KÖK HARFLER: ش ف ق
ANLAM:
شَفِقَ : Birisine karşı istekli bir biçimde şefkat duymak. Bir şey hususunda eli sıkı olmak. Bir şeyden korkmak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
أَشْفَقَ | fiil-IV | 2 | Çekindi, sakındı | 58/13 |
شَفَقٌ | isim | 1 | Günbatımı, alacakaranlık | 84/16 |
مُشْفِقٌ | isim | 8 | Çekinen, sakınan, korkan | 70/27 |
| Toplam | 11 |
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Yok.
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Şafak | شَفَق | Tan zamanı. |
Şefîk | شَفِيق | Sevecen, şefkatli, müşfik. |
Müşfik | مُشْفِق | Şefkatle seven. |
Şefkat | شَفْقَة | Acıyarak ve koruyarak sevme, sevecenlik. |
İşfâk | إِشْفَاق | Lutfetme. |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
أَشْفَقَ : Fiil-IV.
33:72 |
فَأَبَيْنَ أَنْ يَحْمِلْنَهَا وَأَشْفَقْنَ مِنْهَا وَحَمَلَهَا الْإِنْسَانُ
|
Diyanet Meali: | Onlar onu yüklenmek istemediler, ondan çekindiler. Onu insan yüklendi. |
58:13 |
أَأَشْفَقْتُمْ أَنْ تُقَدِّمُوا بَيْنَ يَدَيْ نَجْوَاكُمْ صَدَقَاتٍ
|
Diyanet Meali: | Baş başa konuşmanızdan önce sadakalar vermekten çekindiniz mi? |
شَفَقٌ : İsim.
84:16 |
فَلَا أُقْسِمُ بِالشَّفَقِ
|
Diyanet Meali: | Yemin ederim şafağa, * |
مُشْفِقُونَ : İsim. İsm-i Fâil. İf’âl Bâbı (IV. Bâb). Kurallı Erkek Çoğul. Tekili: مُشْفِقٌ
18:49 |
وَوُضِعَ الْكِتَابُ فَتَرَى الْمُجْرِمِينَ مُشْفِقِينَ مِمَّا فِيهِ
|
Diyanet Meali: | Kitap ortaya konur. Suçluları, kitabın içindekilerden korkuya kapılmış görürsün. |
21:28 |
وَهُمْ مِنْ خَشْيَتِهِ مُشْفِقُونَ
|
Diyanet Meali: | Ve hepsi O’nun korkusuyla titrerler. |
21:49 |
الَّذِينَ يَخْشَوْنَ رَبَّهُمْ بِالْغَيْبِ وَهُمْ مِنَ السَّاعَةِ مُشْفِقُونَ
|
Diyanet Meali: | Onlar, görmedikleri hâlde Rablerinden içten içe korkarlar. Onlar kıyamet gününden de korkarlar. * |
23:57 |
إِنَّ الَّذِينَ هُمْ مِنْ خَشْيَةِ رَبِّهِمْ مُشْفِقُونَ
|
Diyanet Meali: | Rablerinin azametinden korkup titreyenler, * |
42:18 |
وَالَّذِينَ آمَنُوا مُشْفِقُونَ مِنْهَا وَيَعْلَمُونَ أَنَّهَا الْحَقُّ
|
Diyanet Meali: | İnananlar ise, ondan korkarlar ve onun gerçek olduğunu bilirler. |
42:22 |
تَرَى الظَّالِمِينَ مُشْفِقِينَ مِمَّا كَسَبُوا وَهُوَ وَاقِعٌ بِهِمْ
|
Diyanet Meali: | Sen, zalimlerin yaptıkları şeyler tepelerine inerken bu yüzden korku ile titrediklerini göreceksin. |
52:26 |
قَالُوا إِنَّا كُنَّا قَبْلُ فِي أَهْلِنَا مُشْفِقِينَ
|
Diyanet Meali: | Derler ki: “Şüphesiz daha önce biz, ailemiz içinde yaşarken (Allah’a isyandan) korkardık.” * |
70:27 | وَالَّذِينَ هُمْ مِنْ عَذَابِ رَبِّهِمْ مُشْفِقُونَ |
Diyanet Meali: | Onlar, Rablerinin azabından korkan kimselerdir. * |