KÖK HARFLER: ن د م
ANLAM:
نَدِمَ : Pişman olmak, pişmanlık duymak.
AÇIKLAMA:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
نَادِمٌ | isim | 5 | Pişman olan | 26/157 |
نَدَامَةٌ | isim | 2 | Pişmanlık | 10/54 |
| Toplam | 7 |
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Kök Harflerinin Yer Değişimi
Benzer Manada Kelimeler
Zıt Manada Kelimeler
AÇIKLAMA
NEDÂMET ile TEVBE kelimeleri arasındaki fark
( ت و ب – ن د م )
Tevbe nedâmete göre daha özeldir. Nitekim bir kimse çirkin olduğunu düşünmediği halde yaptığı şeyden dolayı nedâmet duyabilir. Oysa bir davranış için tevbenin söz konusu olabilmesi için, o davranışın çirkin bir davranış olması gerekir. (Farklar Sözlüğü 346-347) Bknz: ( ت و ب )
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Nedm | نَدْم | Pişman olmak. |
Nedîm | نَدِيم | Arkadaş, yakın dost. |
Nedîme | نَدِيمَة | Hanım arkadaş. |
Nedâmet | نَدَامَة | Pişmanlık, nedamet etmek. |
Nâdim | نَادِم | Nedamet etmiş, pişman. |
Nedmân | نَدْمَان | Pişman olmak. |
Teneddüm | تَنَدُّم | Pişman olma, pişmanlık duyma, nedamet etme. |
Müteneddim | مُتَنَدِّم | Pişman olan, nedamet duyan. |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
نَادِمِينَ : İsim. İsm-i Fâil. Kurallı Erkek Çoğul. Nasb / Cerr Hali. Tekili: نَادِمٌ
5:31 | أَعَجَزْتُ أَنْ أَكُونَ مِثْلَ هَٰذَا الْغُرَابِ فَأُوَارِيَ سَوْءَةَ أَخِي فَأَصْبَحَ مِنَ النَّادِمِينَ |
Diyanet Meali: | “(Yazıklar olsun bana!) Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini örtmekten âciz miyim ben?” dedi. Artık pişmanlık duyanlardan olmuştu. |
5:52 | فَيُصْبِحُوا عَلَىٰ مَا أَسَرُّوا فِي أَنْفُسِهِمْ نَادِمِينَ |
Diyanet Meali: | Ve onlar içlerinde gizledikleri şeye (nifaka) pişman olurlar. |
23:40 | قَالَ عَمَّا قَلِيلٍ لَيُصْبِحُنَّ نَادِمِينَ |
Diyanet Meali: | Allah, “Yakın zamanda mutlaka pişman olacaklardır!” dedi. * |
26:157 | فَعَقَرُوهَا فَأَصْبَحُوا نَادِمِينَ |
Diyanet Meali: | Derken onu kestiler, fakat pişman oldular. * |
49:6 | أَنْ تُصِيبُوا قَوْمًا بِجَهَالَةٍ فَتُصْبِحُوا عَلَىٰ مَا فَعَلْتُمْ نَادِمِينَ |
Diyanet Meali: | Bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için… |
نَدَامَةٌ : İsim.
10:54 | وَأَسَرُّوا النَّدَامَةَ لَمَّا رَأَوُا الْعَذَابَ وَقُضِيَ بَيْنَهُمْ بِالْقِسْطِ |
Diyanet Meali: | Azabı gördüklerinde, için için derin bir pişmanlık duyarlar. Onlara zulmedilmeksizin aralarında adaletle hükmedilir. |
34:33 | وَأَسَرُّوا النَّدَامَةَ لَمَّا رَأَوُا الْعَذَابَ وَجَعَلْنَا الْأَغْلَالَ فِي أَعْنَاقِ الَّذِينَ كَفَرُوا |
Diyanet Meali: | Azabı görünce de içten içe pişmanlık duyarlar. Biz de inkâr edenlerin boyunlarına demir halkalar geçiririz. |