KÖK HARFLER: س ج ن
ANLAM:
سَجَنَ : Birisini zindana atmak. Endişesini gizli tutmak, onu açığa çıkarmamak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
Tür | Adet | Anlam | Örnek | Açıklama | |
سَجَنَ | fiil-I | 3 | Hapise attı, zindana kapattı | 12/35 | Meçhul muzari: يُسْجَنُ |
سِجْنٌ | isim | 6 | Hapishane, zindan | 12/33 | |
سِجِّينٌ | isim | 2 | İçerisinde şer ve fısk u fücura ait dîvan bulunan mevki | 83/8 | |
مَسْجُونٌ | isim | 1 | Hapse atılmış | 26/29 | |
Toplam | 12 |
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Sicn | سِجْن | Hapis, zindan. | Çoğul: Sücûn |
Mescen | مَسْجَن | Cezaevi, zindan, hapishane. |
|
Mescûn | مَسْجُون | Hapsedilmiş. |
|
Tescîn | تَسْجِين | Hapsetme, zindana koyma. |
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
سَجَنَ : Fiil-I. Meçhul muzari: يُسْجَنُ
12:25 | إِلَّا أَنْ يُسْجَنَ أَوْ عَذَابٌ أَلِيمٌ |
Diyanet Meali: | “Ancak zindana atılmak veya can yakıcı bir azaptır.” |
12:32 | لَيُسْجَنَنَّ وَلَيَكُونًا مِنَ الصَّاغِرِينَ |
Diyanet Meali: | Mutlaka zindana atılacak ve zillete uğrayanlardan olacak. |
12:35 | ثُمَّ بَدَا لَهُمْ مِنْ بَعْدِ مَا رَأَوُا الْآيَاتِ لَيَسْجُنُنَّهُ حَتَّىٰ حِينٍ |
Diyanet Meali: | Sonra onlar, Yûsuf’un suçsuzluğunu ortaya koyan delilleri gördükten sonra yine de mutlaka onu bir süre zindana atmayı uygun buldular. * |
سِجْنٌ : İsim.
12:33 | قَالَ رَبِّ السِّجْنُ أَحَبُّ إِلَيَّ مِمَّا يَدْعُونَنِي إِلَيْهِ |
Diyanet Meali: | Yûsuf, “Ey Rabbim! Zindan bana, bunların beni dâvet ettiği şeyden daha sevimlidir.” dedi. |
12:36 | وَدَخَلَ مَعَهُ السِّجْنَ فَتَيَانِ قَالَ أَحَدُهُمَا إِنِّي أَرَانِي أَعْصِرُ خَمْرًا |
Diyanet Meali: | Onunla beraber zindana iki delikanlı daha girdi. Biri, “Ben rüyamda şaraplık üzüm sıktığımı gördüm” dedi. |
12:39 | يَا صَاحِبَيِ السِّجْنِ أَأَرْبَابٌ مُتَفَرِّقُونَ خَيْرٌ أَمِ اللَّهُ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُ |
Diyanet Meali: | “Ey zindan arkadaşlarım! Ayrı ayrı ilâhlar mı daha iyidir, yoksa mutlak hâkimiyet sahibi olan tek Allah mı?” * |
12:41 | يَا صَاحِبَيِ السِّجْنِ أَمَّا أَحَدُكُمَا فَيَسْقِي رَبَّهُ خَمْرًا |
Diyanet Meali: | “Ey zindan arkadaşlarım! (Rüyanızın yorumuna gelince,) biriniz efendisine şarap sunacak.” |
12:42 | فَأَنْسَاهُ الشَّيْطَانُ ذِكْرَ رَبِّهِ فَلَبِثَ فِي السِّجْنِ بِضْعَ سِنِينَ |
Diyanet Meali: | Fakat şeytan onu efendisine hatırlatmayı unutturdu da bu yüzden o, birkaç yıl daha zindanda kaldı. |
12:100 | وَقَدْ أَحْسَنَ بِي إِذْ أَخْرَجَنِي مِنَ السِّجْنِ وَجَاءَ بِكُمْ مِنَ الْبَدْوِ |
Diyanet Meali: | “Rabbim beni zindandan çıkararak ve sizi çölden getirerek bana çok iyilikte bulundu.” |
سِجِّينٌ : İsim.
83:7 | كَلَّا إِنَّ كِتَابَ الْفُجَّارِ لَفِي سِجِّينٍ |
Diyanet Meali: | Hayır, günahkârların yazısı, muhakkak “Siccîn”dedir. * |
83:8 | وَمَا أَدْرَاكَ مَا سِجِّينٌ |
Diyanet Meali: | “Siccîn”in ne olduğunu sen ne bileceksin. * |
مَسْجُونِينَ : İsim. İsm-i Mef’ûl. Kurallı Erkek Çoğul. Nasb / Cerr hali. Tekili: مَسْجُونٌ
26:29 | لَأَجْعَلَنَّكَ مِنَ الْمَسْجُونِينَ |
Diyanet Meali: | “Andolsun seni zindana atılanlardan ederim.” |