KÖK HARFLER: ن ط ف
ANLAM:
نَطَفَ : (Su) azar azar akmak. Suyu dökmek.
AÇIKLAMA:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
نُطْفَةٌ | isim | 12 | Meni, döl | 18/37 |
| Toplam | 12 |
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Yok.
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir.
Nutfe | نُطْفَة | Meni. Duru ve safi su. | Çoğulu: Nutuf, Nitâf |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
نُطْفَةٌ : İsim.
16:4 | خَلَقَ الْإِنْسَانَ مِنْ نُطْفَةٍ فَإِذَا هُوَ خَصِيمٌ مُبِينٌ |
Diyanet Meali: | İnsanı nutfeden (bir damla sudan) yarattı. Böyle iken bakarsın ki o, Rabbine açık bir hasım kesilmiştir. * |
18:37 | أَكَفَرْتَ بِالَّذِي خَلَقَكَ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ مِنْ نُطْفَةٍ ثُمَّ سَوَّاكَ رَجُلًا |
Diyanet Meali: | “Seni topraktan, sonra bir damla döl suyundan yaratan, sonra da seni (eksiksiz) bir insan şeklinde düzenleyen Allah’ı inkâr mı ediyorsun?” |
22:5 | فَإِنَّا خَلَقْنَاكُمْ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ مِنْ نُطْفَةٍ ثُمَّ مِنْ عَلَقَةٍ |
Diyanet Meali: | Hiç şüphesiz biz sizi topraktan, sonra az bir sudan (meniden), sonra bir “alaka”dan (yarattık). |
23:13 | ثُمَّ جَعَلْنَاهُ نُطْفَةً فِي قَرَارٍ مَكِينٍ |
Diyanet Meali: | Sonra onu az bir su (meni) hâlinde sağlam bir karargâha (ana rahmine) yerleştirdik. * |
23:14 | ثُمَّ خَلَقْنَا النُّطْفَةَ عَلَقَةً فَخَلَقْنَا الْعَلَقَةَ مُضْغَةً |
Diyanet Meali: | Sonra bu az suyu “alaka” hâline getirdik. Alakayı da “mudga” yaptık. |
35:11 | وَاللَّهُ خَلَقَكُمْ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ مِنْ نُطْفَةٍ ثُمَّ جَعَلَكُمْ أَزْوَاجًا |
Diyanet Meali: | Allah, sizi önce topraktan, sonra da az bir sudan (meniden) yarattı. Sonra sizi (erkekli dişili) eşler yaptı. |
36:77 | أَوَلَمْ يَرَ الْإِنْسَانُ أَنَّا خَلَقْنَاهُ مِنْ نُطْفَةٍ فَإِذَا هُوَ خَصِيمٌ مُبِينٌ |
Diyanet Meali: | İnsan, bizim, kendisini az bir sudan (meniden) yarattığımızı görmedi mi ki, kalkmış apaçık bir düşman kesilmiştir. * |
40:67 | هُوَ الَّذِي خَلَقَكُمْ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ مِنْ نُطْفَةٍ ثُمَّ مِنْ عَلَقَةٍ |
Diyanet Meali: | O, sizi (önce) topraktan, sonra az bir sudan (meniden), sonra “alaka”dan yaratandır.. |
53:46 | مِنْ نُطْفَةٍ إِذَا تُمْنَىٰ |
Diyanet Meali: | (Rahme) atıldığında az bir sudan (meniden) (yaratmıştır). * |
75:37 | أَلَمْ يَكُ نُطْفَةً مِنْ مَنِيٍّ يُمْنَىٰ |
Diyanet Meali: | O dökülen meniden ibaret az bir su değil miydi? * |
76:2 | إِنَّا خَلَقْنَا الْإِنْسَانَ مِنْ نُطْفَةٍ أَمْشَاجٍ نَبْتَلِيهِ |
Diyanet Meali: | Şüphesiz biz insanı, karışım hâlindeki az bir sudan (meniden) yarattık ve onu imtihan edeceğiz. |
80:19 | مِنْ نُطْفَةٍ خَلَقَهُ فَقَدَّرَهُ |
Diyanet Meali: | Az bir sudan (meniden). Onu yarattı ve ona ölçülü bir şekil verdi. * |