KÖK HARFLER: س د ر
ANLAM:
سَدِرَ : Baktığı bir şeyle gözleri kamaşmak, bu yüzden o şeye yüz çevirmek. Şaşkına dönmek, aklı karışmak, doğru yolu görmeye muktedir olamamak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek | Açıklama |
سِدْرٌ | isim | 4 | Sedir ağacı ki; Arabistan kirazı denilen tatlı meyveleri vardır (çoğul) | 34/16 | Tekil: سِدْرَةٌ |
| Toplam | 4 |
|
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Sidr | سِدْر | 1: Tembel kimse. 2: Bir deniz adı. |
|
Sidre | سِدْرَة | 1: Arabistan kirazı. 2: Ağaca teşbih edilen, yedinci kat gökte bir makam ismi. | Çoğul: Sidrât |
“Divan, kerevet” anlamındaki sedir kelimesi “sin” harfi ile yazılmaktadır ama aslı “sad” iledir. “1. göğüs, 2. bir şeyin ön ve ileri kısmı, baş köşe” anlamındaki sadr (صدر) kelimesinden gelmektedir.
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
سِدْرٌ : İsim. Çoğul. Tekili: سِدْرَةٌ
34:16 | وَبَدَّلْنَاهُمْ بِجَنَّتَيْهِمْ جَنَّتَيْنِ ذَوَاتَيْ أُكُلٍ خَمْطٍ وَأَثْلٍ وَشَيْءٍ مِنْ سِدْرٍ قَلِيلٍ |
Diyanet Meali: | Onların bahçelerini ekşi meyveli ağaçlar, acı ılgın ve biraz da sedir ağacı bulunan iki bahçeye çevirdik. |
56:28 | فِي سِدْرٍ مَخْضُودٍ |
Diyanet Meali: | Dikensiz sidir ağaçları..* |
سِدْرَةٌ : İsim. Çoğulu: سِدْرٌ
53:14 | عِنْدَ سِدْرَةِ الْمُنْتَهَىٰ |
Diyanet Meali: | Sidretü’l-Müntehâ’nın yanında. * |
53:16 | إِذْ يَغْشَى السِّدْرَةَ مَا يَغْشَىٰ |
Diyanet Meali: | O zaman Sidre’yi kaplayan kaplamıştı. * |