KÖK HARFLER: ض ر ع
ANLAM:
ضَرَعَ : Bir şeye yaklaşmak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
تَضَرَّعَ | fiil-V | 4 | Yalvarıp yakardı, niyazda bulundu, tazarru etti | 6/43 |
ضَرِيعٌ | isim | 1 | Cehennemliklerin yiyeceği kötü bir yiyecek, yosun | 88/6 |
تَضَرُّعٌ | isim | 3 | Yalvarıp yakarmak | 7/55 |
| Toplam | 8 |
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Kök Harflerinin Yer Değişimi
Mahreci Benzeyen Kökler
Benzer Manada Kelimeler
- ضَرَعَ (a)
- ضَرَعَ (b)
- رَوَّضَ > bak: ر و ض
- ضَارَعَ
- ضَارِعٌ
Zıt Manada Kelimeler
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Darî’ | ضَرِيع | 1: Acı ve dikenli bir ağaç. 2: Memesi büyük kadın. |
Tazarru’ | تَضَرُّع | Yalvarmak. |
Mutazarri’ | مُتَضَرِّع | Tazarru eden. Alçak gönüllülük eden. |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
تَضَرَّعَ : Fiil-V.
6:43 | فَلَوْلَا إِذْ جَاءَهُمْ بَأْسُنَا تَضَرَّعُوا وَلَٰكِنْ قَسَتْ قُلُوبُهُمْ |
Diyanet Meali: | Hiç olmazsa onlara azabımız geldiği zaman yakarıp tövbe etselerdi ya.. Fakat (onu yapmadılar) kalpleri katılaştı. |
6:42 | فَأَخَذْنَاهُمْ بِالْبَأْسَاءِ وَالضَّرَّاءِ لَعَلَّهُمْ يَتَضَرَّعُونَ |
Diyanet Meali: | Sonunda, yalvarsınlar da tövbe etsinler diye onları şiddetli yoksulluk ve darlıklarla yakaladık. |
7:94 | إِلَّا أَخَذْنَا أَهْلَهَا بِالْبَأْسَاءِ وَالضَّرَّاءِ لَعَلَّهُمْ يَضَّرَّعُونَ |
Diyanet Meali: | (Biz hiçbir memlekete bir peygamber göndermedik ki karşı çıkmaktan vazgeçip) yalvarıp yakarsınlar diye ora halkını yoksulluk ve sıkıntıya uğratmış olmayalım. |
23:76 | وَلَقَدْ أَخَذْنَاهُمْ بِالْعَذَابِ فَمَا اسْتَكَانُوا لِرَبِّهِمْ وَمَا يَتَضَرَّعُونَ |
Diyanet Meali: | Andolsun, biz onları azap ile kıskıvrak yakaladık da yine Rablerine boyun eğmediler ve O’na yalvarıp yakarmadılar. * |
ضَرِيعٌ : İsim.
88:6 | لَيْسَ لَهُمْ طَعَامٌ إِلَّا مِنْ ضَرِيعٍ |
Diyanet Meali: | Onlara, acı ve kötü kokulu bir dikenli bitkiden başka yiyecek yoktur. * |
تَضَرُّعٌ : İsim. Masdar. Tefa’ûl Bâbı (V. Bâb).
6:63 | تَدْعُونَهُ تَضَرُّعًا وَخُفْيَةً |
Diyanet Meali: | “Sizler, açıktan ve gizlice O’na e dua ederken…” |
7:55 | ادْعُوا رَبَّكُمْ تَضَرُّعًا وَخُفْيَةً إِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُعْتَدِينَ |
Diyanet Meali: | Rabbinize alçak gönüllüce ve için için dua edin. Çünkü O, haddi aşanları sevmez. * |
7:205 | وَاذْكُرْ رَبَّكَ فِي نَفْسِكَ تَضَرُّعًا وَخِيفَةً |
Diyanet Meali: | Rabbini, içinden yalvararak ve korkarak zikret. |