ك ر ب

KÖK HARFLER: ك ر ب

ANLAM: 

كَرَبَ : İpi bükmek. (Keder) birisine ıstırap vermek, sıkıntı vermek ya da ona eziyet etmek.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
كَرْبٌ isim 4 Şiddetli gam, keder. Hüzün, üzüntü. 6/64

Toplam 4

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

Zıt Manada Kelimeler

  • كَرْبٌ
    • فَرَجٌ > bak: ف ر ج
    • مَسَرَّةٌ > bak: س ر ر
    • اِرْتِيَاحٌ > bak: ر و ح
    • فَرَحٌ > bak: ف ر ح
    • هَنَاءَةٌ
    • هُدُوءٌ
  • كُرْبَةٌ / كَرْبٌ

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Kerb كَرْب Yeri sürüp aktarmak. Dar etmek. Yakın olmak. Gam, tasa, keder, endişe. Çoğulu: Kürûb
Kürbet كُرْبَة Sıkıntı. Tasa. Keder.
İktirâb اِكْتِرَاب Tasalı ve gamlı olma. 

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

كَرْبٌ : İsim. 

6:64 قُلِ اللَّهُ يُنَجِّيكُمْ مِنْهَا وَمِنْ كُلِّ كَرْبٍ ثُمَّ أَنْتُمْ تُشْرِكُونَ
Diyanet Meali: De ki: “Onlardan ve her türlü sıkıntıdan sizi Allah kurtarır. Ama siz yine de O’na ortak koşuyorsunuz.” *
21:76 فَاسْتَجَبْنَا لَهُ فَنَجَّيْنَاهُ وَأَهْلَهُ مِنَ الْكَرْبِ الْعَظِيمِ
Diyanet Meali: Biz onun duasını kabul ederek, kendisini ve ailesini o büyük sıkıntıdan (tufandan) kurtarmıştık.
37:76 وَنَجَّيْنَاهُ وَأَهْلَهُ مِنَ الْكَرْبِ الْعَظِيمِ
Diyanet Meali: Onu ve ailesini o büyük sıkıntıdan kurtardık. *
37:115 وَنَجَّيْنَاهُمَا وَقَوْمَهُمَا مِنَ الْكَرْبِ الْعَظِيمِ
Diyanet Meali: Onları ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık. *