KÖK HARFLER: س م م
ANLAM:
سَمَّ : Bir şeyi zehirlemek; o şeyi delmek, delip geçmek; bir işi irdelemek, incelemek; o şeyi sağlam veya salim kılmak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
سَمٌّ | isim | 1 | Delik | 7/40 |
سَمُومٌ | isim | 3 | (Ekseriyetle gündüz vukua gelen) sıcak rüzgâr, kavurucu rüzgâr | 15/27 |
| Toplam | 4 |
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Semm | سَمّ | 1: Delik. 2: Zehir. | Çoğul: Sümûm |
Semûm | سَمُوم | 1: Zehirli şey. 2: Sam yeli. |
|
Tesmîm | تَسْمِيم | Zehirleme. |
|
Tesemmüm | تَسَمُّم | Zehirlenmek. |
|
Sam | ——— | Çölde esen rüzgâr, sam yeli. | Sam yeli |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
سَمٌّ : İsim.
7:40 | وَلَا يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ حَتَّىٰ يَلِجَ الْجَمَلُ فِي سَمِّ الْخِيَاطِ |
Diyanet Meali: | Onlar, deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete de giremezler! |
سَمُومٌ : İsim.
15:27 | وَالْجَانَّ خَلَقْنَاهُ مِنْ قَبْلُ مِنْ نَارِ السَّمُومِ |
Diyanet Meali: | Cinleri de daha önce dumansız ateşten yaratmıştık. * |
52:27 | فَمَنَّ اللَّهُ عَلَيْنَا وَوَقَانَا عَذَابَ السَّمُومِ |
Diyanet Meali: | “Allah da bize lütfetti ve bizi iliklere işleyen cehennem azabından korudu.” * |
56:42 | فِي سَمُومٍ وَحَمِيمٍ |
Diyanet Meali: | Onlar, iliklere işleyen bir ateş ve bir kaynar su içindedirler.* |