KÖK HARFLER: غ و ل
ANLAM:
غَالَ : Birisini mahvetmek. (Şarap) birisini mantığından ya da bedeninin selametinden mahrum bırakmak, onu kötüleştirmek veya berbat etmek.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
غَوْلٌ | isim | 1 | Sersemletme, baş döndürme | 37/47 |
| Toplam | 1 |
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Gul | غُول | Safdil, ahmak, bön, sersem. | Gulyabnî |
Gâile | غَائِلَة | Sıkıntı, dert, keder, üzüntü. | Çoğulu: Gavâil |
Tegavvül | تَغَوُّل | Renk değiştirme. Renkten renge girme. |
|
Mütegavvil | مُتَغَوِّل | Renkten renge giren. |
|
Gaile kelimesi, “başa gelen bela, talihsizlik” anlamındaki gâile (غائلة) sözcüğünden gelmektedir.
Gul yabani ifadesi, “bir efsane yaratığı, kurt adam” anlamındaki gûl-i yâbânî (غول يابانى) deyiminden gelmektedir. Arapça gûl (غول) ve Farsça “vahşi, barbar” anlamındaki yâbânî (يابانى) sözcüklerinin bileşiğidir. Arapça gûl (غول) kelimesi İngilizceye de 18. yy sonlarında ghoul şeklinde girmiştir. (Nişanyan Sözlük)
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
غَوْلٌ : İsim.
37:47 | لَا فِيهَا غَوْلٌ وَلَا هُمْ عَنْهَا يُنْزَفُونَ |
Diyanet Meali: | Onda baş döndürme özelliği yoktur. Onlar, onu içmekle sarhoş da olmazlar. * |