KÖK HARFLER: ه م ز
ANLAM:
هَمَزَ : Bir şeye bastırmak, onu ezmek, sıkıştırmak. Bir kişiyi veya şeyi sevk etmek, itelemek. Birisini kışkırtmak ya da teşvik etmek. Aklına kötü şeyler getirmek.
AÇIKLAMA:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek Âyet | Açıklama |
هَمَّازٌ | isim | 1 | Çok ayıplayan, çok çekiştiren | 68/11 |
|
هَمَزَاتٌ | isim | 1 | Çılgınlık veya delilik, dürtükleme, kışkırtma, vesvese (Çoğul). | 23/97 | Tekil: هَمْزَةٌ |
هُمَزَةٌ | isim | 1 | Çılgınlık veya delilik, dürtükleme, kışkırtma, vesvese. | 104/1 |
|
| Toplam | 3 |
|
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Hemz | هَمْز | Dürtme, kakma. Parmaklarla sıkma. Yere çalma, vurma. Isırma, dişleme. |
|
Hemze | هَمْزَة | Elif harfinin adı. Parmakla sıkma. |
|
Hemeze | هَمَزَة | Vesvese. Kuruntu. | Çoğulu: Hemezât |
Hemmâz | هَمَّاز | Koğucu. |
|
Hümeze | هُمَزَة | Dürtüştürücü, kırıcı, ısırıcı, sıkıcı. |
|
Mahmûz | مَهْمُوز | Çizmenin, potinin arkasına takılan ve binek hayvanlarını dürtüp hızlandırmaya yarayan demir veya çelik parça. |
|
Mihmâz (Mihmîz) | مِهْمَاز | Mahmuz. |
|
Mihmeze | مِهْمَزَة | Üvendire. |
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
هَمَّازٌ : İsim. Sıfat.
68:11 | هَمَّازٍ مَشَّاءٍ بِنَمِيمٍ |
Diyanet Meali: | Daima kusur arayıp kınayan, durmadan söz taşıyan..* |
هَمَزَاتٌ : İsim. Çoğul. Tekili: هَمْزَةٌ
23:97 | وَقُلْ رَبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاطِينِ |
Diyanet Meali: | De ki: “Ey Rabbim! Şeytanların vesveselerinden sana sığınırım.” * |
هُمَزَةٌ : İsim.
104:1 | وَيْلٌ لِكُلِّ هُمَزَةٍ لُمَزَةٍ |
Diyanet Meali: | İnsanları arkadan çekiştiren, kaş göz işaretiyle alay eden her kişinin vay hâline!* |