KÖK HARFLER: م ل ح
ANLAM:
مَلَحَ / مَلُحَ : (Su) tuzlu olmak. (Bir şey) güzel olmak ya da o hale gelmek.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
اَلْمِلْحُ : Tuz. (Tuz beyazdır ve tuzun bu şekilde adlandırılmasının nedeni beyaz olmasıdır.)
مَلَّاحٌ : Denizci. (Denizci bu şekilde adlandırılmıştır, çünkü sürekli tuzlu su üzerindedir.)
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
Tür | Adet | Anlam | Örnek | |
مِلْحٌ | isim | 2 | Tuz. Tuzlu | 25/53 |
Toplam | 2 |
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Milh | مِلْح | Tuz. | Çoğulu: Emlâh, Milâh |
Memlaha | مَمْلَحَة | Tuz çıkarılan yer. Tuzla. | |
Temlîh | تَمْلِيح | Tuzlamak. Tuza yatırmak.Söz arasında güzel ve mazmun söz söylemek. | Çoğulu: Temlîhât |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
مِلْحٌ : İsim.
25:53 | هَٰذَا عَذْبٌ فُرَاتٌ وَهَٰذَا مِلْحٌ أُجَاجٌ |
Diyanet Meali: | O, birinin suyu lezzetli ve tatlı, diğerininki tuzlu ve acı olan… |
35:12 | هَٰذَا عَذْبٌ فُرَاتٌ سَائِغٌ شَرَابُهُ وَهَٰذَا مِلْحٌ أُجَاجٌ |
Diyanet Meali: | Şu tatlıdır, susuzluğu giderir, içimi kolaydır. Şu ise tuzludur, acıdır. |