غ و ث

KÖK HARFLER: غ و ث

ANLAM: 

غَاثَ : Birisine yardım etmek, destek olmak ya da yardımda bulunmak. Yağmur vermek.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek Açıklama
أَغَاثَ fiil-IV 1 Yardım etti 18/29 Meçhul Muzari: يُغَاثُ
اِسْتَغَاثَ fiil-X 4 Yardıma çağırdı, yardım istedi 8/9

Toplam 5


BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

Zıt Manada Kelimeler

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Gavs غَوْث Çağırma. Nida. Meded istemek. Çoğulu: Agvâs
Gavsiyyet غَوْثِيَّة Evliyaullahın başı olmak. 
İgâse إِغَاثَة İmdada yetişmek, yardım etmek.
İstigâse اِسْتِغَاثَة Medet isteyiş. Yardım istemek.
Müstagis مُسْتَغِث Medet bekleyen, yardım dileyen.
Müstagas مُسْتَغَث Medet beklenen.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

أَغَاثَ : Fiil-IV. Meçhul Muzari: يُغَاثُ

18:29 وَإِنْ يَسْتَغِيثُوا يُغَاثُوا بِمَاءٍ كَالْمُهْلِ يَشْوِي الْوُجُوهَ
Diyanet Meali: (Susuzluktan) feryat edip yardım dilediklerinde, maden eriyiği gibi, yüzleri yakıp kavuran bir su ile kendilerine yardım edilir.

اِسْتَغَاثَ : Fiil-X. 

8:9 إِذْ تَسْتَغِيثُونَ رَبَّكُمْ فَاسْتَجَابَ لَكُمْ
Diyanet Meali: Hani Rabbinizden yardım istiyor, yalvarıyordunuz. O da cevap vermişti.
18:29 وَإِنْ يَسْتَغِيثُوا يُغَاثُوا بِمَاءٍ كَالْمُهْلِ يَشْوِي الْوُجُوهَ
Diyanet Meali: (Susuzluktan) feryat edip yardım dilediklerinde, maden eriyiği gibi, yüzleri yakıp kavuran bir su ile kendilerine yardım edilir.
28:15 فَاسْتَغَاثَهُ الَّذِي مِنْ شِيعَتِهِ عَلَى الَّذِي مِنْ عَدُوِّهِ
Diyanet Meali: Kendi tarafından olan, düşmanına karşı ondan yardım istedi.
46:17 وَهُمَا يَسْتَغِيثَانِ اللَّهَ وَيْلَكَ آمِنْ
Diyanet Meali: Onlar Allah’a sığınarak, “Yazıklar olsun sana! İman et” diyorlardı.