KÖK HARFLER: أ ف ق
ANLAM:
أَفَقَ : Gelişigüzel veya pervasızca çekip gitmek, “ufuklar”a gitmek. Cömertlik, bilgi ve ilimde en yüksek dereceyi almak. Bir şeyin üstesinden gelmek, aşmak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek | Açıklama |
أُفُقٌ | isim | 3 | Ufuk | 81/23 | Çoğulu: آفَاقٌ |
| Toplam | 3 |
|
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Ufuk | أُفُق | Kıyı, kenar. Gök kenarı. gökle yerin birleşir gibi göründüğü yer. |
Âfâk | آفَاق | Ufuklar, dört bir taraf. |
Effâk | أَفَّاق | 1: Çok iftira eden, çok yalan isnad eden kişi. 2: Bütün dünyayı gezen tüccar. |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
أُفُقٌ : İsim. Çoğulu: آفَاقٌ
41:53 | سَنُرِيهِمْ آيَاتِنَا فِي الْآفَاقِ وَفِي أَنْفُسِهِمْ |
Diyanet Meali: | Varlığımızın delillerini, (kâinattaki uçsuz bucaksız) ufuklarda ve kendi nefislerinde onlara göstereceğiz ki… |
53:7 | وَهُوَ بِالْأُفُقِ الْأَعْلَىٰ |
Diyanet Meali: | O, en yüksek ufukta…* |
81:23 | وَلَقَدْ رَآهُ بِالْأُفُقِ الْمُبِينِ |
Diyanet Meali: | Andolsun o, Cebrâil’i apaçık ufukta gördü. * |