م ر ض

KÖK HARFLER: م ر ض

ANLAM: 

مَرِضَ : (Hasta) rahatsız, hastalanmış olmak. Gece karanlıklaşmak.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


TürAdetAnlamÖrnekAçıklama
مَرِضَfiil-I1Hastalandı26/80
مَرِيضٌisim10Hasta48/17Çoğulu: مَرْضَى
مَرَضٌisim13Hastalık2/10

Toplam24


BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

  • مَرِضَ
    • سَقِمَ > bak: س ق م
    • اِعْتَلَّ
    • دَنَفَ
    • تَوَعَّكَ
  • مَرِيضٌ
    • سَقِيمٌ > bak: س ق م
    • عَلِيلٌ
    • مُعْتَلٌّ
    • مُتَوَعِّكٌ

Zıt Manada Kelimeler

  • مَرِضَ
  • مَرِيضٌ
    • مُتَعَافِي > bak: ع ف و
    • مَبْرُوءٌ > bak: ب ر أ
    • صَحِيحٌ

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Maraz مَرَض Hastalık, illet, dert. Bela.
Marîz مَرِيض Hastalıklı, hasta olan. Çoğulu: Merzâ
Maraza مَرَضَة Hastalık.
Maraziyyât مَرَضِيَّات Hastalıklar ilmi, patoloji.
Mimrâz مِمْرَاض Hastalıklı, illetli.
Emrâz أَمْرَاض Hastalıklar. Marazlar.
Temrîz تَمْرِيض Zayıf gösterme.
İmrâz إِمْرَاض İllet sahibi olmak. Hasta etmek. Bir kimseyi hasta bulmak.
Temâruz تَمَارُض Kendini hasta gibi gösterme.
Mütemârız مُتَمَارِض Kendini hasta gösteren, yalandan hasta olan. Çoğulu: Mütemârızîn

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

مَرِضَ :  Fiil-I. 

26:80وَإِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْفِينِ
Diyanet Meali:“Hastalandığımda da O bana şifa verir.” *

مَرِيضٌ : İsim. Çoğulu: مَرْضَى

2:184فَمَنْ كَانَ مِنْكُمْ مَرِيضًا أَوْ عَلَىٰ سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِنْ أَيَّامٍ أُخَرَ
Diyanet Meali:Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar.
2:185وَمَنْ كَانَ مَرِيضًا أَوْ عَلَىٰ سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِنْ أَيَّامٍ أُخَرَ
Diyanet Meali:Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun.
2:196فَمَنْ كَانَ مِنْكُمْ مَرِيضًا أَوْ بِهِ أَذًى مِنْ رَأْسِهِ فَفِدْيَةٌ مِنْ صِيَامٍ
Diyanet Meali:İçinizden her kim hastalanır veya başından rahatsız olur (da tıraş olmak zorunda kalır)sa fidye olarak ya oruç tutması … gerekir.
4:43وَإِنْ كُنْتُمْ مَرْضَىٰ أَوْ عَلَىٰ سَفَرٍ أَوْ جَاءَ أَحَدٌ مِنْكُمْ مِنَ الْغَائِطِ
Diyanet Meali:Eğer hasta olur veya yolculukta bulunursanız, veyahut biriniz abdest bozmaktan gelince …
4:102وَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ إِنْ كَانَ بِكُمْ أَذًى مِنْ مَطَرٍ أَوْ كُنْتُمْ مَرْضَىٰ أَنْ تَضَعُوا أَسْلِحَتَكُمْ
Diyanet Meali:Yağmurdan zahmet çekerseniz, ya da hasta olursanız, silâhlarınızı bırakmanızda size bir beis yoktur.
5:6وَإِنْ كُنْتُمْ مَرْضَىٰ أَوْ عَلَىٰ سَفَرٍ أَوْ جَاءَ أَحَدٌ مِنْكُمْ مِنَ الْغَائِطِ
Diyanet Meali:Hasta olursanız veya seferde bulunursanız veya biriniz abdest bozmaktan (def-i hacetten) gelirse…
9:91لَيْسَ عَلَى الضُّعَفَاءِ وَلَا عَلَى الْمَرْضَىٰ وَلَا عَلَى الَّذِينَ لَا يَجِدُونَ مَا يُنْفِقُونَ حَرَجٌ
Diyanet Meali:Güçsüzlere, hastalara ve (seferde) harcayacakları bir şey bulamayanlara (sefere katılmadıkları için) bir günah yoktur.
24:61وَلَا عَلَى الْأَعْرَجِ حَرَجٌ وَلَا عَلَى الْمَرِيضِ حَرَجٌ
Diyanet Meali:Topala güçlük yoktur, hastaya da güçlük yoktur.
48:17وَلَا عَلَى الْأَعْرَجِ حَرَجٌ وَلَا عَلَى الْمَرِيضِ حَرَجٌ
Diyanet Meali:Topala güçlük yoktur, hastaya güçlük yoktur.
73:20عَلِمَ أَنْ سَيَكُونُ مِنْكُمْ مَرْضَىٰ وَآخَرُونَ يَضْرِبُونَ فِي الْأَرْضِ
Diyanet Meali:Allah, içinizde hastaların bulunacağını, bir kısmınızın Allah’ın lütfundan rızık aramak üzere yeryüzünde dolaşacağını bilmektedir.

مَرَضٌ : İsim. 

2:10فِي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ فَزَادَهُمُ اللَّهُ مَرَضًا
Diyanet Meali:Kalplerinde münafıklıktan kaynaklanan bir hastalık vardır. Allah da onların hastalıklarını artırmıştır.
2:10فِي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ فَزَادَهُمُ اللَّهُ مَرَضًا
Diyanet Meali:Kalplerinde münafıklıktan kaynaklanan bir hastalık vardır. Allah da onların hastalıklarını artırmıştır.
5:52فَتَرَى الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ يُسَارِعُونَ فِيهِمْ
Diyanet Meali:İşte kalplerinde bir hastalık (nifak) bulunanların, (“Başımıza bir felaketin gelmesinden korkuyoruz” diyerek) onların arasında koşup durduklarını görürsün.
8:49إِذْ يَقُولُ الْمُنَافِقُونَ وَالَّذِينَ فِي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ غَرَّ هَٰؤُلَاءِ دِينُهُمْ
Diyanet Meali:Hani münafıklar ve kalplerinde hastalık bulunan kimseler, “Bunları dinleri aldatmış” diyorlardı.
9:125وَأَمَّا الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ فَزَادَتْهُمْ رِجْسًا إِلَىٰ رِجْسِهِمْ
Diyanet Meali:Kalplerinde hastalık olanların ise, pisliklerine pislik katmış (küfürlerini artırmış)tır.
22:53لِيَجْعَلَ مَا يُلْقِي الشَّيْطَانُ فِتْنَةً لِلَّذِينَ فِي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ
Diyanet Meali:Allah, şeytanın verdiği bu vesveseyi, kalplerinde hastalık bulunanlara bir imtihan vesilesi kılmak için böyle yapar.
24:50أَفِي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ أَمِ ارْتَابُوا
Diyanet Meali:Kalplerinde bir hastalık mı var, yoksa şüphe ve tereddüde mi düştüler?
33:12وَإِذْ يَقُولُ الْمُنَافِقُونَ وَالَّذِينَ فِي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ مَا وَعَدَنَا اللَّهُ وَرَسُولُهُ إِلَّا غُرُورًا
Diyanet Meali:Hani münafıklar ve kalplerinde hastalık olanlar, “Allah ve Resûlü bize, ancak aldatmak için vaadde bulunmuşlar” diyorlardı. *
33:32إِنِ اتَّقَيْتُنَّ فَلَا تَخْضَعْنَ بِالْقَوْلِ فَيَطْمَعَ الَّذِي فِي قَلْبِهِ مَرَضٌ
Diyanet Meali:Eğer Allah’a karşı gelmekten sakınıyorsanız (erkeklerle konuşurken) sözü yumuşak bir eda ile söylemeyin ki kalbinde hastalık (kötü niyet) olan kimse ümide kapılmasın.
33:60لَئِنْ لَمْ يَنْتَهِ الْمُنَافِقُونَ وَالَّذِينَ فِي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ وَالْمُرْجِفُونَ فِي الْمَدِينَةِ لَنُغْرِيَنَّكَ بِهِمْ
Diyanet Meali:Andolsun, eğer münafıklar, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ve Medine’de kötü haberler yayıp ortalığı karıştıranlar (tuttukları yoldan) vazgeçmezlerse, elbette seni onların üzerine gitmeye teşvik edeceğiz.
47:20رَأَيْتَ الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ يَنْظُرُونَ إِلَيْكَ نَظَرَ الْمَغْشِيِّ عَلَيْهِ مِنَ الْمَوْتِ
Diyanet Meali:Kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığına girmiş kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün.
47:29أَمْ حَسِبَ الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ أَنْ لَنْ يُخْرِجَ اللَّهُ أَضْغَانَهُمْ
Diyanet Meali:Yoksa, kalplerinde hastalık olanlar Allah’ın, kinlerini ortaya çıkarmayacağını mı sandılar? *
74:31وَلِيَقُولَ الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ وَالْكَافِرُونَ مَاذَا أَرَادَ اللَّهُ بِهَٰذَا مَثَلًا
Diyanet Meali:Kalplerinde bir hastalık bulunanlar ile kâfirler, “Allah, örnek olarak bununla neyi anlatmak istedi” desinler.