و ق ر

KÖK HARFLER:  و ق ر

ANLAM: 

وَقَرَ : Durgun, hareketsiz olmak. İstirahat etmek. Vakur, metanetli, sakin olmak. Ağırbaşlılıkla oturmak.

AÇIKLAMA:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek Âyet
وَقَّرَ fiil-II 1 Büyük bildi 48/9
وَقْرٌ isim 6 Ağırlık, sağırlık 31/7
وِقْرٌ isim 1 Yük 51/2
وَقَارٌ isim 1 Ağır başlılık, vakar, büyüklük 71/13

Toplam 9

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

  • وَقَرَ (a)
  • وَقَرَ (b)َ

Zıt Manada Kelimeler

  • وَقَرَ
    • تَزَعْزَعَ
    • اِهْتَزَّ > bak: ه ز ز
    • تَخَلْخَلَ

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Vakr وَقْر Az işitmek, sağırlık.
Vikr وِقْر Ağır yük.
Vakâr وَقَار Ağırbaşlılık. Halim ve heybetli oluş. Namusu muhafazayı mucip haslet. Temkinlilik.
Vakûr وَقٌور Vakarlı kişi.
Tevkîr تَقْوِير Güzel karşılama.
Muvakkir مُوَقِّر Ağırlayan.
Muvakkar مُوَقَّر Ağırbaşlı, vakarlı.
Tevakkur تَوَقُّر Vakar peyda etme. Vakarlanma.
Mütevakkır مُتَوَقِّر Onurlanan, vakarlanan.
İttikâr اِتِّقَار Vakar, gurur ve büyüklük gelme.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

وَقَّرَ : Fiil-II. 

48:9 لِتُؤْمِنُوا بِاللّٰهِ وَرَسُولِهِ وَتُعَزِّرُوهُ وَتُوَقِّرُوهُ وَتُسَبِّحُوهُ بُكْرَةً وَأَصِيلًا 
Diyanet Meali: Ey insanlar! Allah’a ve Peygamberine inanasınız, ona yardım edesiniz, ona saygı gösteresiniz ve sabah akşam Allah’ı tespih edesiniz diye (Peygamber’i gönderdik.) *

وَقْرٌ : İsim. 

6:25 وَجَعَلْنَا عَلَىٰ قُلُوبِهِمْ أَكِنَّةً أَنْ يَفْقَهُوهُ وَفِي آذَانِهِمْ وَقْرًا
Diyanet Meali: Onu anlamamaları için kalpleri üzerine perdeler (gereriz), kulaklarına ağırlık koyarız. 
17:46 وَجَعَلْنَا عَلَىٰ قُلُوبِهِمْ أَكِنَّةً أَنْ يَفْقَهُوهُ وَفِي آذَانِهِمْ وَقْرًا
Diyanet Meali: Kur’an’ı anlamamaları için kalpleri üzerine perdeler, kulaklarına da ağırlık koyarız.
18:57 إِنَّا جَعَلْنَا عَلَىٰ قُلُوبِهِمْ أَكِنَّةً أَنْ يَفْقَهُوهُ وَفِي آذَانِهِمْ وَقْرًا
Diyanet Meali: Şüphesiz biz, onu anlamamaları için, kalplerine perdeler gerdik, kulaklarına da ağırlıklar koyduk.
31:7 وَلَّىٰ مُسْتَكْبِرًا كَأَنْ لَمْ يَسْمَعْهَا كَأَنَّ فِي أُذُنَيْهِ وَقْرًا
Diyanet Meali: (Ona âyetlerimiz okunduğu zaman) onları hiç işitmemiş gibi, kulağında bir ağırlık var da büyüklenerek arkasını döner.
41:5 وَقَالُوا قُلُوبُنَا فِي أَكِنَّةٍ مِمَّا تَدْعُونَا إِلَيْهِ وَفِي آذَانِنَا وَقْرٌ
Diyanet Meali: Dediler ki: “(Ey Muhammed!) Bizi çağırdığın şeye karşı kalplerimiz örtüler içerisindedir. Kulaklarımızda bir ağırlık vardır.”
41:44 وَالَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ فِي آذَانِهِمْ وَقْرٌ وَهُوَ عَلَيْهِمْ عَمًى
Diyanet Meali: İnanmayanların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur’an onlara kapalı ve anlaşılmaz gelir.

وِقْرٌ : İsim. 

51:2 فَالْحَامِلَاتِ وِقْرًا
Diyanet Meali: Ağırlık taşıyanlara..*

وَقَارٌ : İsim. 

71:13 مَا لَكُمْ لَا تَرْجُونَ لِلَّهِ وَقَارًا
Diyanet Meali: Size ne oluyor da Allah için bir vakar (saygınlık, büyüklük) ummuyorsunuz?’ *