ع ط ل

KÖK HARFLER: ع ط ل

ANLAM: 

عَطِلَ : Malından mahrum kalmak. (Kadın) vücudunda hiçbir ziynet olmamak. (Irgat) meşguliyeti olmamak. Bir şeyi sahipsiz veya bakımsız bırakmak. 

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


TürAdetAnlamÖrnekAçıklama
عَطَّلَfiil-II1Başıboş bıraktı, terketti81/4Meçhulü: عُطِّلَ
مُعَطَّلَةٌisim1Terkedilmiş, bomboş22/45

Toplam2


BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

  • عَطُلَ
  • عَطَّلَ
  • تَعَطَّلَ
  • مُعَطَّلٌ

Zıt Manada Kelimeler

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Âtıl عَاطِل İşlemez. Boş. 
Atâlet عَطَالَة Boş durma. Tembellik. 
Utle عُطْلَة Boş ve muattal olmak.
Ta’tîl تَعْطِيل Çalışmaya ara vermek. 
Muattal مُعَطَّل Tatil edilmiş. 
Muattıl مُعَطِّل Atıl bırakan. 
Taattul تَعَطُّل İşsiz kalma. İşlemez ve boşta olma.
Mutaattıl مُتَعَطِّل İşsiz kalan, işlemez olan. 

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

عَطَّلَ : Fiil-II. Meçhulü: عُطِّلَ

81:4وَإِذَا الْعِشَارُ عُطِّلَتْ
Diyanet Meali:Gebe develer salıverildiği zaman. *

مُعَطَّلَةٌ : İsim. İsm-i Mef’ûl. Tef’îl Bâbı (II. Bâb). 

22:45فَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلَىٰ عُرُوشِهَا وَبِئْرٍ مُعَطَّلَةٍ وَقَصْرٍ مَشِيدٍ
Diyanet Meali:(Halkı zulmetmekteyken helâk ettiğimiz), böylece duvarları, çökmüş çatılarının üzerine yıkılmış (nice memleketler), nice kullanılmaz kuyular, nice muhteşem saraylar vardır!