبُوا هَنِيئًا بِمَا أَسْلَفْتُمْ فِي الْأَيَّامِ الْخَالِيَةِ
Diyanet Meali:(Onlara şöyle denir:) “Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık, afiyetle yiyin, için. *
70:4تَعْرُجُ الْمَلَائِكَةُ وَالرُّوحُ إِلَيْهِ فِي يَوْمٍ كَانَ مِقْدَارُهُ خَمْسِينَ أَلْفَ سَنَةٍ
Diyanet Meali:Melekler ve Ruh (Cebrail) ona süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir. *
70:26وَالَّذِينَ يُصَدِّقُونَ بِيَوْمِ الدِّينِ
Diyanet Meali:Onlar, ceza gününü tasdik eden kimselerdir. *
70:42فَذَرْهُمْ يَخُوضُوا وَيَلْعَبُوا حَتَّىٰ يُلَاقُوا يَوْمَهُمُ الَّذِي يُوعَدُونَ
Diyanet Meali:Sen onları bırak, uyarıldıkları günlerine kavuşuncaya kadar batıl inançlarına dalsınlar ve oynasınlar. *
70:43يَوْمَ يَخْرُجُونَ مِنَ الْأَجْدَاثِ سِرَاعًا
Diyanet Meali:Mezarlarından süratle çıkacakları o günü hatırla! 
70:44ذَٰلِكَ الْيَوْمُ الَّذِي كَانُوا يُوعَدُونَ
Diyanet Meali:İşte o, uyarıldıkları gündür.
73:17فَكَيْفَ تَتَّقُونَ إِنْ كَفَرْتُمْ يَوْمًا يَجْعَلُ الْوِلْدَانَ شِيبًا
Diyanet Meali:Hâl böyle iken inkâr ederseniz, çocukları ak saçlı ihtiyarlara çevirecek olan bir günden (kıyametten) nasıl korunursunuz? *
74:9فَذَٰلِكَ يَوْمَئِذٍ يَوْمٌ عَسِيرٌ
Diyanet Meali:İşte o gün çetin bir gündür. *
74:46وَكُنَّا نُكَذِّبُ بِيَوْمِ الدِّينِ
Diyanet Meali:“Ceza gününü de yalanlıyorduk.”  *
75:1لَا أُقْسِمُ بِيَوْمِ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:Kıyamet gününe yemin ederim. *
75:6يَسْأَلُ أَيَّانَ يَوْمُ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:“O kıyamet günü ne zaman?” diye sorar.  *
76:7يُوفُونَ بِالنَّذْرِ وَيَخَافُونَ يَوْمًا كَانَ شَرُّهُ مُسْتَطِيرًا
Diyanet Meali:O kullar adaklarını yerine getirirler. Kötülüğü her yanı kuşatmış bir günden korkarlar. *
76:10إِنَّا نَخَافُ مِنْ رَبِّنَا يَوْمًا عَبُوسًا قَمْطَرِيرًا
Diyanet Meali:“Çünkü biz, asık suratlı, çetin bir günden (o günün azabından dolayı) Rabbimizden korkarız.” *
76:11فَوَقَاهُمُ اللَّهُ شَرَّ ذَٰلِكَ الْيَوْمِ وَلَقَّاهُمْ نَضْرَةً وَسُرُورًا
Diyanet Meali:Allah da onları o günün kötülüğünden korur ve yüzlerine bir aydınlık ve içlerine bir sevinç verir.  *
76:27إِنَّ هَٰؤُلَاءِ يُحِبُّونَ الْعَاجِلَةَ وَيَذَرُونَ وَرَاءَهُمْ يَوْمًا ثَقِيلًا
Diyanet Meali:Şunlar (inanmayanlar) dünyayı tercih ediyorlar ve çetin bir günü arkalarına atıyorlar.  *
77:12لِأَيِّ يَوْمٍ أُجِّلَتْ
Diyanet Meali:(Bu) hangi güne ertelenmiştir?  *
77:13لِيَوْمِ الْفَصْلِ
Diyanet Meali:Hüküm ve ayırım gününe.  *
77:14وَمَا أَدْرَاكَ مَا يَوْمُ الْفَصْلِ
Diyanet Meali:Hüküm ve ayırım gününü sen ne bileceksin. *
77:35هَٰذَا يَوْمُ لَا يَنْطِقُونَ
Diyanet Meali:Bu, konuşamayacakları gündür. *
77:38هَٰذَا يَوْمُ الْفَصْلِ جَمَعْنَاكُمْ وَالْأَوَّلِينَ
Diyanet Meali:Bu, hüküm ve ayırma günüdür. Sizi ve öncekileri bir araya toplamışızdır. *
78:17إِنَّ يَوْمَ الْفَصْلِ كَانَ مِيقَاتًا
Diyanet Meali:Şüphesiz hüküm ve ayırma günü belirlenmiş bir vakittir. *
78:18يَوْمَ يُنْفَخُ فِي الصُّورِ فَتَأْتُونَ أَفْوَاجًا
Diyanet Meali:Bu, sûra üfürüleceği gün gerçekleşir ve siz bölük bölük gelirsiniz. *
78:39ذَٰلِكَ الْيَوْمُ الْحَقُّ فَمَنْ شَاءَ اتَّخَذَ إِلَىٰ رَبِّهِ مَآبًا
Diyanet Meali:İşte bu, hak olan gündür. Artık dileyen kimse Rabbine ulaştıran bir yol tutar. *
82:17وَمَا أَدْرَاكَ مَا يَوْمُ الدِّينِ
Diyanet Meali:Hesap ve ceza gününün ne olduğunu sen ne bileceksin?  *
82:18ثُمَّ مَا أَدْرَاكَ مَا يَوْمُ الدِّينِ
Diyanet Meali:Evet, hesap ve ceza gününün ne olduğunu sen ne bileceksin? *
82:19يَوْمَ لَا تَمْلِكُ نَفْسٌ لِنَفْسٍ شَيْئًا وَالْأَمْرُ يَوْمَئِذٍ لِلَّهِ
Diyanet Meali:O gün kimse kimseye hiçbir fayda sağlayamayacaktır. O gün buyruk, yalnız Allah’ındır. *
83:5لِيَوْمٍ عَظِيمٍ
Diyanet Meali:Büyük bir gün için…*
83:11الَّذِينَ يُكَذِّبُونَ بِيَوْمِ الدِّينِ
Diyanet Meali:Hesap ve ceza gününü yalanlayanlar(ın vay hâline)! *
85:2وَالْيَوْمِ الْمَوْعُودِ
Diyanet Meali:Va’dedilmiş güne (kıyamete) andolsun, *
90:14أَوْ إِطْعَامٌ فِي يَوْمٍ ذِي مَسْغَبَةٍ
Diyanet Meali:Yahut şiddetli bir açlık gününde (kendisiyle yakınlığı olan bir yetimi, yahut yerde sürünen bir yoksulu) doyurmaktır. *
2:85وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ يُرَدُّونَ إِلَىٰ أَشَدِّ الْعَذَابِ
Diyanet Meali:Kıyamet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine uğratılırlar.
2:113فَاللَّهُ يَحْكُمُ بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فِيمَا كَانُوا فِيهِ يَخْتَلِفُونَ
Diyanet Meali:Artık onların aralarında uyuşamadıkları davada, kıyamet gününde hükmü Allah verecektir.
2:174وَلَا يُكَلِّمُهُمُ اللَّهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَلَا يُزَكِّيهِمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ
Diyanet Meali:Kıyamet günü Allah, onlarla ne konuşacak, ne de onları arıtacaktır. Onlar için elem dolu bir azap vardır.
2:184أَيَّامًا مَعْدُودَاتٍ
Diyanet Meali:(Oruç), sayılı günlerdedir.
2:212وَيَسْخَرُونَ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَالَّذِينَ اتَّقَوْا فَوْقَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:Onlar iman edenlerle alay etmektedirler. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar ise, kıyamet günü bunların üstündedir.
2:249قَالُوا لَا طَاقَةَ لَنَا الْيَوْمَ بِجَالُوتَ وَجُنُودِهِ
Diyanet Meali:“Bugün bizim Câlût’a ve askerlerine karşı koyacak gücümüz yok.” dediler.
3:24ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ قَالُوا لَنْ تَمَسَّنَا النَّارُ إِلَّا أَيَّامًا مَعْدُودَاتٍ
Diyanet Meali:Bunun sebebi, onların, “Bize, ateş sadece sayılı günlerde dokunacaktır.” demeleridir.
3:30يَوْمَ تَجِدُ كُلُّ نَفْسٍ مَا عَمِلَتْ مِنْ خَيْرٍ مُحْضَرًا
Diyanet Meali:Herkesin yaptığı iyiliği (ve yaptığı kötülüğü) hazır bulacağı günde…
3:77وَلَا يُكَلِّمُهُمُ اللَّهُ وَلَا يَنْظُرُ إِلَيْهِمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:Allah, kıyamet günü onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak…
3:106يَوْمَ تَبْيَضُّ وُجُوهٌ وَتَسْوَدُّ وُجُوهٌ
Diyanet Meali:O gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır.
3:155إِنَّ الَّذِينَ تَوَلَّوْا مِنْكُمْ يَوْمَ الْتَقَى الْجَمْعَانِ إِنَّمَا اسْتَزَلَّهُمُ الشَّيْطَانُ
Diyanet Meali:İki topluluğun karşılaştığı gün, içinizden yüz çevirip kaçanları, şeytan ancak (yaptıkları bazı hatalardan dolayı) yoldan kaydırmak istemişti.
3:166وَمَا أَصَابَكُمْ يَوْمَ الْتَقَى الْجَمْعَانِ فَبِإِذْنِ اللَّهِ وَلِيَعْلَمَ الْمُؤْمِنِينَ
Diyanet Meali:İki topluluğun (ordunun) karşılaştığı günde başınıza gelen musibet Allah’ın izniyledir. Bu da mü’minleri ortaya çıkarması (ve münafıklık yapanları belli etmesi içindi).
3:180سَيُطَوَّقُونَ مَا بَخِلُوا بِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:Cimrilik ettikleri şey kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır.
3:185كُلُّ نَفْسٍ ذَائِقَةُ الْمَوْتِ وَإِنَّمَا تُوَفَّوْنَ أُجُورَكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:Her canlı ölümü tadacaktır. Ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir.
3:194رَبَّنَا وَآتِنَا مَا وَعَدْتَنَا عَلَىٰ رُسُلِكَ وَلَا تُخْزِنَا يَوْمَ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:“Rabbimiz! Peygamberlerin aracılığı ile bize va’dettiklerini ver bize. Kıyamet günü bizi rezil etme.”
4:109فَمَنْ يُجَادِلُ اللَّهَ عَنْهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَمْ مَنْ يَكُونُ عَلَيْهِمْ وَكِيلًا
Diyanet Meali:Ya kıyamet günü onları Allah’a karşı kim savunacak, yahut kim onlara vekil olacak?
4:141فَاللَّهُ يَحْكُمُ بَيْنَكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:Allah, kıyamet günü aranızda hükmünü verecektir.
4:159وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ يَكُونُ عَلَيْهِمْ شَهِيدًا
Diyanet Meali:Kıyamet günü, o (İsa) onların aleyhine şahit olacaktır.
5:3الْيَوْمَ يَئِسَ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ دِينِكُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِ
Diyanet Meali:Bugün kâfirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun.
5:3الْيَوْمَ أَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ وَأَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتِي
Diyanet Meali:Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım…
5:5الْيَوْمَ أُحِلَّ لَكُمُ الطَّيِّبَاتُ
Diyanet Meali:Bu gün size temiz ve hoş şeyler helâl kılındı.
5:109يَوْمَ يَجْمَعُ اللَّهُ الرُّسُلَ فَيَقُولُ مَاذَا أُجِبْتُمْ
Diyanet Meali:Allah’ın, peygamberleri toplayıp  “siz(den sonra davetiniz)e ne derece uyuldu?” diyeceği … günü hatırlayın.
6:22وَيَوْمَ نَحْشُرُهُمْ جَمِيعًا ثُمَّ نَقُولُ لِلَّذِينَ أَشْرَكُوا أَيْنَ شُرَكَاؤُكُمُ
Diyanet Meali:Onları tümüyle (mahşere) toplayıp da Allah’a ortak koşanlara, “Nerede, (ilâh olduklarını iddia ettiğiniz) ortaklarınız?” diyeceğimiz günü hatırla.
6:73وَيَوْمَ يَقُولُ كُنْ فَيَكُونُ
Diyanet Meali:Allah’ın “ol” deyip de her şeyin oluvereceği günü hatırla.
6:73قَوْلُهُ الْحَقُّ وَلَهُ الْمُلْكُ يَوْمَ يُنْفَخُ فِي الصُّورِ
Diyanet Meali:O’nun sözü gerçektir. Sûr’a üflendiği gün de mülk (hükümranlık) O’nundur.
6:93الْيَوْمَ تُجْزَوْنَ عَذَابَ الْهُونِ
Diyanet Meali:“Bugün aşağılayıcı azap ile cezalandırılacaksınız.”
6:128وَيَوْمَ يَحْشُرُهُمْ جَمِيعًا يَا مَعْشَرَ الْجِنِّ قَدِ اسْتَكْثَرْتُمْ مِنَ الْإِنْسِ
Diyanet Meali:Onların hepsini bir araya toplayacağı gün şöyle diyecektir: “Ey cin topluluğu! İnsanlardan pek çoğunu saptırıp aranıza kattınız.”
6:141كُلُوا مِنْ ثَمَرِهِ إِذَا أَثْمَرَ وَآتُوا حَقَّهُ يَوْمَ حَصَادِهِ
Diyanet Meali:Bunlar meyve verince meyvelerinden yiyin. Hasat günü de hakkını (öşürünü)  verin…
6:158يَوْمَ يَأْتِي بَعْضُ آيَاتِ رَبِّكَ لَا يَنْفَعُ نَفْسًا إِيمَانُهَا لَمْ تَكُنْ آمَنَتْ مِنْ قَبْلُ
Diyanet Meali:Rabbinin âyetlerinden bazısı geldiği gün, daha önce iman etmemiş (veya imanında bir hayır kazanmamış olan) bir kimseye (o günkü) imanı fayda vermez. 
7:32قُلْ هِيَ لِلَّذِينَ آمَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا خَالِصَةً يَوْمَ الْقِيَامَةِ
Diyanet Meali:De ki: “Bunlar, dünya hayatında mü’minler içindir. Kıyamet gününde ise yalnız onlara özgüdür.”
7:51فَالْيَوْمَ نَنْسَاهُمْ كَمَا نَسُوا لِقَاءَ يَوْمِهِمْ هَٰذَا
Diyanet Meali:İşte onlar bu günlerine kavuşacaklarını nasıl unuttular (ve âyetlerimizi nasıl inkâr edip durdularsa), biz de onları bugün öyle unuturuz.
7:53يَوْمَ يَأْتِي تَأْوِيلُهُ يَقُولُ الَّذِينَ نَسُوهُ مِنْ قَبْلُ قَدْ جَاءَتْ رُسُلُ رَبِّنَا بِالْحَقِّ
Diyanet Meali:Onun bildirdiği sonuç gelip çattığı gün, önceden onu unutmuş olanlar derler ki: “Gerçekten Rabbimizin peygamberleri hakkı getirmişler.”
7:163إِذْ تَأْتِيهِمْ حِيتَانُهُمْ يَوْمَ سَبْتِهِمْ شُرَّعًا
Diyanet Meali:Zira tatil yaptıkları Cumartesi günü balıklar onlara akın akın geliyordu.
7:163وَيَوْمَ لَا يَسْبِتُونَ لَا تَأْتِيهِمْ
Diyanet Meali:(Zira tatil yaptıkları Cumartesi günü balıklar onlara akın akın geliyor), tatil yapmadıkları (diğer) günlerde ise gelmiyorlardı.
7:172شَهِدْنَا أَنْ تَقُولُوا يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِنَّا كُنَّا عَنْ هَٰذَا غَافِلِينَ
Diyanet Meali:“(Evet), şahit olduk (ki Rabbimizsin” demişlerdi). Böyle yapmamız kıyamet günü, “Biz bundan habersizdik” dememeniz içindir.
8:41إِنْ كُنْتُمْ آمَنْتُمْ بِاللَّهِ وَمَا أَنْزَلْنَا عَلَىٰ عَبْدِنَا يَوْمَ الْفُرْقَانِ
Diyanet Meali:Eğer Allah’a; hak ile batılın birbirinden ayrıldığı gün, (yani iki ordunun Bedir’de karşılaştığı gün) kulumuza indirdiklerimize  inandıysanız (bunu böyle bilin).
8:41يَوْمَ الْتَقَى الْجَمْعَانِ وَاللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
Diyanet Meali:(Eğer Allah’a; hak ile batılın birbirinden ayrıldığı gün, yani) iki ordunun (Bedir’de) karşılaştığı gün (kulumuza indirdiklerimize  inandıysanız bunu böyle bilin). Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.
8:48وَقَالَ لَا غَالِبَ لَكُمُ الْيَوْمَ مِنَ النَّاسِ وَإِنِّي جَارٌ لَكُمْ
Diyanet Meali:“Bu gün artık insanlardan size galip gelecek (kimse) yok, mutlaka ben de size yardımcıyım.”
19:15وَسَلَامٌ عَلَيْهِ يَوْمَ وُلِدَ
Diyanet Meali:Doğduğu gün, (öleceği gün ve diriltileceği gün) ona selâm olsun!
19:15وَيَوْمَ يَمُوتُ
Diyanet Meali:(Doğduğu gün), öleceği gün (ve diriltileceği gün ona selâm olsun)!
19:15وَيَوْمَ يُبْعَثُ حَيًّا
Diyanet Meali:(Doğduğu gün, öleceği gün) ve diriltileceği gün (ona selâm olsun)!
19:26إِنِّي نَذَرْتُ لِلرَّحْمَٰنِ صَوْمًا فَلَنْ أُكَلِّمَ الْيَوْمَ إِنْسِيًّا
Diyanet Meali:“Şüphesiz ben Rahmân’a susmayı adadım. Bugün hiçbir insan ile konuşmayacağım.”
19:33وَالسَّلَامُ عَلَيَّ يَوْمَ وُلِدْتُ
Diyanet Meali:“Doğduğum gün, (öleceğim gün ve diriltileceğim gün) bana selâm (esenlik verilmiştir).”
19:33وَيَوْمَ أَمُوتُ
Diyanet Meali:“(Doğduğum gün), öleceğim gün (ve diriltileceğim gün bana selâm, esenlik verilmiştir).”
19:33وَيَوْمَ أُبْعَثُ حَيًّا
Diyanet Meali:“(Doğduğum gün, öleceğim gün) ve diriltileceğim gün (bana selâm, esenlik verilmiştir).”
19:38أَسْمِعْ بِهِمْ وَأَبْصِرْ يَوْمَ يَأْتُونَنَا
Diyanet Meali:Bize gelecekleri gün (gerçekleri) ne iyi işitip ne iyi görecekler!
19:38لَٰكِنِ الظَّالِمُونَ الْيَوْمَ فِي ضَلَالٍ مُبِينٍ
Diyanet Meali:Ama zalimler bugün apaçık bir sapıklık içindedirler.
19:39وَأَنْذِرْهُمْ يَوْمَ الْحَسْرَةِ إِذْ قُضِيَ الْأَمْرُ
Diyanet Meali:(Onları, gaflet içinde bulunup iman etmezlerken) işin bitirileceği o pişmanlık günüyle uyar.
19:95وَكُلُّهُمْ آتِيهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فَرْدًا
Diyanet Meali:Onlar(ın her biri) kıyamet günü O’na tek başına gelecektir. *
20:64فَأَجْمِعُوا كَيْدَكُمْ ثُمَّ ائْتُوا صَفًّا وَقَدْ أَفْلَحَ الْيَوْمَ مَنِ اسْتَعْلَىٰ
Diyanet Meali:“Öyleyse, hilelerinizi toplayın (birbirinize destek olun) sonra sıra hâlinde  gelin. Bu gün üstün gelen muhakkak başarıya ulaşmıştır.” *
20:100مَنْ أَعْرَضَ عَنْهُ فَإِنَّهُ يَحْمِلُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وِزْرًا
Diyanet Meali:Kim ondan yüz çevirirse şüphesiz ki o, kıyamet gününde ağır bir günah yükü yüklenecektir. *
20:101خَالِدِينَ فِيهِ وَسَاءَ لَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ حِمْلًا
Diyanet Meali:Onlar o günahın cezası içinde ebediyen kalacaklardır. Sûra üfürüleceği gün, bu ağır yük onlar için ne kötü bir yüktür!  *
20:124فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنْكًا وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَىٰ
Diyanet Meali:“(Her kim de benim zikrimden yüz çevirirse), mutlaka ona dar bir geçim vardır. Bir de onu kıyamet gününde kör olarak haşrederiz.”
20:126قَالَ كَذَٰلِكَ أَتَتْكَ آيَاتُنَا فَنَسِيتَهَا وَكَذَٰلِكَ الْيَوْمَ تُنْسَىٰ
Diyanet Meali:Allah, “Evet, öyle. Âyetlerimiz sana geldi de sen onları unuttun. Aynı şekilde bugün de sen unutuluyorsun” der. *
24:24يَوْمَ تَشْهَدُ عَلَيْهِمْ أَلْسِنَتُهُمْ وَأَيْدِيهِمْ وَأَرْجُلُهُمْ بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
Diyanet Meali:İşlemiş oldukları günahtan dolayı dillerinin, ellerinin ve ayaklarının kendi aleyhlerine şahitlik edecekleri günde (onlara çok büyük bir azap vardır).
41:19وَيَوْمَ يُحْشَرُ أَعْدَاءُ اللَّهِ إِلَى النَّارِ فَهُمْ يُوزَعُونَ
Diyanet Meali:Allah’ın düşmanlarının, toplanıp yığın yığın cehenneme sevk edilecekleri günü hatırla!  *
45:34وَقِيلَ الْيَوْمَ نَنْسَاكُمْ كَمَا نَسِيتُمْ لِقَاءَ يَوْمِكُمْ هَٰذَا
Diyanet Meali:Onlara şöyle denir: “Bugüne kavuşacağınızı unuttuğunuz gibi, bu gün biz de sizi unutuyoruz.”
45:35فَالْيَوْمَ لَا يُخْرَجُونَ مِنْهَا وَلَا هُمْ يُسْتَعْتَبُونَ
Diyanet Meali:Artık bugün ateşten çıkarılmazlar ve Allah’ın rızasını kazandıracak amelleri işleme istekleri kabul edilmez.
50:44يَوْمَ تَشَقَّقُ الْأَرْضُ عَنْهُمْ سِرَاعًا ذَٰلِكَ حَشْرٌ عَلَيْنَا يَسِيرٌ
Diyanet Meali:O gün yer, onların üzerinden süratle yarılıp açılır. Bu, (hesap için) bir toplamadır, bize göre kolaydır. *
54:6فَتَوَلَّ عَنْهُمْ يَوْمَ يَدْعُ الدَّاعِ إِلَىٰ شَيْءٍ نُكُرٍ
Diyanet Meali:O hâlde sen de onlardan yüz çevir. Onlar, o davetçinin (İsrafil’in benzeri görülmemiş) bilinmedik (korkunç) bir şeye çağırdığı gün, (gözleri düşmüş bir hâlde dağılmış çekirgeler gibi kabirlerden çıkarlar). *
60:3لَنْ تَنْفَعَكُمْ أَرْحَامُكُمْ وَلَا أَوْلَادُكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ يَفْصِلُ بَيْنَكُمْ
Diyanet Meali:Yakınlarınız ve çocuklarınız size asla fayda vermeyecektir. Kıyamet günü Allah aranızı ayıracaktır.
64:9يَوْمَ يَجْمَعُكُمْ
Diyanet Meali:(Toplanma vakti için) Allah’ın sizi toplayacağı günü düşün.
66:7يَا أَيُّهَا الَّذِينَ كَفَرُوا لَا تَعْتَذِرُوا الْيَوْمَ
Diyanet Meali:Ey inkâr edenler! Bu gün özür dilemeyin!
66:8يَوْمَ لَا يُخْزِي اللَّهُ النَّبِيَّ وَالَّذِينَ آمَنُوا مَعَهُ
Diyanet Meali:Peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde (Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar).
68:24أَنْ لَا يَدْخُلَنَّهَا الْيَوْمَ عَلَيْكُمْ مِسْكِينٌ
Diyanet Meali:“Sakın, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın.” *
68:42يَوْمَ يُكْشَفُ عَنْ سَاقٍ وَيُدْعَوْنَ إِلَى السُّجُودِ فَلَا يَسْتَطِيعُونَ
Diyanet Meali:Baldırların açılacağı (işlerin zorlaşacağı) ve kâfirlerin secdeye çağrılıp da (gözleri düşmüş ve kendilerini zillet kaplamış bir hâlde) buna güç yetiremeyecekleri günü (Kıyamet gününü) düşün. *
69:35فَلَيْسَ لَهُ الْيَوْمَ هَاهُنَا حَمِيمٌ
Diyanet Meali:“Bu sebeple, bugün burada onun samimi bir dostu yoktur.” *
70:8يَوْمَ تَكُونُ السَّمَاءُ كَالْمُهْلِ
Diyanet Meali:Göğün, erimiş maden gibi olacağı günü hatırla. *
73:14يَوْمَ تَرْجُفُ الْأَرْضُ وَالْجِبَالُ وَكَانَتِ الْجِبَالُ كَثِيبًا مَهِيلًا
Diyanet Meali:Yerin ve dağların sarsılacağı ve dağların akıp giden kum yığını olacağı günü (kıyameti) hatırla. *
78:38يَوْمَ يَقُومُ الرُّوحُ وَالْمَلَائِكَةُ صَفًّا
Diyanet Meali:Onlar, Ruh’un (Cebrail’in) ve meleklerin saf duracakları gün (Allah’a hitap edemeyeceklerdir.)
78:40إِنَّا أَنْذَرْنَاكُمْ عَذَابًا قَرِيبًا يَوْمَ يَنْظُرُ الْمَرْءُ مَا قَدَّمَتْ يَدَاهُ
Diyanet Meali:Şüphesiz biz sizi, kişinin önceden elleriyle yaptıklarına bakacağı … günde gerçekleşecek olan yakın bir azaba karşı uyardık.
79:6يَوْمَ تَرْجُفُ الرَّاجِفَةُ
Diyanet Meali:Büyük bir sarsıntının olacağı o günde…*
79:35يَوْمَ يَتَذَكَّرُ الْإِنْسَانُ مَا سَعَىٰ
Diyanet Meali:(En büyük felaket geldiği zaman), o gün insan yaptıklarını hatırlar. *
79:46كَأَنَّهُمْ يَوْمَ يَرَوْنَهَا لَمْ يَلْبَثُوا إِلَّا عَشِيَّةً أَوْ ضُحَاهَا
Diyanet Meali:Kıyameti gördükleri gün onlar, sanki dünyada ancak bir akşam, yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış gibidirler. *
80:34يَوْمَ يَفِرُّ الْمَرْءُ مِنْ أَخِيهِ
Diyanet Meali:Kişinin kardeşinden … kaçacağı gün…*
82:15يَصْلَوْنَهَا يَوْمَ الدِّينِ
Diyanet Meali:Hesap ve ceza günü oraya gireceklerdir. *
83:6يَوْمَ يَقُومُ النَّاسُ لِرَبِّ الْعَالَمِينَ
Diyanet Meali:İnsanların, âlemlerin Rabbinin huzurunda duracakları gün…*
83:34فَالْيَوْمَ الَّذِينَ آمَنُوا مِنَ الْكُفَّارِ يَضْحَكُونَ
Diyanet Meali:İşte bugün de mü’minler kâfirlere gülerler.  *
86:9يَوْمَ تُبْلَى السَّرَائِرُ
Diyanet Meali:Bütün sırların yoklanacağı günü hatırla!  *
101:4يَوْمَ يَكُونُ النَّاسُ كَالْفَرَاشِ الْمَبْثُوثِ
Diyanet Meali:O gün insanlar, her biri bir tarafa uçuşan küçük kelebekler gibi olacaktır.  *

يَوْمَئِذٍ : İsim. 

3:167هُمْ لِلْكُفْرِ يَوْمَئِذٍ أَقْرَبُ مِنْهُمْ لِلْإِيمَانِ
Diyanet Meali:Onlar o gün, imandan çok küfre yakın idiler.
4:42يَوْمَئِذٍ يَوَدُّ الَّذِينَ كَفَرُوا وَعَصَوُا الرَّسُولَ لَوْ تُسَوَّىٰ بِهِمُ الْأَرْضُ
Diyanet Meali:O kıyamet günü, Allah’ı inkâr edip Peygamber’e isyan edenler, yer yarılıp içine girmiş olmayı isterler…
6:16مَنْ يُصْرَفْ عَنْهُ يَوْمَئِذٍ فَقَدْ رَحِمَهُ وَذَٰلِكَ الْفَوْزُ الْمُبِينُ
Diyanet Meali:(O günün azabı) kimden savuşturulursa, gerçekten (Allah) ona acımıştır. İşte bu apaçık kurtuluştur. *
7:8وَالْوَزْنُ يَوْمَئِذٍ الْحَقُّ فَمَنْ ثَقُلَتْ مَوَازِينُهُ فَأُولَٰئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ
Diyanet Meali:O gün amellerin tartılması da haktır. Kimlerin sevabı ağır basarsa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir. *
8:16وَمَنْ يُوَلِّهِمْ يَوْمَئِذٍ دُبُرَهُ إِلَّا مُتَحَرِّفًا لِقِتَالٍ أَوْ مُتَحَيِّزًا إِلَىٰ فِئَةٍ فَقَدْ بَاءَ بِغَضَبٍ مِنَ اللَّهِ
Diyanet Meali:Savaş taktiği olarak düşmanı vurmak için çekilme, ya da diğer bir birliğe katılmak durumu hariç- böyle bir günde her kim onlara arkasını dönerse mutlaka o, Allah’ın gazabına uğramış olur.
11:66فَلَمَّا جَاءَ أَمْرُنَا نَجَّيْنَا صَالِحًا وَالَّذِينَ آمَنُوا مَعَهُ بِرَحْمَةٍ مِنَّا وَمِنْ خِزْيِ يَوْمِئِذٍ
Diyanet Meali:(Helâk) emrimiz geldiğinde Salih’i ve beraberindeki iman etmiş olanları tarafımızdan bir rahmetle helâktan ve o günün rezilliğinden kurtardık.
14:49وَتَرَى الْمُجْرِمِينَ يَوْمَئِذٍ مُقَرَّنِينَ فِي الْأَصْفَادِ
Diyanet Meali:O gün, suçluları zincirlere vurulmuş olarak görürsün. *
16:87وَأَلْقَوْا إِلَى اللَّهِ يَوْمَئِذٍ السَّلَمَ وَضَلَّ عَنْهُمْ مَا كَانُوا يَفْتَرُونَ
Diyanet Meali:Onlar o gün Allah’a teslim olurlar ve uydurdukları şeyler de onları yüzüstü bırakıp kaybolur. *
18:99وَتَرَكْنَا بَعْضَهُمْ يَوْمَئِذٍ يَمُوجُ فِي بَعْضٍ
Diyanet Meali:O gün biz onları bırakırız, dalga dalga birbirlerine karışırlar.
18:100وَعَرَضْنَا جَهَنَّمَ يَوْمَئِذٍ لِلْكَافِرِينَ عَرْضًا
Diyanet Meali:O gün cehennemi kâfirlerin karşısına (bütün dehşetiyle) dikeriz! *
20:102يَوْمَ يُنْفَخُ فِي الصُّورِ وَنَحْشُرُ الْمُجْرِمِينَ يَوْمَئِذٍ زُرْقًا
Diyanet Meali:O gün günahkârları, (gözleri korkudan donup) gömgök kesilmiş olarak haşredeceğiz. *
20:108يَوْمَئِذٍ يَتَّبِعُونَ الدَّاعِيَ لَا عِوَجَ لَهُ
Diyanet Meali:O gün kendisinden yan çizmek mümkün olmayan davetçiye (İsrâfil’e) uyarlar.
20:109يَوْمَئِذٍ لَا تَنْفَعُ الشَّفَاعَةُ إِلَّا مَنْ أَذِنَ لَهُ الرَّحْمَٰنُ وَرَضِيَ لَهُ قَوْلًا
Diyanet Meali:O gün, Rahmân’ın izin verdiği ve sözünden razı olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez. *
22:56الْمُلْكُ يَوْمَئِذٍ لِلَّهِ يَحْكُمُ بَيْنَهُمْ
Diyanet Meali:İşte o gün mülk (hükümranlık) Allah’ındır. O, insanların arasında hükmünü verir.
23:101فَإِذَا نُفِخَ فِي الصُّورِ فَلَا أَنْسَابَ بَيْنَهُمْ يَوْمَئِذٍ وَلَا يَتَسَاءَلُونَ
Diyanet Meali:Sûr’a üfürüldüğü zaman, (işte) o gün ne aralarında soy sop yakınlığı kalacak, ne de birbirlerini arayıp soracaklardır. *
24:25يَوْمَئِذٍ يُوَفِّيهِمُ اللَّهُ دِينَهُمُ الْحَقَّ
Diyanet Meali:O gün Allah, onlara kesinleşmiş cezalarını tastamam verecek.
25:22يَوْمَ يَرَوْنَ الْمَلَائِكَةَ لَا بُشْرَىٰ يَوْمَئِذٍ لِلْمُجْرِمِينَ
Diyanet Meali:Fakat melekleri görecekleri gün, işte o gün suçlulara hiçbir müjde yoktur.
25:24أَصْحَابُ الْجَنَّةِ يَوْمَئِذٍ خَيْرٌ مُسْتَقَرًّا وَأَحْسَنُ مَقِيلًا
Diyanet Meali:O gün cennetliklerin kalacakları yer daha hayırlı, dinlenecekleri yer daha güzeldir. *
25:26الْمُلْكُ يَوْمَئِذٍ الْحَقُّ لِلرَّحْمَٰنِ وَكَانَ يَوْمًا عَلَى الْكَافِرِينَ عَسِيرًا
Diyanet Meali:O gün gerçek hükümranlık Rahmân’ındır ve kâfirlere zorlu bir gün olacaktır. *
27:89مَنْ جَاءَ بِالْحَسَنَةِ فَلَهُ خَيْرٌ مِنْهَا وَهُمْ مِنْ فَزَعٍ يَوْمَئِذٍ آمِنُونَ
Diyanet Meali:Her kim iyi amel getirirse, ona ondan daha hayırlısı vardır. Onlar o gün korkudan emindirler. *
28:66فَعَمِيَتْ عَلَيْهِمُ الْأَنْبَاءُ يَوْمَئِذٍ فَهُمْ لَا يَتَسَاءَلُونَ
Diyanet Meali:O gün onlara karşı bütün haberler kapanmıştır. Artık birbirlerine de soramazlar. *
30:4لِلَّهِ الْأَمْرُ مِنْ قَبْلُ وَمِنْ بَعْدُ وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ
Diyanet Meali:Önce de, sonra da emir Allah’ındır. O gün (Allah’ın Rumlara zafer vermesiyle) mü’minler sevinecektir.
30:14وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ يَوْمَئِذٍ يَتَفَرَّقُونَ
Diyanet Meali:Kıyametin kopacağı gün, işte o gün mü’minler ve kâfirler birbirinden ayrılacaklardır. *
30:43مِنْ قَبْلِ أَنْ يَأْتِيَ يَوْمٌ لَا مَرَدَّ لَهُ مِنَ اللَّهِ يَوْمَئِذٍ يَصَّدَّعُونَ
Diyanet Meali:Allah tarafından, geri çevrilmesi olmayan bir gün gelmeden önce (yüzünü dosdoğru dine çevir). O gün insanlar bölük bölük ayrılacaklardır.
30:57فَيَوْمَئِذٍ لَا يَنْفَعُ الَّذِينَ ظَلَمُوا مَعْذِرَتُهُمْ وَلَا هُمْ يُسْتَعْتَبُونَ
Diyanet Meali:O gün zulmedenlere mazeretleri fayda sağlamaz, Allah’ı razı edecek amelleri işleme istekleri de kabul edilmez. *
37:33فَإِنَّهُمْ يَوْمَئِذٍ فِي الْعَذَابِ مُشْتَرِكُونَ
Diyanet Meali:Artık onlar o gün azapta ortaktırlar. *
40:9وَقِهِمُ السَّيِّئَاتِ وَمَنْ تَقِ السَّيِّئَاتِ يَوْمَئِذٍ فَقَدْ رَحِمْتَهُ
Diyanet Meali:“Onları kötülüklerden koru. Sen o gün kimi kötülüklerden korursan, ona rahmet etmiş olursun.”
42:47مَا لَكُمْ مِنْ مَلْجَإٍ يَوْمَئِذٍ وَمَا لَكُمْ مِنْ نَكِيرٍ
Diyanet Meali:O gün sizin için ne sığınacak bir yer vardır, ne de (günahlarınızı) inkâr edebilirsiniz!
43:67الْأَخِلَّاءُ يَوْمَئِذٍ بَعْضُهُمْ لِبَعْضٍ عَدُوٌّ إِلَّا الْمُتَّقِينَ
Diyanet Meali:O gün Allah’a karşı gelmekten sakınanlar dışında, dostlar birbirine düşman olurlar. *
45:27وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ يَوْمَئِذٍ يَخْسَرُ الْمُبْطِلُونَ
Diyanet Meali:Kıyamet kopacağı gün, işte o gün batıla sapanlar hüsrana uğrayacaklardır.
52:11فَوَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّبِينَ
Diyanet Meali:İşte o gün, (içine daldıkları dünya zevki içinde eğlenip oyalanan) yalanlayıcıların vay hâline! *
55:39فَيَوْمَئِذٍ لَا يُسْأَلُ عَنْ ذَنْبِهِ إِنْسٌ وَلَا جَانٌّ
Diyanet Meali:İşte o gün ne insana, ne cine günahı sorulmayacak. *
69:15فَيَوْمَئِذٍ وَقَعَتِ الْوَاقِعَةُ
Diyanet Meali:İşte o gün olacak olmuş (kıyamet kopmuş)tur. *
69:16وَانْشَقَّتِ السَّمَاءُ فَهِيَ يَوْمَئِذٍ وَاهِيَةٌ
Diyanet Meali:Gök de yarılmış ve artık o gün o da çökmeye yüz tutmuştur. *
69:17وَيَحْمِلُ عَرْشَ رَبِّكَ فَوْقَهُمْ يَوْمَئِذٍ ثَمَانِيَةٌ
Diyanet Meali:O gün Rabbinin Arş’ını, bunların da üstünde sekiz taşıyıcı taşır.
69:18يَوْمَئِذٍ تُعْرَضُونَ لَا تَخْفَىٰ مِنْكُمْ خَافِيَةٌ
Diyanet Meali:O gün (hesap için Allah’a) arz olunursunuz. Hiçbir sırrınız gizli kalmaz. *
70:11يَوَدُّ الْمُجْرِمُ لَوْ يَفْتَدِي مِنْ عَذَابِ يَوْمِئِذٍ بِبَنِيهِ
Diyanet Meali:Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından kurtulmak için oğullarını … fidye olarak versin (de, kendisini kurtarsın).
74:9فَذَٰلِكَ يَوْمَئِذٍ يَوْمٌ عَسِيرٌ
Diyanet Meali:İşte o gün çetin bir gündür.
75:10يَقُولُ الْإِنْسَانُ يَوْمَئِذٍ أَيْنَ الْمَفَرُّ
Diyanet Meali:O gün insan “kaçış nereye?” diyecektir. *
75:12إِلَىٰ رَبِّكَ يَوْمَئِذٍ الْمُسْتَقَرُّ
Diyanet Meali:O gün varıp durulacak yer, sadece Rabbinin huzurudur. *
75:13يُنَبَّٶُا الْاِنْسَانُ يَوْمَئِذٍ بِمَا قَدَّمَ وَاَخَّرَ
Diyanet Meali:O gün insana, yapıp önden gönderdiği ve yapmayıp geri bıraktığı şeyler haber verilir. *
75:22وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَاضِرَةٌ
Diyanet Meali:O gün birtakım yüzler aydındır. *
75:24وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ بَاسِرَةٌ
Diyanet Meali: O gün birtakım yüzler de asıktır. *
75:30إِلَىٰ رَبِّكَ يَوْمَئِذٍ الْمَسَاقُ
Diyanet Meali:İşte o gün sevk ediliş, Rabbinedir. *
77:15وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّبِينَ
Diyanet Meali:O gün vay yalanlayanların hâline! *
77:19وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّبِينَ
Diyanet Meali:O gün vay yalanlayanların hâline! *
77:24وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّبِينَ
Diyanet Meali:O gün vay yalanlayanların hâline! *
77:28وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّبِينَ
Diyanet Meali:O gün vay yalanlayanların hâline! *
77:34وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّبِينَ
Diyanet Meali:O gün vay yalanlayanların hâline! *
77:37وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّبِينَ
Diyanet Meali:O gün vay yalanlayanların hâline! *
77:40وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّبِينَ
Diyanet Meali:O gün vay yalanlayanların hâline! *
77:45وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّبِينَ
Diyanet Meali:O gün vay yalanlayanların hâline! *
77:47وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّبِينَ
Diyanet Meali:O gün vay yalanlayanların hâline! *
77:49وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّبِينَ
Diyanet Meali:O gün vay yalanlayanların hâline! *
79:8قُلُوبٌ يَوْمَئِذٍ وَاجِفَةٌ
Diyanet Meali:O gün birtakım kalpler (tedirginlik içinde) şiddetle çarpacaktır. *
80:37لِكُلِّ امْرِئٍ مِنْهُمْ يَوْمَئِذٍ شَأْنٌ يُغْنِيهِ
Diyanet Meali:İşte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır. *
80:38وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ مُسْفِرَةٌ
Diyanet Meali:O gün birtakım yüzler vardır ki pırıl pırıl parlarlar, *
80:40وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ عَلَيْهَا غَبَرَةٌ
Diyanet Meali:O gün nice yüzler de vardır ki, toz toprak içindedirler. *
82:19يَوْمَ لَا تَمْلِكُ نَفْسٌ لِنَفْسٍ شَيْئًا وَالْأَمْرُ يَوْمَئِذٍ لِلَّهِ
Diyanet Meali:O gün kimse kimseye hiçbir fayda sağlayamayacaktır. O gün buyruk, yalnız Allah’ındır. *
83:10وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّبِينَ
Diyanet Meali:O gün yalanlayanların vay hâline! *
83:15كَلَّا إِنَّهُمْ عَنْ رَبِّهِمْ يَوْمَئِذٍ لَمَحْجُوبُونَ
Diyanet Meali:Hayır, şüphesiz onlar, kıyamet günü Rablerini görmekten mahrum bırakılacaklardır. *
88:2وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ خَاشِعَةٌ
Diyanet Meali:O gün birtakım yüzler vardır ki zillete bürünmüşlerdir. *
88:8وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَاعِمَةٌ
Diyanet Meali:O gün birtakım yüzler vardır ki, nimet içinde mutludurlar. *
89:23وَجِيءَ يَوْمَئِذٍ بِجَهَنَّمَ
Diyanet Meali:O gün cehennem getirildiği zaman…
89:23يَوْمَئِذٍ يَتَذَكَّرُ الْإِنْسَانُ وَأَنَّىٰ لَهُ الذِّكْرَىٰ
Diyanet Meali:İşte o gün insan (yaptıklarını birer birer) hatırlar. Fakat bu hatırlamanın ona nasıl faydası olacak!?
89:25فَيَوْمَئِذٍ لَا يُعَذِّبُ عَذَابَهُ أَحَدٌ
Diyanet Meali:Artık o gün, Allah’ın edeceği azabı kimse edemez. *
99:4يَوْمَئِذٍ تُحَدِّثُ أَخْبَارَهَا
Diyanet Meali:İşte o gün, yer, kendi haberlerini anlatır. *
99:6يَوْمَئِذٍ يَصْدُرُ النَّاسُ أَشْتَاتًا لِيُرَوْا أَعْمَالَهُمْ
Diyanet Meali:O gün insanlar amellerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük kabirlerinden çıkacaklardır. *
100:11إِنَّ رَبَّهُمْ بِهِمْ يَوْمَئِذٍ لَخَبِيرٌ
Diyanet Meali:İşte o gün onların Rabbi kendilerinin her hâlinden mutlaka haberdardır. *
102:8ثُمَّ لَتُسْأَلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّعِيمِ
Diyanet Meali:Sonra o gün, nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz? *