ص ب ب

KÖK HARFLER: ص ب ب

ANLAM: 

صَبَّ : Su akıtmak ya da dökmek.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


TürAdetAnlamÖrnekAçıklama
صَبَّfiil-I4Döktü, akıttı, boşalttı.89/13Meçhul muzari: يُصَبُّ
صَبٌّisim1Dökmek, akıtmak, boşaltmak.80/25

Toplam5


BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

  • صَبَّ
  • صُبَابَةٌ

Zıt Manada Kelimeler

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Sabb صَبّ Dökmek, akıtmak, boşaltmak.
Sabâbet صَبَابَة Büyük aşk.
İnsibâb اِنْصِبَاب Dökülme. 
Munsabb مُنْصَبّ (Bir denize veya nehire) dökülen, karışan.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

صَبَّ : Fiil-I. Meçhul muzari: يُصَبُّ

22:19 قُطِّعَتْ لَهُمْ ثِيَابٌ مِنْ نَارٍ يُصَبُّ مِنْ فَوْقِ رُءُوسِهِمُ الْحَمِيمُ
Diyanet Meali: (İşte iki hasım taraf ki, Rableri hakkında tartışmaya girmişlerdir.) Bunlardan inkâr edenler için ateşten giysiler biçilmiştir. Başlarının üstünden de kaynar su dökülür.
44:48 ثُمَّ صُبُّوا فَوْقَ رَأْسِهِ مِنْ عَذَابِ الْحَمِيمِ
Diyanet Meali: “Sonra başının üstüne kaynar su azabından dökün.” *
80:25 أَنَّا صَبَبْنَا الْمَاءَ صَبًّا
Diyanet Meali: Gerçekten biz, yağmuru bol bol yağdırdık. *
89:13 فَصَبَّ عَلَيْهِمْ رَبُّكَ سَوْطَ عَذَابٍ
Diyanet Meali: Bu yüzden Rabbin onların üzerine azap kamçısı yağdırdı. *

صَبٌّ : İsim. Masdar.

80:25 أَنَّا صَبَبْنَا الْمَاءَ صَبًّا
Diyanet Meali: Gerçekten biz, yağmuru bol bol yağdırdık. *