Azim Sonsuz azametli, en büyük ve ulu
Cenab-ı
Hak buyuruyor.
"O, yücedir, büyüktür." (Bakara, 255) "Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. O yücedir, uludur." (Şura, 4) Cenab-ı
Hak azimdir. Fakat O'nun azameti ancak kendine malumdur. Kullar O'nun
büyüklüğünü tam olarak anlayamaz. Her namazın tesbihini çekmeden evvel
okuduğumuz ayetel kürsünün sonunda: "Vehüvel
aliyyül azim" diyoruz. İşte burada Allah'ın azameti,
büyüklüğünün ne kadar sonsuz olduğunu düşünmemiz lazım. Bir
toplumun büyüğü, kendisine karşı çıkılamayan ve emirleri üzerine
hareket
edilendir. Ancak böyle olmakla beraber bu kimse zaman gelip çeşitli
nedenlerle
zayıf düşer, aciz kalır, mağlup edilir, sahip olduğu saltanatından
ortada eser
kalmaz. Oysa Allah Teala, mutlak güç sahibidir ve hiçbir şey O'nu
güçsüz kılıp
aciz düşüremez. Karşı çıkılıp mağlup edilemez. O gerçek büyüktür.
Bu
ismin başkaları için kullanılması mecazi anlamdadır. Hakiki
büyüklük Allah'a mahsustur. Allah
hiç bir şeye
muhtaç değildir ve yarattığı her
şeyde O'nun büyüklüğünü görmek mümkündür. Bir
müslüman ihlasla, inanarak ve yaşayarak "Yâ
Azim" diye bu mübarek ismin zikrine devam ederse onun tecellisine
nail
olur. İzzet ve şerefe kavuşur. Şifa bulur. Korkulardan emin olur. Bu ismi şerifi 1020 defa okumaya devam edene Cenab-ı Hak müşkülatını giderecek bir kuvvet azime ihsan buyurur. Herkese karşı sözü etkili olur. İtibari olup herkes ona hürmet eder ve saygı gösterir. |