KÖK HARFLER: ر ج ف
ANLAM:
رَجَفَ : (Bir şey) bir hareket, karışıklık, sarsıntı, kargaşa halinde olmak. Şiddetli bir hareket, karışıklık haline gelmek.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
Tür | Adet | Anlam | Örnek | |
رَجَفَ | fiil-I | 2 | Sarsıldı. Şiddetle sallandı. | 73/14 |
رَجْفَةٌ | isim | 4 | Sarsılış, sarsıntı | 7/78 |
رَاجِفَةٌ | isim | 1 | Cereyanı anında ecrâmın (büyük kütlelerin) sarsıldığı vakıa, tezahürü hengâmında cirmlerin tezelzülde olduğu hadise, sarsıntı vakıası. | 79/6 |
مُرْجِفٌ | isim | 1 | Halkı üzüntüye, ızdıraba sevk etmek için, kötü haberleri onların arasında yayan kimseler, kara haberciler. | 33/60 |
Toplam | 8 |
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Kök Harflerinin Yer Değişimi
Benzer Manada Kelimeler
- رَجُفَ
- رَجْفَةٌ
Zıt Manada Kelimeler
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Recf | رَجْف | Titreme. |
|
Recfe | رَجْفَة | Deprem. Sarsıntı. |
|
Râcif | رَاجِف | Titretici. |
|
Recefân | رَجَفَان | Şiddetle sarsılma, sallanma. |
|
Ürcûfe | أُرْجُوفَة | Yalan. Uydurma söz. | Çoğul: Erâcif |
İrcâf | إِرْجَاف | Ortalığı sarsacak kışkırtma. Kötü şeyle uğraşma. |
|
İrticâf | اِرْتِجَاف | Sarsma, sarsıntı. |
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
رَجَفَ : Fiil-I.
73:14 | يَوْمَ تَرْجُفُ الْأَرْضُ وَالْجِبَالُ وَكَانَتِ الْجِبَالُ كَثِيبًا مَهِيلًا |
Diyanet Meali: | Yerin ve dağların sarsılacağı ve dağların akıp giden kum yığını olacağı günü (kıyameti) hatırla.* |
79:6 | يَوْمَ تَرْجُفُ الرَّاجِفَةُ |
Diyanet Meali: | Büyük bir sarsıntının olacağı o günde…* |
رَجْفَةٌ : İsim.
7:78 | فَأَخَذَتْهُمُ الرَّجْفَةُ فَأَصْبَحُوا فِي دَارِهِمْ جَاثِمِينَ |
Diyanet Meali: | Derken, onları o kuvvetli sarsıntı yakaladı da yurtlarında yüzüstü hareketsiz çöke kaldılar.* |
7:91 | فَأَخَذَتْهُمُ الرَّجْفَةُ فَأَصْبَحُوا فِي دَارِهِمْ جَاثِمِينَ |
Diyanet Meali: | Derken, onları o korkunç sarsıntı yakaladı da yurtlarında yüzüstü hareketsiz çöke kaldılar.* |
7:155 | فَلَمَّا أَخَذَتْهُمُ الرَّجْفَةُ قَالَ رَبِّ لَوْ شِئْتَ أَهْلَكْتَهُمْ مِنْ قَبْلُ وَإِيَّايَ |
Diyanet Meali: | Onları sarsıntı yakalayınca (bayıldılar). Mûsâ, “Ey Rabbim! Dileseydin onları da beni de bundan önce helâk ederdin. |
29:37 | فَكَذَّبُوهُ فَأَخَذَتْهُمُ الرَّجْفَةُ فَأَصْبَحُوا فِي دَارِهِمْ جَاثِمِينَ |
Diyanet Meali: | Kavmi, onu yalanladı. Bunun üzerine kendilerini o malum sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü çökekaldılar. |
رَاجِفَةٌ : İsim. İsm-i Fâil.
79:6 | يَوْمَ تَرْجُفُ الرَّاجِفَةُ |
Diyanet Meali: | Büyük bir sarsıntının olacağı o günde…* |
مُرْجِفُونَ : İsim. İsm-i Fâil. İf’âl Bâbı (IV. Bâb). Kurallı Erkek Çoğul. Tekili: مُرْجِفٌ
33:60 | لَئِنْ لَمْ يَنْتَهِ الْمُنَافِقُونَ وَالَّذِينَ فِي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ وَالْمُرْجِفُونَ فِي الْمَدِينَةِ لَنُغْرِيَنَّكَ بِهِمْ |
Diyanet Meali: | Andolsun, eğer münafıklar, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ve Medine’de kötü haberler yayıp ortalığı karıştıranlar (tuttukları yoldan) vazgeçmezlerse, elbette seni onların üzerine gitmeye teşvik edeceğiz. |