KÖK HARFLER: ر ب ط
ANLAM:
رَبَطَ: Bir şeyi bağlamak, tutturmak, sıkıca bağlamak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
رَبَطَ | fiil-I | 3 | Bağladı, cesaret verdi, takviye etti | 28/10 |
رَابَطَ | fiil-III | 1 | Muhafaza etti, gözetti, devam etti | 3/200 |
رِبَاطٌ | isim | 1 | Bağ, bağlanış | 8/60 |
| Toplam | 5 |
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Rabt | رَبْط | Bağlamak, bitiştirmek, bir şeye bağlamak. | Zaptu rabt etmek |
Râbıt | رَابِط | Rabteden, bağlayan, bitiştiren. |
|
Râbıta | رَابِطَة | 1: İki şeyi birbirine bağlayan şey, bağ. Münasebet, ilgi. 2: Bağlılık, mensub olma. 3: Sıra, tertip, usul, düzen. |
|
Rabtiyye | رَبْطِيَّة | Rabtiye. Bağlayacak şey. |
|
Ribât | رِبَاط | Bağ, ip. |
|
Merbût | مَرْبُوط | Bağlı, bağlanmış. |
|
Merbûtiyyet | مَرْبُوطِيَّة | Bağlılık. |
|
Murâbıt | مُرَابِط | Kalbini Allah’a bağlayan. |
|
İrtibât | اِرْتِبَاط | Bağlanmak. |
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
رَبَطَ : Fiil-I.
8:11 | وَلِيَرْبِطَ عَلَىٰ قُلُوبِكُمْ وَيُثَبِّتَ بِهِ الْأَقْدَامَ |
Diyanet Meali: | Kalplerinizi pekiştirmek ve ayaklarınızı sağlam bastırmak için … |
18:14 | وَرَبَطْنَا عَلَىٰ قُلُوبِهِمْ إِذْ قَامُوا فَقَالُوا رَبُّنَا رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ |
Diyanet Meali: | Kalkıp da, “Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir…” dediklerinde onların kalplerine kuvvet vermiştik. |
28:10 | إِنْ كَادَتْ لَتُبْدِي بِهِ لَوْلَا أَنْ رَبَطْنَا عَلَىٰ قَلْبِهَا لِتَكُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ |
Diyanet Meali: | Eğer biz (çocuğu ile ilgili sözümüze) inancını koruması için kalbine güç vermeseydik, neredeyse bunu açıklayacaktı. |
رَابَطَ : Fiil-III.
3:200 | يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اصْبِرُوا وَصَابِرُوا وَرَابِطُوا |
Diyanet Meali: | Ey iman edenler! Sabredin. Sabır yarışında düşmanlarınızı geçin. (Cihat için) hazırlıklı ve uyanık olun.. |
رِبَاطٌ : İsim.
8:60 | وَأَعِدُّوا لَهُمْ مَا اسْتَطَعْتُمْ مِنْ قُوَّةٍ وَمِنْ رِبَاطِ الْخَيْلِ |
Diyanet Meali: | Onlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve savaş atları hazırlayın. |