م ك ث

KÖK HARFLER: م ك ث

ANLAM: 

مَكَثَ : Umut içinde beklemek. Kalmak. Beklemek. Durmak.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

مُكْثٌ : Umut içinde beklemek. Kalmak. Beklemek. Durmak. İkamet etmek. Konukluk.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


TürAdetAnlamÖrnek
مَكَثَfiil-I4Durdu, durup bekledi. Devam etti. Baki kaldı. Acele etmedi.27/22
مُكْثٌisim1Arayı bekleme veya umut etme17/106
مَاكِثٌisim2Duran, durup bekleyen. Devam eden. Baki kalan. Acele etmeyen. 43/77

Toplam7

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Benzer Manada Kelimeler

Zıt Manada Kelimeler

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Müks (Meks)مُكْثDurma, bekleme. Ağır ağır, vakit vakit.
Mâkis(e)مَاكِثDurup dinlenen, duraklayıp eğlenen.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

مَكَثَ : Fiil-I. 

13:17وَأَمَّا مَا يَنْفَعُ النَّاسَ فَيَمْكُثُ فِي الْأَرْضِ
Diyanet Meali:İnsanlara yararlı olan ise yerde kalır.
20:10فَقَالَ لِأَهْلِهِ امْكُثُوا إِنِّي آنَسْتُ نَارًا
Diyanet Meali:(Hani bir ateş görmüştü de) ailesine, “Siz burada kalın, ben bir ateş gördüm (oraya gidiyorum).” demişti.
27:22فَمَكَثَ غَيْرَ بَعِيدٍ فَقَالَ أَحَطْتُ بِمَا لَمْ تُحِطْ بِهِ
Diyanet Meali:Derken Hüdhüd çok beklemedi, çıkageldi ve (Süleyman’a) şöyle dedi: “Senin bilmediğin bir şey öğrendim.”
28:29قَالَ لِأَهْلِهِ امْكُثُوا إِنِّي آنَسْتُ نَارًا لَعَلِّي آتِيكُمْ مِنْهَا بِخَبَرٍ
Diyanet Meali:Ailesine, “Siz burada kalın, ben bir ateş gördüm, (oraya gidiyorum). Umarım oradan size bir haber getiririm”  dedi.

مُكْثٌ : İsim. 

17:106وَقُرْآنًا فَرَقْنَاهُ لِتَقْرَأَهُ عَلَى النَّاسِ عَلَىٰ مُكْثٍ
Diyanet Meali:Biz Kur’an’ı, insanlara dura dura okuyasın diye âyet âyet ayırdık.

مَاكِثُونَ : İsim. İsm-i Fâil. Kurallı Erkek Çoğul. Tekili: مَاكِثٌ

18:3مَاكِثِينَ فِيهِ أَبَدًا
Diyanet Meali:İçlerinde ebedî olarak kalacaklar..*
43:77وَنَادَوْا يَا مَالِكُ لِيَقْضِ عَلَيْنَا رَبُّكَ قَالَ إِنَّكُمْ مَاكِثُونَ
Diyanet Meali:(Görevli meleğe şöyle seslenirler:) “Ey Mâlik! Rabbin bizim işimizi bitirsin.” O da, “Siz hep böyle kalacaksınız” der. *