KÖK HARFLER: ط ي ن
ANLAM:
طَانَ : İşini iyi yapmak, icra etmek. Bir şeyi çamur veya balçıkla sıvamak. Kitabı çamurla mühürlemek.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
طِينٌ | isim | 12 | Çamur | 3/49 |
| Toplam | 12 |
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Tıyn (Tîn) | طِين | Çamur. Balçık. | Çoğulu: Etyân |
Tıynet | طِينَة | Huy. Yaradılış. | Tıynetsiz |
Titan | ——— | Atom numarası 22, atom ağırlığı 47,90, yoğunluğu 4,5 olan, 1675 °C’ye doğru eriyen, özellikleri bakımından silisyumla kalaya yaklaşan, parlak beyaz renkli, basit element (simgesi Ti). |
|
Titan kelimesi Arapçanın kökü olan bir Sami dilinden Yunancaya, oradan da diğer dillere geçmiştir. “Ak toprak, kireç” anlamındaki Yunanca kelimeye getirilen bir ek ile türetilmiştir. (Nişanyan Sözlük)
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
طِينٌ : İsim.
3:49 | أَنِّي أَخْلُقُ لَكُمْ مِنَ الطِّينِ كَهَيْئَةِ الطَّيْرِ |
Diyanet Meali: | “Ben çamurdan kuş şeklinde bir şey yaparım.” |
5:110 | وَإِذْ تَخْلُقُ مِنَ الطِّينِ كَهَيْئَةِ الطَّيْرِ بِإِذْنِي |
Diyanet Meali: | Hani iznimle çamurdan kuş şekline benzer bir şey yapıyordun.. |
6:2 | هُوَ الَّذِي خَلَقَكُمْ مِنْ طِينٍ ثُمَّ قَضَىٰ أَجَلًا |
Diyanet Meali: | O öyle bir Rab’dır ki, sizi çamurdan yaratmış, sonra (her birinize) bir ecel tayin etmiştir. |
7:12 | قَالَ أَنَا خَيْرٌ مِنْهُ خَلَقْتَنِي مِنْ نَارٍ وَخَلَقْتَهُ مِنْ طِينٍ |
Diyanet Meali: | “Ben ondan hayırlıyım. Çünkü beni ateşten yarattın. Onu ise çamurdan yarattın” dedi. |
17:61 | فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ قَالَ أَأَسْجُدُ لِمَنْ خَلَقْتَ طِينًا |
Diyanet Meali: | Onlar da saygı ile eğilmişlerdi. Yalnız İblis saygı ile eğilmemiş, “Hiç ben, çamur hâlinde yarattığın kimse için saygı ile eğilir miyim?” demişti. |
23:12 | وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنْسَانَ مِنْ سُلَالَةٍ مِنْ طِينٍ |
Diyanet Meali: | Andolsun, biz insanı, çamurdan (süzülmüş) bir özden yarattık. * |
28:38 | فَأَوْقِدْ لِي يَا هَامَانُ عَلَى الطِّينِ فَاجْعَلْ لِي صَرْحًا |
Diyanet Meali: | “Ey Hâmân! Benim için bir ateş yakıp tuğla pişir de bana bir kule yap!” |
32:7 | الَّذِي أَحْسَنَ كُلَّ شَيْءٍ خَلَقَهُ وَبَدَأَ خَلْقَ الْإِنْسَانِ مِنْ طِينٍ |
Diyanet Meali: | O ki, yarattığı her şeyi güzel yaptı. İnsanı yaratmaya da çamurdan başladı. * |
37:11 | إِنَّا خَلَقْنَاهُمْ مِنْ طِينٍ لَازِبٍ |
Diyanet Meali: | Şüphesiz biz onları yapışkan bir çamurdan yarattık. |
38:71 | إِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلَائِكَةِ إِنِّي خَالِقٌ بَشَرًا مِنْ طِينٍ |
Diyanet Meali: | Hani, Rabbin meleklere şöyle demişti: “Muhakkak ben çamurdan bir insan yaratacağım.” * |
38:76 | قَالَ أَنَا خَيْرٌ مِنْهُ خَلَقْتَنِي مِنْ نَارٍ وَخَلَقْتَهُ مِنْ طِينٍ |
Diyanet Meali: | İblis, “Ben ondan daha hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın” dedi. * |
51:33 | لِنُرْسِلَ عَلَيْهِمْ حِجَارَةً مِنْ طِينٍ |
Diyanet Meali: | “Üzerlerine çamurdan taşlar yağdırmak için (gönderildik).” * |