KÖK HARFLER: غ س ل
ANLAM:
غَسَلَ : Yıkamak, üstünden su geçirerek kiri, pisliği vb. arındırmak. Dövmek ve acı çekmesine sebep olmak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
غَسَلَ | fiil-I | 1 | Yıkadı | 5/6 |
اِغْتَسَلَ | fiil-VIII | 1 | Yıkandı, gusletti | 4/43 |
مُغْتَسَلٌ | isim | 1 | Yıkanma yeri, yıkanma suyu | 38/42 |
غِسْلِينٌ | isim | 1 | (Yıkanan şeyden çıkan) kirli su, kanlı irin | 69/36 |
| Toplam | 4 |
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Gasl (Gasil) | غَسْل | Yıkama. | Gasıl-hâne |
Gusl (Gusül) | غُسْل | Boy abdesti. |
|
Gassâl | غَسَّال | Ölü yıkayıcısı. |
|
Tegassül | تَغَسُّل | Gusletme, yıkanma. |
|
Mütegassil | مُتَغَسِّل | Yıkanan, gusleden. Yıkayan. |
|
İgtisâl | اِغْتِسَال | Yıkanmak. Gusletmek. |
|
Mugtesil | مُغْتَسِل | Yıkanan, gusleden. |
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
غَسَلَ : Fiil-I.
5:6 | فَاغْسِلُوا وُجُوهَكُمْ وَأَيْدِيَكُمْ إِلَى الْمَرَافِقِ |
Diyanet Meali: | Yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. |
اِغْتَسَلَ : Fiil-VIII.
4:43 | وَلَا جُنُبًا إِلَّا عَابِرِي سَبِيلٍ حَتَّىٰ تَغْتَسِلُوا |
Diyanet Meali: | Bir de -yolcu olmanız durumu müstesna- cünüp iken yıkanıncaya kadar (namaza yaklaşmayın). |
مُغْتَسَلٌ : İsim. İsm-i Mef’ûl. İfti’âl Bâbı (VIII. Bâb).
38:42 | ارْكُضْ بِرِجْلِكَ هَٰذَا مُغْتَسَلٌ بَارِدٌ وَشَرَابٌ |
Diyanet Meali: | Biz de ona, “Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içecek soğuk bir su” dedik. * |
غِسْلِينٌ : İsim.
69:36 | وَلَا طَعَامٌ إِلَّا مِنْ غِسْلِينٍ |
Diyanet Meali: | “Kanlı irinden başka bir yiyeceği de yoktur.” * |