KÖK HARFLER: ش ي ب
ANLAM:
شَابَ : Saçları beyazlamak ya da kırlaşmak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek | Açıklama |
شِيبٌ | isim | 1 | Saçı ağarmış olan, ihtiyar. (Çoğul) | 73/17 | Tekili: أَشْيَبُ |
شَيْبٌ | isim | 1 | Saçtaki yoğun beyazlık | 19/4 |
|
شَيْبَةٌ | isim | 1 | Ağarmış saç; ileri yaş, yaşlılık. | 30/54 |
|
| Toplam | 3 |
|
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Şeyb | شَيْب | İhtiyarlık, yaşlılık. |
Şeybe | شَيْبَة | İhtiyarlık, yaşlılık. |
Şeybâ’ | شَيْبَاء | Beyaz saçlı. |
Eşyeb | أَشْيَب | İhtiyar. |
Meşîb | مَشِيب | Saçı sakalı ağarma. İhtiyarlama. |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
شِيبٌ : İsim. Çoğul. Tekili: أَشْيَبُ
73:17 |
فَكَيْفَ تَتَّقُونَ إِنْ كَفَرْتُمْ يَوْمًا يَجْعَلُ الْوِلْدَانَ شِيبًا
|
Diyanet Meali: | Hâl böyle iken inkâr ederseniz, çocukları ak saçlı ihtiyarlara çevirecek olan bir günden (kıyametten) nasıl korunursunuz? * |
شَيْبٌ : İsim.
19:4 |
قَالَ رَبِّ إِنِّي وَهَنَ الْعَظْمُ مِنِّي وَاشْتَعَلَ الرَّأْسُ شَيْبًا
|
Diyanet Meali: | O, şöyle demişti: “Rabbim! Şüphesiz kemiklerim gevşedi. Saçım sakalım ağardı.” |
شَيْبَةٌ : İsim.
30:54 |
ثُمَّ جَعَلَ مِنْ بَعْدِ قُوَّةٍ ضَعْفًا وَشَيْبَةً
|
Diyanet Meali: | (Allah, sizi güçsüz olarak yaratan, sonra güçsüzlüğün ardından bir güç veren) sonra gücün ardından bir güçsüzlük ve yaşlılık verendir. |