KÖK HARFLER: ح ن ث
ANLAM:
حَنِثَ : Yeminini çiğnemek, bozmak; yeminine sadık olmamak; yemin etmişken bir günah işlemek; yemininden caymak; doğru olmayanı söylemek; yanlış olandan doğru olana ya da doğru olandan yanlış olana meyletmek; bir günah veya suç işlemek.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
حَنِثَ | fiil-I | 1 | Yemini bozdu, yerine getirmedi | 38/44 |
حِنْثٌ | isim | 1 | Günah | 56/46 |
| Toplam | 2 |
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Hıns | حِنْث | Batıldan hakka veya haktan batıla meyletmek. Yeminini bozmak. Günah. | Çoğul: Ahnâs |
Hânis | حَانِث | Yemininde direnmeyen kimse. |
|
Hanîs | حَنِيث | Yeminini bozan. |
|
Muhnis | مُحْنِث | Birine verdiği sözü geri alan. |
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
حَنِثَ : Fiil-I.
38:44 | وَخُذْ بِيَدِكَ ضِغْثًا فَاضْرِبْ بِهِ وَلَا تَحْنَثْ |
Diyanet Meali: | Şöyle dedik: “Eline bir demet sap al ve onunla vur, yeminini bozma.” |
حِنْثٌ : İsim.
56:46 | وَكَانُوا يُصِرُّونَ عَلَى الْحِنْثِ الْعَظِيمِ |
Diyanet Meali: | Büyük günah üzerinde ısrar ediyorlardı. * |