KÖK HARFLER: ق ف و
ANLAM:
قَفَا : Boynunun arkasından birisini pataklamak, ona vurmak; onu günah ve kusurla suçlamak. Birisinin yolundan, peşinden gitmek, arkasından gitmek.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
قَفَا اللّٰهُ اَثَرَهُ : Allah c.c. onun izini yok etti.
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
قَفَا | fiil-I | 1 | Arkasından yürüdü, peşine düştü | 17/36 |
قَفَّي | fiil-II | 4 | Arka arkasına yaptı, peş peşe kıldı | 2/87 |
| Toplam | 5 |
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Kafâ’ | قَفَاء | Baş. Kafa.Ense. |
Kâfiye | قَافِيَة | Mısra sonunda yer alan kelimelerin ses benzerliği, ses uyuşması, uyak. |
Takfiye | تَقْفِيَة | 1: Kafiye yapmak. 2: Bir kimsenin ardınca olmak. |
Mukaffâ | مُقَفَّى | Kafiyeli, kafiyelenmiş. Birbirini takib eden. |
İkfâ’ | إِقْفَاء | Sesleri birbirine yakın olan harflerle kafiye yapmak. |
İktifâ’ | اِقْتِفَاء | Arkasından gitme. |
İstikfâ’ | اِسْتِقْفَاء | Bir kimsenin başına veya ensesine sopa ile vurma. |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
قَفَا : Fiil-I.
17:36 | وَلَا تَقْفُ مَا لَيْسَ لَكَ بِهِ عِلْمٌ |
Diyanet Meali: | Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. |
قَفَّي : Fiil-II.
2:87 | وَلَقَدْ آتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ وَقَفَّيْنَا مِنْ بَعْدِهِ بِالرُّسُلِ |
Diyanet Meali: | Andolsun, Mûsâ’ya Kitab’ı (Tevrat’ı) verdik. Ondan sonra ard arda peygamberler gönderdik. |
5:46 | وَقَفَّيْنَا عَلَىٰ آثَارِهِمْ بِعِيسَى ابْنِ مَرْيَمَ مُصَدِّقًا لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ |
Diyanet Meali: | O peygamberlerin izleri üzere Meryem oğlu İsa’yı, önündeki (Tevrat’ı) doğrulayıcı olarak gönderdik. |
57:27 | ثُمَّ قَفَّيْنَا عَلَىٰ آثَارِهِمْ بِرُسُلِنَا |
Diyanet Meali: | Sonra bunların peşinden ard arda peygamberlerimizi gönderdik. |
57:27 | وَقَفَّيْنَا بِعِيسَى ابْنِ مَرْيَمَ وَآتَيْنَاهُ الْإِنْجِيلَ |
Diyanet Meali: | Onların arkasından da Meryem oğlu İsa’yı gönderdik, ona İncil’i verdik. |