ب ر د

KÖK HARFLER:  ب ر د

ANLAM: 

بَرَدَ : Soğuk olmak, soğumak. Ürpertmek, serinletmek. Isısı azalmak.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek Âyet
بَرْدٌ isim 2 Hararetin zıddı olan bürudet, soğukluk 21/69
بَرَدٌ isim 1 Dolu, donmuş yağmur 24/43
بَارِدٌ isim 2 Soğuk; ürpertici; serin; sevilen veya hoşa giden her şey 56/44

Toplam: 5

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Berd بَرْد Soğuk. Soğukluk. Soğutmak. Berd-i Acûz
Bered بَرَد Daha ziyade fırtınalı havalarda yağan dolu.
Bârid بَارِد Soğuk, bürudetli.
Berîd بَرِيد 1: Postacı. Haberci. Elçi.  2: Dört fersah, 12 millik mesafe.
Bürudet بُرُودَة Soğukluk.
Bürde بُرْدَة Hırka. Üstten giyilen libas, elbise. Kasîde-i Bürde
Ebred أَبْرَد Çok soğuk.
Mebrûd مَبْرُود Soğuk, soğumuş.
Tebrîd تَبْرِيد Soğutma, soğutulma.
Müberrid مُبَرِّد Soğutan, soğutucu.
Müberred مُبَرَّد Soğutulmuş olan.
İbrâd إِبْرَاد Soğutma. Öğle namazını geciktirmek.
Teberrüd تَبَرُّد Soğuma, serinleme, soğuk hale gelme.
Müteberrid مُتَبَرِّد Soğuyan.
İbtirâd اِبْتِرَاد Duş yapma, soğuk su ile banyo yapma.

Berd-i Acûz: kışın sonundaki en soğuk beş gün.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

بَرْدٌ : İsim. 

21:69 قُلْنَا يَا نَارُ كُونِي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلَىٰ إِبْرَاهِيمَ
Diyanet Meali: “Ey ateş! İbrahim’e karşı serin ve esenlik ol” dedik.*
78:24 لَا يَذُوقُونَ فِيهَا بَرْدًا وَلَا شَرَابًا
Diyanet Meali: Orada ne bir serinlik ve ne de içecek bir şey tadacaklar!*

بَرَدٌ : İsim. 

24:43 وَيُنَزِّلُ مِنَ السَّمَاءِ مِنْ جِبَالٍ فِيهَا مِنْ بَرَدٍ
Diyanet Meali: O, gökten, oradaki dağ (gibi bulut)lardan dolu indirir.

بَارِدٌ : İsim. İsm-i Fâil.

38:42 اُرْكُضْ بِرِجْلِكَ هَٰذَا مُغْتَسَلٌ بَارِدٌ وَشَرَابٌ
Diyanet Meali: Biz de ona, “Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içecek soğuk bir su” dedik.*
56:44 لَا بَارِدٍ وَلَا كَرِيمٍ
Diyanet Meali: Ne serin ve ne de yararlı olan zifirî bir gölge içinde!