Muksit Adaletle hükmeden Cenab-ı Hak buyuruyor: "Allah,
hakimlerin hakimi
değil midir?"
(Tin, 8) Kul,
verdiği ve vereceği hükümlerde adaletli olmak amacıyla bu isme ihtiyaç
duyar. Allah,
hakimlerin hakimi, hükümdarların hükümdarı değil mi? Hakimler,
hükümdarlar isyan edenlere ceza; itaat edenlere, iş görenlere ecir ve
ödül
verir bir "din" demek olan ceza ve sorumluluk kanunlarını uygularlar
da, onların hepsinin üzerinde hakim olan yüce Allah hükmünü yerine
getirmez,
ceza ve ödül vermez, dinini yürütmez olur mu? Elbette olmaz. Hiç kuşku
yok ki
insanı o en güzel biçim ile yaratan Allah, hakimlerin hakimidir. Onun
dini her
dinden üstün hak dindir. O dinini yürütecek, güzel ile çirkini,
yalancıyı
doğruyu ayıracak, iman edip samimiyet ve ihlasla güzel güzel ameller
yapan
müminlere mükafat verecek; kâfirleri, dinsizleri de aşağıların
aşağısına
yuvarlıyacaktır. O halde insan olan, dine yalan dememeli, cezayı inkâr
etmemeli, insan kuvvetli olunca haklı olur, her yaptığı kalır, ceza
görmez,
ceza kanunu acizlere özgüdür sanmamalı; hakim, hükmünde kendi kuvvetine
aldanıp
da hak ve adaletten ayrılmamalı, o hakimler hakiminin hüküm ve
kudretinden
korkmalı, aşağıların aşağısına yuvarlanmaktan sakınmalı, onun dinine
girmeli,
ona iman edip Allah'ın kullarına karşı adalet ve âlemin düzelmesine
hizmet ile
o tükenmez ecir ve mükafata ermelidir. Yoksa insanı o en güzel biçimde
yaratan
Allah'ı, hakimlerin hakimi değildir zanneden kendine yazık etmiş olur.
Bu
durumda bu âyet kâfirlere tehdit, müminlere müjdedir.
|