KÖK HARFLER: ح ص د
ANLAM:
حَصَدَ : Ekini biçmek, orakla biçmek.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
حَصَدَ | fiil-I | 1 | Hasad etti, biçti, kesti, kökünü kazıdı | 12/47 |
حَصِيدٌ | isim | 4 | Kesilen, biçilen, kökünden kazılan | 11/100 |
حَصَادٌ | isim | 1 | Hasad | 6/141 |
| Toplam | 6 |
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Hasâd | حَصَاد | Ekin biçmek. Ekin biçme mevsimi. |
Hâsıd | حَاصِد | Ekin biçen. |
Hassâd | حَصَّاد | Orakçı, ekin biçen. |
Mihsad | مِحْصَاد | Ekin orağı. |
İhsâd | إِحْصَاد | Ekin veya ot biçme veya biçtirme. Hasad etme. |
Muhtasad | مُحْتَصَد | Hasad edilmiş, biçilmiş. |
İstihsâd | اِسْتِحْصَاد | Ekinlerin hasad (biçilme) zamanı gelme. |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
حَصَدَ : Fiil-I.
12:47 | فَمَا حَصَدْتُمْ فَذَرُوهُ فِي سُنْبُلِهِ |
Diyanet Meali: | Biçtiklerinizi başağında bırakın. |
حَصِيدٌ : İsim.
10:24 | أَتَاهَا أَمْرُنَا لَيْلًا أَوْ نَهَارًا فَجَعَلْنَاهَا حَصِيدًا |
Diyanet Meali: | Geceleyin veya güpegündüz ansızın ona emrimiz (afetimiz) geliverir de, bunları,kökünden yolunmuş bir hâle getiririz. |
11:100 | ذَٰلِكَ مِنْ أَنْبَاءِ الْقُرَىٰ نَقُصُّهُ عَلَيْكَ مِنْهَا قَائِمٌ وَحَصِيدٌ |
Diyanet Meali: | (Ey Muhammed!) Bunlar o memleketlerin haberlerinden bazılarıdır. Onları sana anlatıyoruz. Onlardan ayakta duranlar da var, yıkılıp gidenler de. * |
21:15 | فَمَا زَالَتْ تِلْكَ دَعْوَاهُمْ حَتَّىٰ جَعَلْنَاهُمْ حَصِيدًا خَامِدِينَ |
Diyanet Meali: | Biz onları biçilmiş ekin, sönmüş ateş gibi yapıncaya kadar bu feryatları devam etti. * |
50:9 | وَنَزَّلْنَا مِنَ السَّمَاءِ مَاءً مُبَارَكًا فَأَنْبَتْنَا بِهِ جَنَّاتٍ وَحَبَّ الْحَصِيدِ |
Diyanet Meali: | Gökten de bereketli bir su indirip onunla bahçeler ve biçilecek taneler (ekinler) bitirdik. * |
حَصَادٌ : İsim.
6:141 | كُلُوا مِنْ ثَمَرِهِ إِذَا أَثْمَرَ وَآتُوا حَقَّهُ يَوْمَ حَصَادِهِ |
Diyanet Meali: | Bunlar meyve verince meyvelerinden yiyin. Hasat günü de hakkını (öşürünü) verin.. |