ب ع ل

KÖK HARFLER:  ب ع ل

ANLAM: 

بَعَلَ : (Adam) kadınla evlenmek veya kendine eş almak, koca olmak.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek Âyet Açıklama
بَعْلٌ  özel isim 1 İlyas Aleyhisselam’ın kavminin ibadet ettiği putlarının adıdır 37/125
بَعْلٌ isim 6 Koca, zevc 11/72 Çoğul: بُعُولَةٌ

Toplam: 7


BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Mahreci Benzeyen Kökler

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Ba’l بَعْل Zevc.
Ba’le بَعْلَة Zevce.
Buûlet بُعُولَة Zevciyet. Karıkocalık.
Buûle بُعُولَة Kadın eş, zevce.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

بَعْلٌ : Özel isim. 

37:125 أَتَدْعُونَ بَعْلًا وَتَذَرُونَ أَحْسَنَ الْخَالِقِينَ
Diyanet Meali: “Yaratıcıların en güzelini bırakarak Ba’l’e mi tapıyorsunuz?”

بَعْلٌ : İsim. Çoğulu: بُعُولٌ – بُعُولَةٌ

2:228 وَبُعُولَتُهُنَّ أَحَقُّ بِرَدِّهِنَّ فِي ذَٰلِكَ إِنْ أَرَادُوا إِصْلَاحًا
Diyanet Meali: Kocaları bu süre içinde barışmak isterlerse, onları geri almağa daha çok hak sahibidirler.
4:128 وَإِنِ امْرَأَةٌ خَافَتْ مِنْ بَعْلِهَا نُشُوزًا أَوْ إِعْرَاضًا فَلَا جُنَاحَ عَلَيْهِمَا أَنْ يُصْلِحَا بَيْنَهُمَا
Diyanet Meali: Eğer bir kadın kocasının, kendisine kötü davranmasından, yahut yüz çevirmesinden endişe ederse, uzlaşarak aralarını düzeltmelerinde ikisine de bir günah yoktur.
11:72 قَالَتْ يَا وَيْلَتَىٰ أَأَلِدُ وَأَنَا عَجُوزٌ وَهَٰذَا بَعْلِي شَيْخًا
Diyanet Meali: Karısı, “Vay başıma gelenler! Ben bir kocakarı ve bu kocam da bir ihtiyar iken çocuk mu doğuracağım?”
24:31 وَلَا يُبْدِينَ زِينَتَهُنَّ إِلَّا لِبُعُولَتِهِنَّ
Diyanet Meali: Zinetlerini, kocalarından başkalarına göstermesinler.
24:31 أَوْ آبَائِهِنَّ أَوْ آبَاءِ بُعُولَتِهِنَّ
Diyanet Meali: …yahut babalarından, yahut kocalarının babalarından (başkalarına)…
24:31 أَوْ أَبْنَائِهِنَّ أَوْ أَبْنَاءِ بُعُولَتِهِنَّ
Diyanet Meali: …yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından (başkalarına)…