KÖK HARFLER: ح ف ر
ANLAM:
حَفَرَ : Yeri kazmak, hafriyat yapmak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
حُفْرَةُ | isim | 1 | Çukur, kazılmış yer | 3/103 |
حَافِرَةٌ | isim | 1 | Eski hal, ilk vaziyet | 79/10 |
| Toplam | 2 |
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Hafr | حَفْر | Kazmak ve çukur etmek. |
Hâfir | حَافِر | Kazan, kazıcı, hafriyat yapan. Yerde çukur açan. |
Haffâr | حَفَّار | Çukur kazan, kuyu kazan. |
Hufre | حُفْرَة | Kazılmış çukur. Oyuk. |
Hafriyyât | حَفْرِيَّات | Toprağı kazma, kazı. |
Mahfûr | مَحْفُور | Kazılmış toprak. Hafriyat olunmuş. |
Tahfîr | تَحْفِير | Çukur kazma. |
İhtifâr | اِحْتِفَار | Kazma veya kazılma. |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
حُفْرَةُ : İsim.
3:103 | وَكُنْتُمْ عَلَىٰ شَفَا حُفْرَةٍ مِنَ النَّارِ فَأَنْقَذَكُمْ مِنْهَا |
Diyanet Meali: | Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. |
حَافِرَةٌ : İsim.
79:10 | يَقُولُونَ أَإِنَّا لَمَرْدُودُونَ فِي الْحَافِرَةِ |
Diyanet Meali: | Şöyle derler: “Biz gerçekten gerisin geriye eski hâlimize mi döndürüleceğiz?” * |