KÖK HARFLER: خ ي ب
ANLAM:
خَابَ : Arzu ettiği veya istediği şeyi elde edememek; istediği veya arzu ettiği şeyi elde etme hususunda hüsrana uğramak; mahrum kalmak, reddedilmek, yoksun kalmak; kayıp yaşamak; inanmamak; helak olmak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
Tür | Adet | Anlam | Örnek | |
خَابَ | fiil-I | 4 | Kaybetti, maksada erişemedi | 20/61 |
خَائِبٌ | isim | 1 | Kaybeden, maksada erişemeyen | 3/127 |
Toplam | 5 |
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Hâib | خَائِب | Mahrum. Ümidsiz. |
|
Haybet | خَيْبَة | Mahrumiyyet. İsteğine erememek. Me’yus ve mahrum olmak. | Haybe |
Tahyîb | تَخْيِيب | Eli boş, kederli ve mahrum kılma. |
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
خَابَ : Fiil-I.
14:15 | وَاسْتَفْتَحُوا وَخَابَ كُلُّ جَبَّارٍ عَنِيدٍ |
Diyanet Meali: | Peygamberler, Allah’tan yardım istediler ve her inatçı zorba hüsrana uğradı.* |
20:61 | فَيُسْحِتَكُمْ بِعَذَابٍ وَقَدْ خَابَ مَنِ افْتَرَىٰ |
Diyanet Meali: | (Mûsâ, onlara şöyle dedi: “Yazıklar olsun size! Allah’a karşı yalan uydurmayın), yoksa sizi azap ile yok eder. Allah’a karşı yalan uyduran mutlaka hüsrana uğramıştır.” |
20:111 | وَعَنَتِ الْوُجُوهُ لِلْحَيِّ الْقَيُّومِ وَقَدْ خَابَ مَنْ حَمَلَ ظُلْمًا |
Diyanet Meali: | Bütün yüzler; diri, yaratıklarına hâkim ve onları koruyup gözeten Allah’a boyun eğmiştir. Zulüm yüklenen, mutlaka hüsrana uğramıştır.* |
91:10 | وَقَدْ خَابَ مَنْ دَسَّاهَا |
Diyanet Meali: | Onu kötülüklere gömüp kirleten kimse de ziyana uğramıştır.* |
خَائِبِينَ : İsim. İsm-i Fâil. Kurallı Erkek Çoğul. Tekili: خَائِب
3:127 | لِيَقْطَعَ طَرَفًا مِنَ الَّذِينَ كَفَرُوا أَوْ يَكْبِتَهُمْ فَيَنْقَلِبُوا خَائِبِينَ |
Diyanet Meali: | Bir de Allah bunu, inkâr edenlerden bir kısmını helâk etsin veya perişan etsin de umutsuz olarak dönüp gitsinler diye yaptı. |