KÖK HARFLER: ث م ن
ANLAM:
ثَمَنَ :
- Onların sekizincisi olmak, kendisiyle birlikte onları sekize tamamlamak; onları yetmiş dokuzken seksen yapmak.
- Değerli, pahalı olmak.
AÇIKLAMA:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek | Açıklama |
ثَامِنٌ | isim | 1 | Sekizinci | 18/22 |
|
ثَمَانِي | isim | 5 | Sekiz | 28/27 | Müennes: ثَمَانِيَةٌ |
ثَمَانُونَ | isim | 1 | Seksen | 24/4 | Nasb / Cerr Hali: ثَمَانِينَ |
ثَمَنٌ | isim | 11 | Bedel, fiyat | 2/41 |
|
ثُمُنٌ | isim | 1 | Sekizde bir | 4/12 |
|
| Toplam | 19 |
|
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Mahreci Benzeyen Kökler
Benzer Manada Kelimeler
- ثَمَّنَ
- ثَمَنٌ
- ثَمِينٌ
Zıt Manada Kelimeler
- ثَمِينٌ
- زَهِيدٌ > bak: ز ه د
- غَثٌّ
- رَخِيصٌ
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Semen | ثَمَن | Baha, kıymet. Değer. |
|
Semîn | ثَمِين | Pahalı, kıymetli. Çok değerli. |
|
Semân | ثَمَان | Sekiz. | Semâniye |
Sâmin | ثَامِن | Sekizinci. |
|
Esmân | أَثْمَان | Her şeyin pahası, tutarları, semenleri. |
|
Sümün | ثُمُن | *Sekizde bir. |
|
Semânin | ثَمَانِين | *Seksen. |
|
Tesmîn | تَثْمِين | 1: Sekizleme, sekize çıkarma. 2. Paha biçme, biçtirme. |
|
Tesemmün | تَثَمُّن | Şişmanlama, semirme (semen’den). |
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
ثَامِنٌ : İsim.
18:22 | وَيَقُولُونَ سَبْعَةٌ وَثَامِنُهُمْ كَلْبُهُمْ |
Diyanet Meali: | Şöyle de diyecekler: “Yedi kişidirler, sekizincileri köpekleridir.” |
ثَمَانِيٌّ : İsim.
28:27 | عَلَىٰ أَنْ تَأْجُرَنِي ثَمَانِيَ حِجَجٍ |
Diyanet Meali: | Sekiz yıl bana çalışmana karşılık… |
ثَمَانِيَةٌ : İsim. Müennes. Müzekkeri: ثَمَانِيٌّ
6:143 | ثَمَانِيَةَ أَزْوَاجٍ مِنَ الضَّأْنِ اثْنَيْنِ وَمِنَ الْمَعْزِ اثْنَيْنِ |
Diyanet Meali: | O, (hayvanlardan) sekiz eşi de yaratandır: (Erkek ve dişi olarak) koyundan iki, keçiden de iki. |
39:6 | وَأَنْزَلَ لَكُمْ مِنَ الْأَنْعَامِ ثَمَانِيَةَ أَزْوَاجٍ |
Diyanet Meali: | Sizin için hayvanlardan (erkek ve dişi olarak) sekiz eş yarattı. |
69:17 | وَيَحْمِلُ عَرْشَ رَبِّكَ فَوْقَهُمْ يَوْمَئِذٍ ثَمَانِيَةٌ |
Diyanet Meali: | O gün Rabbinin Arş’ını, bunların da üstünde sekiz taşıyıcı taşır. |
69:7 | سَخَّرَهَا عَلَيْهِمْ سَبْعَ لَيَالٍ وَثَمَانِيَةَ أَيَّامٍ حُسُومًا |
Diyanet Meali: | Allah, onu kesintisiz olarak yedi gece, sekiz gün onların üzerine musallat etti. |
ثَمَانِينَ : İsim. Kurallı Erkek Çoğul. Nasb / Cerr Hali. Tekili: ثَمَانِيٌّ
24:4 | فَاجْلِدُوهُمْ ثَمَانِينَ جَلْدَةً وَلَا تَقْبَلُوا لَهُمْ شَهَادَةً أَبَدًا |
Diyanet Meali: | Seksen değnek vurun. Artık onların şahitliğini asla kabul etmeyin. |
ثَمَنٌ : İsim.
2:41 | وَلَا تَشْتَرُوا بِآيَاتِي ثَمَنًا قَلِيلًا وَإِيَّايَ فَاتَّقُونِ |
Diyanet Meali: | Âyetlerimi az bir karşılığa değişmeyin ve bana karşı gelmekten sakının. |
2:79 | ثُمَّ يَقُولُونَ هَٰذَا مِنْ عِنْدِ اللَّهِ لِيَشْتَرُوا بِهِ ثَمَنًا قَلِيلًا |
Diyanet Meali: | Sonra da onu az bir karşılığa değişmek için, “Bu, Allah’ın katındandır” derler. |
2:174 | وَيَشْتَرُونَ بِهِ ثَمَنًا قَلِيلًا أُولَٰئِكَ مَا يَأْكُلُونَ فِي بُطُونِهِمْ إِلَّا النَّارَ |
Diyanet Meali: | Onu az bir bedel ile değişenler (var ya); işte onlar karınlarına ateşten başka bir şey doldurmuyorlar. |
3:77 | إِنَّ الَّذِينَ يَشْتَرُونَ بِعَهْدِ اللَّهِ وَأَيْمَانِهِمْ ثَمَنًا قَلِيلًا أُولَٰئِكَ لَا خَلَاقَ لَهُمْ فِي الْآخِرَةِ |
Diyanet Meali: | Şüphesiz, Allah’a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir karşılığa değişenler var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur. |
3:187 | فَنَبَذُوهُ وَرَاءَ ظُهُورِهِمْ وَاشْتَرَوْا بِهِ ثَمَنًا قَلِيلًا |
Diyanet Meali: | Fakat onlar verdikleri sözü arkalarına atıp, onu az bir karşılığa değiştiler. |
3:199 | لَا يَشْتَرُونَ بِآيَاتِ اللَّهِ ثَمَنًا قَلِيلًا أُولَٰئِكَ لَهُمْ أَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْ |
Diyanet Meali: | Allah’ın âyetlerini az bir değere satmazlar. Onlar var ya, işte onların, Rableri katında mükâfatları vardır. |
5:44 | وَلَا تَشْتَرُوا بِآيَاتِي ثَمَنًا قَلِيلًا |
Diyanet Meali: | Âyetlerimi az bir karşılığa değişmeyin. |
5:106 | لَا نَشْتَرِي بِهِ ثَمَنًا وَلَوْ كَانَ ذَا قُرْبَىٰ وَلَا نَكْتُمُ شَهَادَةَ اللَّهِ |
Diyanet Meali: | Akraba da olsa, şahitliğimizi hiçbir karşılığa değişmeyiz. Allah için yaptığımız şahitliği gizlemeyiz. |
9:9 | اشْتَرَوْا بِآيَاتِ اللَّهِ ثَمَنًا قَلِيلًا فَصَدُّوا عَنْ سَبِيلِهِ |
Diyanet Meali: | Allah’ın âyetlerini az bir karşılığa değiştiler de insanları O’nun yolundan alıkoydular. |
12:20 | وَشَرَوْهُ بِثَمَنٍ بَخْسٍ دَرَاهِمَ مَعْدُودَةٍ وَكَانُوا فِيهِ مِنَ الزَّاهِدِينَ |
Diyanet Meali: | Onu ucuz bir fiyata, birkaç dirheme sattılar. Zaten ona değer vermiyorlardı. * |
16:95 | وَلَا تَشْتَرُوا بِعَهْدِ اللَّهِ ثَمَنًا قَلِيلًا |
Diyanet Meali: | Allah’a verdiğiniz sözü az bir karşılığa değişmeyin. |
ثُمُنٌ : İsim.
4:12 | فَإِنْ كَانَ لَكُمْ وَلَدٌ فَلَهُنَّ الثُّمُنُ مِمَّا تَرَكْتُمْ |
Diyanet Meali: | Eğer çocuğunuz varsa, bıraktığınızın sekizde biri onlarındır. |