KÖK HARFLER: ث ب ر
ANLAM:
ثَبَرَ : Menetmek, alıkoymak. Helak etmek.
AÇIKLAMA:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
ثُبُورٌ | isim | 4 | Azap; zarar; doğru yoldan sapma veya kaybolma; düşman; tekrar toparlanamayacak kadar mahvolma | 25/13 |
مَثْبُورٌ | isim | 1 | Haktan men edilmiş, hakikatten alıkonmuş | 17/102 |
| Toplam | 5 |
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Kök Harflerinin Yer Değişimi
Mahreci Benzeyen Kökler
Benzer Manada Kelimeler
- ثَابَرَ
- وَاظَبَ
- اِسْتَمَرَّ > bak: م ر ر
- ثُبُورٌَ
- مُثَابِرٌ
Zıt Manada Kelimeler
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Sübûr | ثُبُور | Helak, helaket. Mahvolmak. |
Müsâberet | مُثَابَرَة |
Sürekli olarak uğraşma. Bir şey yapmaya hemen girişme.
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
ثُبُورٌ : İsim.
25:13 | وَإِذَا أُلْقُوا مِنْهَا مَكَانًا ضَيِّقًا مُقَرَّنِينَ دَعَوْا هُنَالِكَ ثُبُورًا |
Diyanet Meali: | Elleri boyunlarına bağlanmış, çatılmış olarak cehennemin daracık bir yerine atıldıkları zaman orada, yok olup gitmeyi isterler. * |
25:14 | لَا تَدْعُوا الْيَوْمَ ثُبُورًا وَاحِدًا |
Diyanet Meali: | (Kendilerine) “Bugün bir kere yok olmayı istemeyin… |
25:14 | وَادْعُوا ثُبُورًا كَثِيرًا |
Diyanet Meali: | birçok kere yok olmayı isteyin!” (denir.) |
84:11 | فَسَوْفَ يَدْعُو ثُبُورًا |
Diyanet Meali: | “Helâk!” diye bağıracaktır. * |
مَثْبُورٌ : İsim. İsm-i Mef’ul.
17:102 | وَإِنِّي لَأَظُنُّكَ يَا فِرْعَوْنُ مَثْبُورًا |
Diyanet Meali: | “Ey Firavun, ben de seni kesinlikle helâk olmuş bir kişi olarak görüyorum” demişti. |