KÖK HARFLER: ع و م
ANLAM:
عَامَ: Suda yüzmek.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
عَامٌ | isim | 9 | Sene, yıl. | 2/259 |
| Toplam | 9 |
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Mahreci Benzeyen Kökler
Benzer Manada Kelimeler
عَامَ ile سَبَحَ kelimeleri arasındaki fark:
عَامَ kelimesi, birisinin batmış halde suda ilerlemesi anlamındadır, سَبَحَ ise batmadan suyun üzerinde ilerlemek anlamına gelmektedir.
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Âm | عَام | Sene. |
|
A’vâm | اَعْوَام | Yıllar. Seneler. | Âm’ın çoğulu |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
عَامٌ : İsim. İkilisi, Nasb / Cerr Hali: عَامَيْنِ
2:259 | فَأَمَاتَهُ اللَّهُ مِائَةَ عَامٍ ثُمَّ بَعَثَهُ |
Diyanet Meali: | Bunun üzerine, Allah onu öldürüp yüzyıl ölü bıraktı, sonra diriltti… |
2:259 | قَالَ بَلْ لَبِثْتَ مِائَةَ عَامٍ فَانْظُرْ إِلَىٰ طَعَامِكَ وَشَرَابِكَ لَمْ يَتَسَنَّهْ |
Diyanet Meali: | Allah, şöyle dedi: “Hayır, yüz sene kaldın. Böyle iken yiyeceğine ve içeceğine bak, henüz bozulmamış.” |
9:28 | فَلَا يَقْرَبُوا الْمَسْجِدَ الْحَرَامَ بَعْدَ عَامِهِمْ هَٰذَا |
Diyanet Meali: | Artık bu yıllarından sonra, Mescid-i Haram’a yaklaşmasınlar. |
9:37 | يُضَلُّ بِهِ الَّذِينَ كَفَرُوا يُحِلُّونَهُ عَامًا |
Diyanet Meali: | Bununla inkâr edenler saptırılır. (Allah’ın haram kıldığı ayların sayısına uygun getirip böylece Allah’ın haram kıldığını helâl kılmak için haram ayı) bir yıl helâl, (bir yıl haram) sayıyorlar. |
9:37 | وَيُحَرِّمُونَهُ عَامًا لِيُوَاطِئُوا عِدَّةَ مَا حَرَّمَ اللَّهُ |
Diyanet Meali: | Allah’ın haram kıldığı ayların sayısına uygun getirip (böylece Allah’ın haram kıldığını helâl kılmak için haram ayı bir yıl helâl), bir yıl haram sayıyorlar. |
9:126 | أَوَلَا يَرَوْنَ أَنَّهُمْ يُفْتَنُونَ فِي كُلِّ عَامٍ مَرَّةً أَوْ مَرَّتَيْنِ |
Diyanet Meali: | Görmüyorlar mı ki, onlar her yıl bir veya iki kere belâya çarptırılıp imtihan ediliyorlar. |
12:49 | ثُمَّ يَأْتِي مِنْ بَعْدِ ذَٰلِكَ عَامٌ فِيهِ يُغَاثُ النَّاسُ |
Diyanet Meali: | “Sonra bunun ardından insanların yağmura kavuşacağı bir yıl gelecek. |
29:14 | فَلَبِثَ فِيهِمْ أَلْفَ سَنَةٍ إِلَّا خَمْسِينَ عَامًا |
Diyanet Meali: | O da aralarında bin seneden elli yıl eksik kaldı. |
31:14 | حَمَلَتْهُ أُمُّهُ وَهْنًا عَلَىٰ وَهْنٍ وَفِصَالُهُ فِي عَامَيْنِ |
Diyanet Meali: | Annesi, onu her gün biraz daha güçsüz düşerek karnında taşımıştır. Onun sütten kesilmesi de iki yıl içinde olur. |