KÖK HARFLER: خ ر ق
ANLAM:
خَرَقَ : Bir şeyi delmek, bir şeyde delik açmak, o şeyi delip geçmek.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
خَرَقَ | fiil-I | 4 | Deldi | 6/100 |
| Toplam | 4 |
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Hark | خَرْق | Yarıp yırtma, su yolu. |
|
Ark | ——— | İçinden su akıtmak için toprağı kazarak yapılan açık oluk, su yolu, arık, cetvel, kanal. Yarık yer. |
|
Hârika | خَارِقَة | 2: Çok büyük bir hayranlık uyandıran, eksiksiz, kusursuz, tam, mükemmel. Sıra dışı. | Hâriku’l-âde |
Hırka | ——— | Önden açık, kollu, genellikle yünden üst giysisi. |
|
Tahrîk | تَخْرِيق | Yarma, yarılma. |
|
Taharruk | تَخَرُّق | Yırtılma. Koparılma. Sökülme. Yarılma. |
|
Müteharrik | مُتَخَرِّق | Yırtılan, taharruk eden. |
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
خَرَقَ : Fiil-I.
6:100 | وَخَلَقَهُمْ وَخَرَقُوا لَهُ بَنِينَ وَبَنَاتٍ بِغَيْرِ عِلْمٍ |
Diyanet Meali: | Oysa onları O yarattı. Bilgisizce Allah’a oğullar ve kızlar da uydurdular. |
17:37 | إِنَّكَ لَنْ تَخْرِقَ الْأَرْضَ وَلَنْ تَبْلُغَ الْجِبَالَ طُولًا |
Diyanet Meali: | Çünkü sen yeri asla yaramazsın, boyca da dağlara asla erişemezsin. |
18:71 | فَانْطَلَقَا حَتَّىٰ إِذَا رَكِبَا فِي السَّفِينَةِ خَرَقَهَا |
Diyanet Meali: | Derken yola koyuldular. Nihayet, bir gemiye bindiklerinde (adam) gemiyi deldi. |
18:71 | قَالَ أَخَرَقْتَهَا لِتُغْرِقَ أَهْلَهَا لَقَدْ جِئْتَ شَيْئًا إِمْرًا |
Diyanet Meali: | Mûsâ, “Sen onu içindekileri boğmak için mi deldin? Doğrusu, şaşılacak bir iş yaptın.” dedi. |