KÖK HARFLER: ط ل ب
ANLAM:
طَلَبَ : Bir şeyi aramak, arzulamak, talep etmek. Bir şeyi dilemek, o şeyi kovalamak, onu elde etmeye çalışmak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
طَلَبَ | fiil-I | 1 | İstedi, arzu etti, taleb etti | 7/54 |
طَلَبٌ | isim | 1 | İstemek | 18/41 |
طَالِبٌ | isim | 1 | Taleb eden, isteyen | 22/73 |
مَطْلُوبٌ | isim | 1 | Talep edilen, istenen | 22/73 |
| Toplam | 4 |
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Taleb | طَلَب | İstek. Dilek. |
Tâlib | طَالِب | İsteyen, istekli. |
Tâlibe | طَالِبَة | Kız talebe. Mektebli kız. |
Tâlibân | طَالِبَان | Öğrenciler. |
Talebe | طَلَبَة | Öğrenci. |
Matlûb | مَطْلُوب | İstenilen, aranılan, talep edilen şey. |
Metâlib | مَطَالِب | İstekler. Arzular. Taleb edilen şeyler. |
Mutâlebe | مُطَالَبَة | Hakkını isteme, talebde bulunma. |
Mutâlebât | مُطَالَبَات | İstenilen şeyler. İstekler. |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
طَلَبَ : Fiil-I.
7:54 | ثُمَّ اسْتَوَىٰ عَلَى الْعَرْشِ يُغْشِي اللَّيْلَ النَّهَارَ يَطْلُبُهُ حَثِيثًا |
Diyanet Meali: | (Şüphesiz sizin Rabbiniz) … sonra Arş’a kurulan, geceyi, kendisini durmadan takip eden gündüze katandır. |
طَلَبٌ : İsim.
18:41 | أَوْ يُصْبِحَ مَاؤُهَا غَوْرًا فَلَنْ تَسْتَطِيعَ لَهُ طَلَبًا |
Diyanet Meali: | “Ya da suyu çekiliverir de (bırak bir daha bulmayı) artık onu arayamazsın bile.” * |
طَالِبٌ : İsim. İsm-i Fâil.
22:73 | لَا يَسْتَنْقِذُوهُ مِنْهُ ضَعُفَ الطَّالِبُ |
Diyanet Meali: | (Eğer sinek onlardan bir şey kapsa) bunu ondan kurtaramazlar. İsteyen de âciz, (istenen de). |
مَطْلُوبٌ : İsim. İsm-i Mef’ûl.
22:73 |
وَالْمَطْلُوبُ
|
Diyanet Meali: | (Eğer sinek onlardan bir şey kapsa, bunu ondan kurtaramazlar. İsteyen de âciz) istenen de. |