ABDULLAH b. AMR b. HARÂM
Meleklerin Gölgelediği Adam
Ensârdan yetmiş kişi Resûlullah (s.a.v.)le Birinci Akabe Biatını
yaparlarken, Abdullah b. Amr b. Harâm Ebû Cabir b. Abdullah da onlardan
biriydi
Resûlullah (s.a.v.) aralarından
reislerini seçtiğinde Abdullah b. Amr reislerinden biriydi... Resûlullah
(s.a.v.) onu kavmi Benî Selemeye reis seçti. Medineye döndüğünde
canını, malını ve ailesini İslâmın hizmetine adadı. Resûlullah (s.a.v.)in
Medineye hicretinden sonra da Ebû Cabir gece gündüz Resûlullah (s.a.v.)le
birlikte olmakla mutluluk verici her şeyi elde etti
Bedir savaşına bir mücahid olarak
katıldı ve kahramanca çarpıştı. Uhud savaşında ise müslümanlar savaşmaya
çıkmadan öleceğini görür gibi oldu. Geri dönmeyeceğine dair kuvvetli bir
his içini kapladı. Kalbi neredeyse sevinçten uçuyordu. Yüce sahâbî, oğlu
Cabir b. Abdullahı yanına çağırıp şöyle dedi: Bu gazada öleceğimi
zannediyorum. Belki de müslümanlardan ilk şehid ben olacağım.
Allaha yemin ederim ki, Resûlullah (s.a.v.)tan
sonra senden başka daha çok sevdiğim birini ardımda bırakmıyorum...
Borcum var, borcumu öde ve kardeşlerine hayrı tavsiye et
Ertesi gün
sabahleyin müslümanlar Kureyş ile karşılaşmak için çıktılar... Güven
içindeki şehirlerine büyük bir orduyla saldırmak için gelen Kureyş ile...
Şiddetli bir savaş başladı.
Resûlullah (s.a.v.)in yerlerinde kalıp
asla terk etmemelerini emrettiği okçular olmasaydı, müslümanlar daha
başlangıçta neredeyse kesin bir zafer olabilecek olan çabuk bir
galibiyet elde ettiler. Kureyşe karşı bu ani zafer onları yanılttı;
dağdaki yerlerini terk ederek kaçan ordunun ganimetlerini toplamaya
koyuldular. Kureyş'in süvarileri, müslümanların arkasının tamamen açıkta
kaldığını görünce hemen dağınıklıklarını toparlayıp, arkadan ani bir
hücumla saldırdılar ve müslümanların zaferini yenilgiye dönüştürdüler...
Bu korkunç savaşta Abdullah b. Amr veda
eden bir şehid gibi savaştı... Müslümanlar savaş sonrası şehitlerine
bakmaya çıktıklarında... Abdullah b. Cabir de babasını aramaya koyuldu.
Onu şehitleri arasında buldu ve müşrikler diğer kahramanları
parçaladıkları gibi onu da parçalamışlardı
Cabir ve ailesinden bazıları İslâmın
şehidi Abdullah b. Amr b. Harâm için ağlamaya başladılar. Resûlullah (s.a.v.)
onlara ağlarlarken rastladı ve şöyle dedi: Onun için ağlasanız da
ağlamasanız da melekler onu kanatlarıyla gölgeleyecektir..!
Ebû Cabirin imanı parlak ve sağlamdı
Allah yolunda ölme sevgisi bütün istek ve arzularının ötesindeydi.
Sonraları Resûlullah (s.a.v.) onun şehâdete olan büyük sevgisini tasvir
eden büyük bir haber verdi... Resûlullah (s.a.v.) bir gün oğlu Cabire
şöyle dedi: Ey Cabir! Allah başkalarıyla sadece perde arkasından
konuştu; ama babanla yüz yüze konuştu
Ona: Ey kulum! Benden dile sana
vereyim. dedi. O: Rabbim! Senin yolunda bir daha öldürülmek için beni
tekrar dünyaya döndürmeni istiyorum. dedi.
Allah ona: Ben daha önce, ona bir daha
geri döndürülmeyecekler, demiştim. dedi. Bunun üzerine şöyle dedi: Ey
Rabbim! Benden sonrakilere (dünyadakilere) bize verdiğin nimeti haber
ver. Böylece Allah şu âyet-i kerîmeyi indirdi: Allah yolunda
öldürülenleri ölü zannetmeyin, onlar hayattadırlar ve Rablerinin yanında
rızıklandırılmaktadırlar. Allahın, fazlından onlara verdiğiyle sevinç
içindedirler ve ardlarından kendilerine yetişmeyenlere müjde verirler...
Onlar için bir korku yoktur ve onlar üzülmezler... (Âl-i İmrân,
169-170)
Uhudda savaş sonrasında müslümanlar
şehidlerini teşhis ederlerken... Abdullah b. Amrın ailesi onun cesedini
tanıdığında
Hanımı onu ve onunla birlikte şehid olan kardeşini devesine
yükleyip, defnetmek üzere onları Medineye götürdü. Bazı müslümanlar da
şehidleri için aynı şeyi yaptılar. O sırada Resûlullahın tellalı
arkalarından yetişip, emrini onlara bildirdi: Ölüleri öldükleri
yerlerinde gömünüz
Böylece herkes şehidiyle geri döndü...
Resûlullah (s.a.v.), Allah ve Resûlü
için mütevazi bir kurban olarak kıymetli canlarını feda eden ve Allaha
verdikleri sözde duran şehid ashabının defnedilmesiyle bizzat ilgilendi.
Abdullah b. Harâmın defnedilme sırası gelince Resûlullah (s.a.v.) şöyle
dedi: Abdullah b. Amr ile Amr b. Cemûhu aynı mezara gömün; çünkü onlar
dünyada birbirlerini seviyorlardı
Şimdi...
Kıymetli iki şehidi karşılamak için o
mutluluk dolu mezarın hazırlandığı sırada, gelin ikinci şehid Amr b.
Cemûha sevgi dolu bir bakış atalım...
|