فِرْعَوْن

KÖK: ÖZEL İSİM:  فِرْعَوْن

ANLAM: 

فِرْعَوْنُ : Firavun: Mısır’ın çok eski hükümdarlarından birisidir. Âsiye adlı karısı Hz. Musa’yı evlat edinmiş ve ona güzelce bakmıştır. Firavun ile Hz. Musa arasında cereyan eden hadiseler kıssa halinde anlatılagelmektedir.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
فِرْعَوْنُ özel isim 74 Firavun 2/49

Toplam 74

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Yok.

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Yok.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

فِرْعَوْنُ : Özel İsim.

2:49وَإِذْ نَجَّيْنَاكُمْ مِنْ آلِ فِرْعَوْنَ يَسُومُونَكُمْ سُوءَ الْعَذَابِ
Diyanet Meali:Hani, sizi azabın en kötüsüne uğratan Firavun ailesinden kurtarmıştık.
2:50فَأَنْجَيْنَاكُمْ وَأَغْرَقْنَا آلَ فِرْعَوْنَ وَأَنْتُمْ تَنْظُرُونَ
Diyanet Meali:Hani, sizi kurtarmış, gözlerinizin önünde Firavun ailesini suda boğmuştuk.
3:11كَدَأْبِ آلِ فِرْعَوْنَ وَالَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ
Diyanet Meali:(Bunların durumu) Firavun ailesinin ve onlardan öncekilerin durumu gibidir..
7:103ثُمَّ بَعَثْنَا مِنْ بَعْدِهِمْ مُوسَىٰ بِآيَاتِنَا إِلَىٰ فِرْعَوْنَ وَمَلَئِهِ فَظَلَمُوا بِهَا
Diyanet Meali:Sonra onların ardından Mûsâ’yı, apaçık mucizelerimizle Firavun’a ve onun ileri gelen adamlarına peygamber olarak gönderdik de onları (mucizeleri) inkâr ettiler.
7:104وَقَالَ مُوسَىٰ يَا فِرْعَوْنُ إِنِّي رَسُولٌ مِنْ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Diyanet Meali:Mûsâ dedi ki: “Ey Firavun! Şüphesiz ki ben âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir peygamberim.”
7:109قَالَ الْمَلَأُ مِنْ قَوْمِ فِرْعَوْنَ إِنَّ هَٰذَا لَسَاحِرٌ عَلِيمٌ
Diyanet Meali:Firavun’un kavminden ileri gelenler, dediler ki: “Şüphesiz bu adam usta bir sihirbazdır.”*
7:113وَجَاءَ السَّحَرَةُ فِرْعَوْنَ قَالُوا إِنَّ لَنَا لَأَجْرًا إِنْ كُنَّا نَحْنُ الْغَالِبِينَ
Diyanet Meali:Sihirbazlar Firavun’a geldiler. “Galip gelenler biz olursak mutlaka bize bir mükâfat vardır, değil mi?” dediler. *
7:123قَالَ فِرْعَوْنُ آمَنْتُمْ بِهِ قَبْلَ أَنْ آذَنَ لَكُمْ
Diyanet Meali:Firavun, “Ben size izin vermeden ona iman ettiniz ha!” dedi.
7:127وَقَالَ الْمَلَأُ مِنْ قَوْمِ فِرْعَوْنَ أَتَذَرُ مُوسَىٰ وَقَوْمَهُ لِيُفْسِدُوا فِي الْأَرْضِ
Diyanet Meali:Firavun’un kavminden ileri gelenler dediler ki: “Sen (sihirbazları cezalandıracaksın da) Mûsâ’yı ve kavmini, bu ülkede fesat çıkarsınlar diye bırakacak mısın?”
7:130وَلَقَدْ أَخَذْنَا آلَ فِرْعَوْنَ بِالسِّنِينَ وَنَقْصٍ مِنَ الثَّمَرَاتِ
Diyanet Meali:Andolsun biz, Firavun ailesini, yıllarca süren kıtlık ve ürün eksikliği ile cezalandırdık.
7:137وَدَمَّرْنَا مَا كَانَ يَصْنَعُ فِرْعَوْنُ وَقَوْمُهُ وَمَا كَانُوا يَعْرِشُونَ
Diyanet Meali:
Firavun ve kavminin yaptıklarını ve (özenle kurup) yükselttiklerini yerle bir ettik.
7:141وَإِذْ أَنْجَيْنَاكُمْ مِنْ آلِ فِرْعَوْنَ يَسُومُونَكُمْ سُوءَ الْعَذَابِ
Diyanet Meali:Hani sizi Firavun ailesinden kurtarmıştık. Onlar size en kötü işkenceyi uyguluyorlardı.
8:52كَدَأْبِ آلِ فِرْعَوْنَ وَالَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ كَفَرُوا بِآيَاتِ اللَّهِ
Diyanet Meali:Bunların durumu tıpkı Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin durumu gibidir. Allah’ın âyetlerini inkâr etmişlerdi.
8:54كَدَأْبِ آلِ فِرْعَوْنَ وَالَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ كَذَّبُوا بِآيَاتِ رَبِّهِمْ
Diyanet Meali:Bunların durumu, tıpkı Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin durumu gibidir. Onlar Rablerinin âyetlerini yalanlamışlardı.
8:54فَأَهْلَكْنَاهُمْ بِذُنُوبِهِمْ وَأَغْرَقْنَا آلَ فِرْعَوْنَ
Diyanet Meali:Biz de onları günahları sebebiyle helâk etmiştik ve Firavun ailesini de suda boğmuştuk.
10:75ثُمَّ بَعَثْنَا مِنْ بَعْدِهِمْ مُوسَىٰ وَهَارُونَ إِلَىٰ فِرْعَوْنَ وَمَلَئِهِ
Diyanet Meali:Sonra bunların ardından Firavun ile ileri gelenlerine de Mûsâ ve Hârûn’u mucizelerimizle gönderdik.
10:79وَقَالَ فِرْعَوْنُ ائْتُونِي بِكُلِّ سَاحِرٍ عَلِيمٍ
Diyanet Meali:Firavun, “Bütün usta sihirbazları bana getirin” dedi. *
10:83عَلَىٰ خَوْفٍ مِنْ فِرْعَوْنَ وَمَلَئِهِمْ أَنْ يَفْتِنَهُمْ
Diyanet Meali:Firavun ve ileri gelenlerinin kötülük yapmaları korkusu ile …
10:83وَإِنَّ فِرْعَوْنَ لَعَالٍ فِي الْأَرْضِ وَإِنَّهُ لَمِنَ الْمُسْرِفِينَ
Diyanet Meali:Çünkü Firavun, o yerde zorba bir kişi idi. O, gerçekten aşırı gidenlerdendi.
10:88وَقَالَ مُوسَىٰ رَبَّنَا إِنَّكَ آتَيْتَ فِرْعَوْنَ وَمَلَأَهُ زِينَةً وَأَمْوَالًا
Diyanet Meali:Mûsâ, şöyle dedi: “Ey Rabbimiz! Gerçekten sen Firavun’a ve onun ileri gelenlerine, dünya hayatında nice zinet ve mallar verdin.”
10:90وَجَاوَزْنَا بِبَنِي إِسْرَائِيلَ الْبَحْرَ فَأَتْبَعَهُمْ فِرْعَوْنُ وَجُنُودُهُ
Diyanet Meali:İsrailoğullarını denizden geçirdik. Firavun da, askerleriyle birlikte derhal onları takibe koyuldu.
11:97إِلَىٰ فِرْعَوْنَ وَمَلَئِهِ
Diyanet Meali:Firavun’a ve onun ileri gelen adamlarına…
11:97فَاتَّبَعُوا أَمْرَ فِرْعَوْنَ
Diyanet Meali:Firavun’un emrine uydular.
11:97وَمَا أَمْرُ فِرْعَوْنَ بِرَشِيدٍ
Diyanet Meali:Hâlbuki Firavun’un emri doğru değildi.
14:6اذْكُرُوا نِعْمَةَ اللَّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ أَنْجَاكُمْ مِنْ آلِ فِرْعَوْنَ
Diyanet Meali:“Allah’ın size olan nimetini anın. Hani O sizi, Firavun ailesinden kurtarmıştı.”
17:101فَقَالَ لَهُ فِرْعَوْنُ إِنِّي لَأَظُنُّكَ يَا مُوسَىٰ مَسْحُورًا
Diyanet Meali:Firavun da ona, “Ben senin kesinlikle büyülendiğini zannediyorum ey Mûsâ!” demişti.
17:102وَإِنِّي لَأَظُنُّكَ يَا فِرْعَوْنُ مَثْبُورًا
Diyanet Meali:“Ey Firavun, ben de seni kesinlikle helâk olmuş bir kişi olarak görüyorum.”
20:24اذْهَبْ إِلَىٰ فِرْعَوْنَ إِنَّهُ طَغَىٰ
Diyanet Meali: “Firavun’a git, çünkü o azmıştır.” *
20:43اذْهَبَا إِلَىٰ فِرْعَوْنَ إِنَّهُ طَغَىٰ
Diyanet Meali:“Firavun’a gidin. Çünkü o azmıştır.” *
20:60فَتَوَلَّىٰ فِرْعَوْنُ فَجَمَعَ كَيْدَهُ ثُمَّ أَتَىٰ
Diyanet Meali:Bunun üzerine Firavun ayrılıp, hilesini kuracak sihirbazlarını topladı, sonra geldi. *
20:78فَأَتْبَعَهُمْ فِرْعَوْنُ بِجُنُودِهِ فَغَشِيَهُمْ مِنَ الْيَمِّ مَا غَشِيَهُمْ
Diyanet Meali:Bunun üzerine Firavun askerleriyle birlikte onların peşine düştü de, deniz onları görülmedik bir şekilde kuşatıp yuttu. *
20:79وَأَضَلَّ فِرْعَوْنُ قَوْمَهُ وَمَا هَدَىٰ
Diyanet Meali:Firavun, halkını saptırdı, onlara doğru yolu göstermedi. *
23:46إِلَىٰ فِرْعَوْنَ وَمَلَئِهِ
Diyanet Meali:Firavun ve ileri gelenlerine…
26:11قَوْمَ فِرْعَوْنَ أَلَا يَتَّقُونَ
Diyanet Meali:“Firavun’un kavmine (git)! Başlarına geleceklerden hâlâ korkmuyorlar mı?” *
26:16فَأْتِيَا فِرْعَوْنَ فَقُولَا إِنَّا رَسُولُ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Diyanet Meali:“Firavun’a gidin ve deyin: “Şüphesiz biz âlemlerin Rabbinin elçisiyiz”, *
26:23قَالَ فِرْعَوْنُ وَمَا رَبُّ الْعَالَمِينَ
Diyanet Meali:Firavun, “Âlemlerin Rabbi de nedir?” dedi. *
26:41فَلَمَّا جَاءَ السَّحَرَةُ قَالُوا لِفِرْعَوْنَ أَئِنَّ لَنَا لَأَجْرًا إِنْ كُنَّا نَحْنُ الْغَالِبِينَ
Diyanet Meali:Sihirbazlar gelince, Firavun’a, “Eğer biz üstün gelirsek, gerçekten bize bir mükâfat var mı?” dediler. *
26:44فَأَلْقَوْا حِبَالَهُمْ وَعِصِيَّهُمْ وَقَالُوا بِعِزَّةِ فِرْعَوْنَ إِنَّا لَنَحْنُ الْغَالِبُونَ
Diyanet Meali:Bunun üzerine onlar iplerini ve değneklerini attılar ve “Firavun’un gücüyle elbette bizler üstün geleceğiz” dediler. *
26:53فَأَرْسَلَ فِرْعَوْنُ فِي الْمَدَائِنِ حَاشِرِينَ
Diyanet Meali: Firavun da şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi. *
27:12فِي تِسْعِ آيَاتٍ إِلَىٰ فِرْعَوْنَ وَقَوْمِهِ إِنَّهُمْ كَانُوا قَوْمًا فَاسِقِينَ
Diyanet Meali:“(Elini koynuna sok); Firavun’a ve onun kavmine gönderilen dokuz mucizeden biri olarak, (kusursuz bembeyaz olarak çıksın). Çünkü onlar fasık bir kavimdir.”
28:3نَتْلُو عَلَيْكَ مِنْ نَبَإِ مُوسَىٰ وَفِرْعَوْنَ بِالْحَقِّ لِقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ
Diyanet Meali:İman eden bir kavm için Mûsâ ile Firavun’un haberlerinden bir kısmını sana gerçek olarak anlatacağız. *
28:4إِنَّ فِرْعَوْنَ عَلَا فِي الْأَرْضِ وَجَعَلَ أَهْلَهَا شِيَعًا
Diyanet Meali:Şüphe yok ki, Firavun yeryüzünde (ülkesinde) büyüklük taslamış  ve ora halkını sınıflara ayırmıştı.
28:6وَنُرِيَ فِرْعَوْنَ وَهَامَانَ وَجُنُودَهُمَا مِنْهُمْ مَا كَانُوا يَحْذَرُونَ
Diyanet Meali:Ve onların eliyle Firavun’a, Hâmân’a ve ordularına, çekinegeldikleri şeyleri gösterelim.
28:8فَالْتَقَطَهُ آلُ فِرْعَوْنَ لِيَكُونَ لَهُمْ عَدُوًّا وَحَزَنًا
Diyanet Meali:Nihayet Firavun ailesi kendilerine düşman ve üzüntü kaynağı olacak olan o çocuğu bulup aldı. Şüphesiz Firavun, (veziri) Hâmân ve onların askerleri hata yapıyorlardı.
28:8إِنَّ فِرْعَوْنَ وَهَامَانَ وَجُنُودَهُمَا كَانُوا خَاطِئِينَ
Diyanet Meali:Şüphesiz Firavun, (veziri) Hâmân ve onların askerleri hata yapıyorlardı.
28:9وَقَالَتِ امْرَأَتُ فِرْعَوْنَ قُرَّتُ عَيْنٍ لِي وَلَكَ
Diyanet Meali:Firavun’un karısı şöyle dedi: “Bana da, sana da göz aydınlığı (bir çocuk)!”
28:32فَذَانِكَ بُرْهَانَانِ مِنْ رَبِّكَ إِلَىٰ فِرْعَوْنَ وَمَلَئِهِ
Diyanet Meali:“İşte bunlar, Firavun ve ileri gelen adamlarına (göstermen için) Rabbin tarafından (sana verilen) iki delildir.”
28:38وَقَالَ فِرْعَوْنُ يَا أَيُّهَا الْمَلَأُ مَا عَلِمْتُ لَكُمْ مِنْ إِلَٰهٍ غَيْرِي
Diyanet Meali:Firavun, “Ey ileri gelenler! Sizin benden başka bir ilâhınız olduğunu bilmiyorum.” dedi.
29:39وَقَارُونَ وَفِرْعَوْنَ وَهَامَانَ وَلَقَدْ جَاءَهُمْ مُوسَىٰ بِالْبَيِّنَاتِ
Diyanet Meali:Kârûn’u, Firavun’u ve Hâmân’ı da helâk ettik. Andolsun, Mûsâ kendilerine apaçık mucizeler getirmişti.
38:12قَوْمُ نُوحٍ وَعَادٌ وَفِرْعَوْنُ ذُو الْأَوْتَادِ
Diyanet Meali:Nûh kavmi, Âd kavmi, kazıklar sahibi Firavun…
40:24إِلَىٰ فِرْعَوْنَ وَهَامَانَ
Diyanet Meali:Firavun’a, Hâmân’a …
40:26وَقَالَ فِرْعَوْنُ ذَرُونِي أَقْتُلْ مُوسَىٰ وَلْيَدْعُ رَبَّهُ
Diyanet Meali:Firavun dedi ki: “Bırakın beni, Mûsâ’yı öldüreyim. (Faydası olacaksa) Rabbini yardıma çağırsın!”
40:28وَقَالَ رَجُلٌ مُؤْمِنٌ مِنْ آلِ فِرْعَوْنَ يَكْتُمُ إِيمَانَهُ
Diyanet Meali:Firavun ailesinden, imanını gizlemekte olan mü’min bir adam şöyle dedi…
40:29قَالَ فِرْعَوْنُ مَا أُرِيكُمْ إِلَّا مَا أَرَىٰ وَمَا أَهْدِيكُمْ إِلَّا سَبِيلَ الرَّشَادِ
Diyanet Meali:Firavun, “Ben size ancak kendi görüşümü bildiriyorum ve sizi ancak doğru yola götürüyorum” dedi.
40:36وَقَالَ فِرْعَوْنُ يَا هَامَانُ ابْنِ لِي صَرْحًا لَعَلِّي أَبْلُغُ الْأَسْبَابَ
Diyanet Meali:Firavun dedi ki: “Ey Hâmân! Bana yüksek bir kule yap, belki yollara erişirim de…” *
40:37وَكَذَٰلِكَ زُيِّنَ لِفِرْعَوْنَ سُوءُ عَمَلِهِ وَصُدَّ عَنِ السَّبِيلِ
Diyanet Meali:Böylece Firavun’a yaptığı kötü iş süslü gösterildi ve doğru yoldan saptırıldı.
40:37وَمَا كَيْدُ فِرْعَوْنَ إِلَّا فِي تَبَابٍ
Diyanet Meali:Firavun’un tuzağı, tamamen sonuçsuz kaldı.
40:45فَوَقَاهُ اللَّهُ سَيِّئَاتِ مَا مَكَرُوا وَحَاقَ بِآلِ فِرْعَوْنَ سُوءُ الْعَذَابِ
Diyanet Meali:Allah, onu, onların hilelerinin kötülüklerinden korudu. Firavun ailesini, azâbın en kötüsü kuşattı. *
40:46وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ أَدْخِلُوا آلَ فِرْعَوْنَ أَشَدَّ الْعَذَابِ
Diyanet Meali:Kıyametin kopacağı günde de, “Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun” denilecektir.
43:46وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا مُوسَىٰ بِآيَاتِنَا إِلَىٰ فِرْعَوْنَ وَمَلَئِهِ
Diyanet Meali:Andolsun, biz Mûsâ’yı mucizelerimizle Firavun’a ve ileri gelen adamlarına göndermiştik.
43:51وَنَادَىٰ فِرْعَوْنُ فِي قَوْمِهِ قَالَ يَا قَوْمِ أَلَيْسَ لِي مُلْكُ مِصْرَ
Diyanet Meali:Firavun, kavmine seslenerek dedi ki: “Ey kavmim! Mısır hükümdarlığı benim değil mi?”
44:17وَلَقَدْ فَتَنَّا قَبْلَهُمْ قَوْمَ فِرْعَوْنَ وَجَاءَهُمْ رَسُولٌ كَرِيمٌ
Diyanet Meali:Andolsun, onlardan önce Firavun kavmini sınamıştık. Onlara değerli bir peygamber (Mûsâ) gelmişti. *
44:31مِنْ فِرْعَوْنَ
Diyanet Meali:Firavun’dan…
50:13وَعَادٌ وَفِرْعَوْنُ
Diyanet Meali:Âd ve Firavun…
51:38وَفِي مُوسَىٰ إِذْ أَرْسَلْنَاهُ إِلَىٰ فِرْعَوْنَ بِسُلْطَانٍ مُبِينٍ
Diyanet Meali:Mûsâ kıssasında da ibret vardır. Hani biz onu açık bir delil ile Firavun’a göndermiştik. *
54:41وَلَقَدْ جَاءَ آلَ فِرْعَوْنَ النُّذُرُ
Diyanet Meali:Andolsun, Firavun’un ailesine de uyarıcılar gelmişti. *
66:11وَضَرَبَ اللَّهُ مَثَلًا لِلَّذِينَ آمَنُوا امْرَأَتَ فِرْعَوْنَ
Diyanet Meali:Allah, iman edenlere ise, Firavun’un karısını örnek gösterdi.
66:11وَنَجِّنِي مِنْ فِرْعَوْنَ وَعَمَلِهِ
Diyanet Meali:“Beni Firavun’dan ve onun yaptığı işlerden koru.”
69:9وَجَاءَ فِرْعَوْنُ وَمَنْ قَبْلَهُ وَالْمُؤْتَفِكَاتُ بِالْخَاطِئَةِ
Diyanet Meali:Firavun, ondan öncekiler ve yerle bir olan şehirler (halkı olan Lût kavmi) hep o suçu  işlediler. *
73:15إِنَّا أَرْسَلْنَا إِلَيْكُمْ رَسُولًا شَاهِدًا عَلَيْكُمْ كَمَا أَرْسَلْنَا إِلَىٰ فِرْعَوْنَ رَسُولًا
Diyanet Meali:(Ey Mekkeliler!) Şüphesiz biz size üzerinize şahitlik edecek bir peygamber gönderdik. Nitekim, Firavun’a da bir peygamber göndermiştik. *
73:16فَعَصَىٰ فِرْعَوْنُ الرَّسُولَ فَأَخَذْنَاهُ أَخْذًا وَبِيلًا
Diyanet Meali:Ama Firavun o peygambere isyan etti, biz de onu ağır ve çetin bir şekilde yakalayıverdik. *
79:17اذْهَبْ إِلَىٰ فِرْعَوْنَ إِنَّهُ طَغَىٰ
Diyanet Meali:“Haydi Firavun’a git! Çünkü o azmıştır.” *
85:18فِرْعَوْنَ وَثَمُودَ
Diyanet Meali:Firavun ve Semûd’un (haberi sana geldi mi)? *
89:10وَفِرْعَوْنَ ذِي الْأَوْتَادِ
Diyanet Meali:Kazıklar sahibi Firavun’a… *