KÖK HARFLER: أ ر ب
ANLAM:
أَرُبَ : Kurnaz, zeki, hükümlerinde mükemmel, sağgörülü olmak. ( بِ ile:) Bir konuda yetenekli veya uzman olmak. Bir kişi veya şeye aşina olmak. Bir şeye işaret etmek. Bir şeyden yoksun olmak. Bir şeye ihtiyacı olmak, muhtaç kalmak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek | Açıklama |
إِرْبَةٌ | isim | 1 | 1: Kurnaz, zeki, hükümlerinde mükemmel, sağgörülü; 2: İstemek veya ihtiyacı olmak; 3: Aldatma, hilekarlık veya sahtekarlık; 4: Kötülük, haset veya kötü niyet; 5: Bir uzuv. Ayette: Kadınlara karşı istekli olmak. Onlara ihtiyacı, düşkünlüğü bulunmak. | 24/31 | Eşanlamlı: اَرَبٌ ، اِرْبٌ ، اِرْبَةٌ ، اَرْبٌ |
مَآرِبُ | isim | 1 | (Tedariki için çarelere başvurulan) ihtiyaç. Ayette: Başka işler ve ihtiyaçlar: Değnekle zararlı şeylerden korunmak; değneğin üzerine elbise v.s. asıp, altında gölgelenmek gibi. (Çoğul) | 20/18 | Tekili: مَاْرُبَةٌ -مَاْرَبَةٌ |
| Toplam | 2 |
|
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Kök Harflerinin Yer Değişimi
Mahreci Benzeyen Kökler
Benzer Manada Kelimeler
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
İrb | إِرْب | Akıl. Zihin, zeka. | Çoğul: Ârâb |
İreb | إِرَب | Akıl. Zihin, zeka. Âkil. |
|
İrbe | إِرْبَة | Akıllılık, zeka. İhtiyaç. |
|
Erâbet | أَرَابَة | Akıllı, zeyrek ve uslu olma. |
|
Me’rebe | مَأْرَبَة | İhtiyaç. | Çoğul: Meârib |
Teerrüb | تَأَرُّب | Ululanmak, büyülenmek. Kendini zeki göstermeye çalışmak. |
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
إِرْبَةٌ : İsim.
24:31 | أَوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُهُنَّ أَوِ التَّابِعِينَ غَيْرِ أُولِي الْإِرْبَةِ |
Diyanet Meali: | Yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden… |
مَآرِبُ : İsim. Çoğul. Tekili: مَاْرُبَةٌ -مَاْرَبَةٌ
20:18 | أَتَوَكَّأُ عَلَيْهَا وَأَهُشُّ بِهَا عَلَىٰ غَنَمِي وَلِيَ فِيهَا مَآرِبُ أُخْرَىٰ |
Diyanet Meali: | “Ona dayanırım, onunla koyunlarıma yaprak silkelerim. Onunla başka işlerimi de görürüm.” |