ص ف ف

KÖK HARFLER: ص ف ف

ANLAM: 

صَفَّ : İnsanları (ya da bir grup insanı ve bir askeri birliği) bir saf, dizi veya sıra halinde dizmek, düzenlemek ya da yerleştirmek. (Kuş) gökyüzünde kanatlarını açmak ve onları hareket ettirmemek.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


TürAdetAnlamÖrnekAçıklama
صَفٌّisim7Saf, dizi, sıra, kanat açma, süzülme89/22
صَافٌّisim2Saf tutan, sıra yapan, kanat açan37/165
صَافَّةٌisim3Saf tutan, sıra yapan, kanat açan (Müennes)24/41Kırık çoğul: صَوَافٌّ
مَصْفُوفَةٌisim2Dizilmiş, sıraya konmuş, sıralanmış52/20

Toplam14


BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Yok.

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Saff صَفّ Bir sıra dizilmiş şey, bir şeyi sıra ile uzun uzadıya dizmek.
Masfûf مَصْفُوف Saf bağlamış, dizilmiş. Sıra ile dizilmiş.
Tasfîf تَصْفِيف Sıralama, saf saf dizme.
Musaffef مُصَفَّف Saflar halinde sıralanmış.
Sofa ——— Evlerde oda kapılarının açıldığı genişçe yer, hol.

Sofa kelimesi, “taş kerevet, bank, sıra, antik tiyatrolarda oturma sırası” anlamındaki suffa (صفّة) sözcüğünden gelmektedir. Bu kelime “dizdi” anlamındaki saffa (ص ف ف) fiilinden türetilmiştir. (Nişanyan Sözlük) 

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

صَفٌّ : İsim. Masdar.

18:48 وَعُرِضُوا عَلَىٰ رَبِّكَ صَفًّا
Diyanet Meali: Hepsi saf saf Rabbinin huzuruna çıkarılırlar.
20:64 فَأَجْمِعُوا كَيْدَكُمْ ثُمَّ ائْتُوا صَفًّا
Diyanet Meali: “Öyleyse, hilelerinizi toplayın (birbirinize destek olun) sonra sıra hâlinde  gelin.”
37:1 وَالصَّافَّاتِ صَفًّا
Diyanet Meali: Saf bağlayıp duranlara … andolsun ki… *
61:4 إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الَّذِينَ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِهِ صَفًّا
Diyanet Meali: Hiç şüphe yok ki Allah, kendi yolunda, saf bağlayarak çarpışanları sever.
78:38 يَوْمَ يَقُومُ الرُّوحُ وَالْمَلَائِكَةُ صَفًّا
Diyanet Meali: Ruh’un (Cebrail’in) ve meleklerin saf duracakları gün…
89:22 وَجَاءَ رَبُّكَ وَالْمَلَكُ صَفًّا صَفًّا
Diyanet Meali: Rabbinin buyruğu ve saf saf dizilmiş olarak melekler geldiği zaman… *
89:22 وَجَاءَ رَبُّكَ وَالْمَلَكُ صَفًّا صَفًّا
Diyanet Meali: Rabbinin buyruğu ve saf saf dizilmiş olarak melekler geldiği zaman… *

صَّافُّونَ : İsim. İsm-i Fâil. Kurallı Erkek Çoğul. Tekili: صَافٌّ

37:165وَإِنَّا لَنَحْنُ الصَّافُّونَ
Diyanet Meali:“Şüphesiz biz (orada) saf duranlarız.” *

صَافَّةٌ : İsim. İsm-i Fâil. Müennes. Kırık Çoğulu: صَوَافٌّ

22:36فَاذْكُرُوا اسْمَ اللَّهِ عَلَيْهَا صَوَافَّ
Diyanet Meali:Onlar saf saf sıralanmış dururken (kurban edeceğinizde) üzerlerine Allah’ın adını anın.

صَافَّاتٌ : İsim. İsm-i Fâil. Kurallı Bayan Çoğul. Tekili: صَافَّةٌ

24:41وَالطَّيْرُ صَافَّاتٍ كُلٌّ قَدْ عَلِمَ صَلَاتَهُ وَتَسْبِيحَهُ
Diyanet Meali:Sıra sıra (kanat çırparak uçan) kuşların (Allah’ı tespih ettiğini görmez misin?) Her biri duasını ve tesbihini kesin olarak bilmektedir.
37:1وَالصَّافَّاتِ صَفًّا
Diyanet Meali:Saf bağlayıp duranlara … andolsun ki… *
67:19أَوَلَمْ يَرَوْا إِلَى الطَّيْرِ فَوْقَهُمْ صَافَّاتٍ وَيَقْبِضْنَ
Diyanet Meali:Üstlerinde kanat çırparak uçan kuşlara bakmazlar mı?

مَصْفُوفَةٌ : İsim. İsm-i Mef’ûl.

52:20 مُتَّكِئِينَ عَلَىٰ سُرُرٍ مَصْفُوفَةٍ وَزَوَّجْنَاهُمْ بِحُورٍ عِينٍ
Diyanet Meali: Sıra sıra dizilmiş koltuklara dayanmışlardır.. Biz, onlara, iri gözlü güzel hurileri eş olarak vermişizdir. *
88:15 وَنَمَارِقُ مَصْفُوفَةٌ
Diyanet Meali: Sıra sıra yastıklar… *