KÖK HARFLER: ن ك ل
ANLAM:
نَكَلَ : Başkaları için bir ibret olsun diye birisini azaba uğratmak.
AÇIKLAMA:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek | Açıklama |
أَنْكَالٌ | isim | 1 | Sımsıkı bağ (kayıt, kelepçe, bukağı vs). (Çoğul) | 73/12 | Tekili: نِكْل |
نَكَالٌ | isim | 3 | Korkunç bir cezaya çarptırma. (İbret verici) korkunç ceza. | 2/66 |
|
تَنْكِيلٌ | isim | 1 | Korkunç bir cezaya çarptırma | 4/84 |
|
| Toplam | 5 |
|
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Benzer Manada Kelimeler
- نَكَّلَ
- نَكَالٌ
Zıt Manada Kelimeler
- نَكَّلَ
- عَفَا > bak: ع ف و
- سَامَحَ
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Nekl | نَكْل | Yular. At gemi. Eza, cefa etmeye ve işkence yapmaya yarayan şey. |
|
Nekâl | نَكَال | Şiddetli azab. |
|
Nükûl | نُكُول | Vazgeçme, geri dönme, cayma. |
|
Tenkîl | تَنْكِيل | Uzaklaştırmak. Tepeleyip sindirmek. Herkese örnek olacak bir ceza verme. | Çoğulu: Tenkîlât |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
أَنْكَالٌ : İsim.
73:12 | إِنَّ لَدَيْنَا أَنْكَالًا وَجَحِيمًا |
Diyanet Meali: | Çünkü bizim yanımızda (kâfirler için) bukağılar vardır, cehennem vardır. * |
نَكَالٌ : İsim.
2:66 | فَجَعَلْنَاهَا نَكَالًا لِمَا بَيْنَ يَدَيْهَا وَمَا خَلْفَهَا وَمَوْعِظَةً لِلْمُتَّقِينَ |
Diyanet Meali: | Biz bunu, hem onu görenlere, hem de sonra geleceklere bir ibret ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlara da bir öğüt kıldık. * |
5:38 | فَاقْطَعُوا أَيْدِيَهُمَا جَزَاءً بِمَا كَسَبَا نَكَالًا مِنَ اللَّهِ |
Diyanet Meali: | Yaptıklarına bir karşılık ve Allah’tan caydırıcı bir müeyyide olmak üzere (hırsız erkek ile hırsız kadının) ellerini kesin. |
79:25 | فَأَخَذَهُ اللَّهُ نَكَالَ الْآخِرَةِ وَالْأُولَىٰ |
Diyanet Meali: | Allah onu, ibret verici şekilde dünya ve âhiret cezasıyla cezalandırdı. * |
تَنْكِيلٌ : İsim. Masdar. Tef’îl Bâbı (II. Bâb).
4:84 | وَاللَّهُ أَشَدُّ بَأْسًا وَأَشَدُّ تَنْكِيلًا |
Diyanet Meali: | Allah’ın gücü daha üstündür, cezası daha şiddetlidir. |