1. Bazı Zararlı Alışkanlıklar
İslam dini, insanların hem dünya hem de ahiret hayatında mutluluğunu amaçlar.
Bu nedenle insanlara yol gösterici ilkeler sunar. Yüce Allah, bizleri pek çok kabiliyet
ve bilgi ile donatmıştır. Bizlerden de bunları iyi ve güzel işlerde kullanmamazı ister.
Kendimize, diğer insanlara, canlılara ya da çevreye zarar veren her türlü alışkanlık ve
davranışı yasaklar. Bunlar; alkollü içki içmek, uyuşturucu kullanmak, sigara içmek ve
kumar oynamak gibi alışkanlık ve davranışlardır.
Alkollü İçki İçmek ve Uyuşturucu Kullanmak
"İçki, bütün kötülüklerin anasıdır." (Hadis-i şerif)
Alkol ve uyuşturucu insanın aklını ve iradesini elinden alan ve kendine bağımlı yapan zararlı maddelerdir. Beden ve ruh sağlığını bozar. Beyin ve sinir sistemini etkileyerek insanın karar verme yeteneğini kötü yönde etkiler. İnsanın sorumluluklarını yerine getirememesine neden olur. Bireyden başlayıp aile ve toplumun huzurunu, sosyal hayatı, iş hayatını kötü etkiler. Daha da kötüsüne yol açarak; dargınlık, aile içi geçimsizlik, hırsızlık trafik kazaları, cinayet vb. neden olabilir. Bu yüzden dinimiz aklın korunmasını esas almıştır. Kötü alışkanlıktan korunmamızı emretmiştir.
Kur’an-ı Kerim’de:
" Ey iman edenler! Şarap, kumar... birer şeytan işi pisliktir. Bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz." (Maide suresi, 90. ayet)
Zararlı alışkanlıklardan biri de sigaradır. Sigara da vücudumuza zarar veren birçok kimyasal madde vardır. Bağımlılık yaptığı için devamlı içenlerin bırakması zordur. Bu yüzden solunum yolu hastalıklarına, mide, kalp damar hastalıklarına neden olmaktadır. Ayrıca akciğer kanseri, ağız ve gırlak kanseri gibi hastalıklara neden olmaktadır. Sigara içen kişi kendinin dışında çevresindekilere de zarar vermektedir. Çevre kirliğine sebeb olmaktadır.
Bize düşen böyle kötü alışkanlıklardan uzak durmalıyız. Asla ve asla bunlara merak duymamalıyız. Böylece hem kendimizi hem de sevdiklerimizi bu kötülüklerden korumalıyız. Çevremizdeki insanlara alkol, uyuşturucu ve sigaranın zararlarını anlatmalı onları uyarmalıyız.
Beden sağlığını bozan bir diğer alışkanlık da sigaradır. Sigara, insan sağlığına zararlı birçok kimyasal madde içerir. Sigaranın zararlarının hafife alınmasından dolayı her
yıl milyonlarca insan hayatını kaybetmektedir. Sigara dışında da insan sağlığını tehdit
eden bazı tütün ürünleri (nargile vb.) vardır. Bu ürünleri kullanmak da sigara içmek
gibi insan vücudunun çeşitli bölgelerinde kalıcı zarar meydana getirir.
Sağlıklı olduğumuz takdirde sevdiklerimizle ve çevremizle güzel ilişkiler kurabiliriz.
Sevme, sevilme ve ait olma gibi duygularımızın karşılanması çevremizdeki insanlarla sa-
ğlıklı ilişkiler kurmamıza bağlıdır. Alkollü içki içmek, uyuşturucu madde kullanmak veya
sigara içmek gibi davranışlar sadece bize değil; ailemize, sevdiklerimize, akrabalarımıza,
çevremize, yaşadığımız topluma ve devletimize zarar verir. Yeteneklerimizi kullanmamızı
engeller ve üretkenliğimizi azaltır. Bu durum bizi maddi ve manevi olarak zarara uğratır.
Kumar Oynamak
" Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin. " (Nisa suresi, 29. ayet)
Para, mal, değerli eşya ya da verilen bir söz karşılığında oynanan oyunlara kumar denir. Bu oyunlarda amaç başkalarının parasını, malını, eşyasını vb. hiçbir emek harcamadan haksız yere elinden almaya çalışmaktır. Yapılan bu işlerin hepsi haksız kazançtır. Gayri meşru yollardan elde edilen bütün kazançlar haramdır.
Kumar oynamak, hem kişiye hem de topluma zarar veren kötü bir davranıştır. Kaybeden kişinin ruhsal dengesi bozulur, bunalıma girebilir. Bütün malını mülkünü kaybedebilir. Kaybettikçe hırsı artar. Kin ve nefretin artmasına neden olur. Böyle olması kişinin saygınlığını bitirir. Kendine, ailesine ya da yakınlarına zarar verecek durumlara sebeb olabilir.
Dinimiz kesin olarak kumarı yasaklamıştır. Çünkü kumarda hiçbir zaman kazanan taraf olmaz.Bir gün kazanan, başka bir gün kaybeder. Kumar da boşa giden bir şey de zamandır. Bu nedenle eğlence amaçlı olsa da kumar oynamak yasaklanmıştır.
2. Zararlı Alışkanlıklara Başlama Sebepleri
" Üzüm üzüme baka baka kararır. "
" Kır atın yanında duran ya huyundan ya da suyundan....(etkilenir). "
Yukarıda okuduğumuz atasözlerinden de anlaşılacağı gibi kişiyi etkileyenler aile, arkadaş ve çevredir. Kötü alışkanlıklara başlamada her birinin ayrı ayrı etkisi vardır. Çocuklar, büyüklerini kendilerine örnek alarak onların yaptıklarını taklit etmeye çalışırlar. Aile hayatınında huzursuzluk ve kötü alışkanlıklar varsa bunlar çocuğu olumsuz yönde etkileyecektir. Başkalarına özenme, kendini kanıtlama duygusu, kişinin moral bozukluğu v.b. kötü alışkanlıklara başlamada en önemli etkenlerdir. Kişi, sıkıntılarına; alkol, uyuşturucu veya sigara kullanarak çözüm bulmaya ve unutmaya çalışır. Ama gerçeklerden kaçmaya çalışmak çözüm bulmaya çalışmaktan çok daha kötüdür. Kötü alışkanlıklar da içinde bulunulan durumu daha da kötüye götürmekten başka birşey yapamazlar.
Kötü alışkanlıklara sebeb olanlardan biri de gazete, dergi, televizyon ve sosyal medyadaki kötü alışkanlıklara özendirici yazılar, görüntüler, reklamlardır. Arkadaş hatrı ya da ‘Bir defadan bir şey olmaz.’ düşüncesiyle başlamadır.
3. Zararlı Alışkanlıklardan Korunma Yolları
Kişi kötü alışkanlıklar karşısında duyarsız kalmamalıdır. Kötü alışkanlıklardan ve davranışlardan uzaklaşmak ve kurtulmak için el ele vermeliyiz. Çünkü Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır:
"...İyilik ve takva hususunda yardımlaşın, günah ve düşmanlık konuşunda yardımlaşmayın. " (Maide suresi, 2. ayet)
Bu konu da bireye, aileye, devlete düşen görevler vardır. Herkes üzerine düşen görevi yerine getirse kötü alışkanlıklardan ve davranışlardan korunmak mümkün olur. İyi örnek olmak iyi davranışlara kötü örnek olmak ise kötü davranışlara yol açar. Aile içi iletişimin güçlü olması çocukların sıkıntılarını anlatabilmesini sağlar. Böyle ortamlarda sıkıntılara çözüm bulmak kolay olur. Sıkıntıların az olduğu bir ortam iyiliklere çok olduğu ortam ise kötülüklere kapı aralar. Boş zamanların da iyi değerlendirilmesi çok önemlidir. Spor yaparak, kitap okuyarak boş zamanlar değerlendirilirse kötü alışkanlıkların bulunduğu ortamlara girmekten uzak durulmuş olunur.
Toplumumuzda kötü alışkanlık ve davranışların önlenmesi için çeşitli sivil toplum kuruluşları
vardır. Bu kuruluşlar gönüllü insanların faaliyetleri ile ayakta durur. Alkol, sigara, uyuşturucu
ve kumar gibi kötü alışkanlıklara ve bağımlı-
lıklara karşı mücadele eden Yeşilay Cemiyeti
bu kuruluşlardan bir tanesidir. Toplumumuzda
üstlenilmiş bu tür gönüllü faaliyetler devletin
de bu mücadeledeki yükünü hafifletir.
Başkalarına Zarar Vermek: Kul Hakkı
İnsanların sahip oldukları haklara, kul hakkı denir. İnsan haklarınanda yer alan her şey kul haklarında da yer alır. Kul hakkı demek insan hakkı demektir. Söz ya da davranış ile başkasına zarar vermek kul hakkı yemektir. Bunlara örnekler: Adaletsiz davranmak, hırsızlık yapmak, hile yapmak, yalan konuşmak, alay etmek, iftira atmaak, dedikodu yapmak, kötü lakap takmak, başkalarının özel hayatını araştırmak, eksik ölçüp tartmak, borcunu zamanında ödememek, rüşvet almak-vermek, devlet malını kötüye kullanmak...
Birbirimizin hakkına saygılı olursak toplumsal hayatının düzenli olmasını sağlamış oluruz. İnsanlar toplu halde yaşamak zorundadır. Bundan dolayı toplumda uyulması gereken kurallar ortaya çıkar. Bu kuralların ihlali de kul hakkına girer. Kul hakkı gözetirken insanların dininin önemi yoktur. İnsanlara insan oldukları için haklarına saygılı olmalıyız.
İslam dini, kul hakkının gözetilmesine büyük önem vermiştir. Kul hakkının yenmesini yasaklamış ve bu tür tutum ve davranışları yasaklamıştır.
" Mallarınızı aranızda haksız sebeblerle yemeyin... " (Bakara suresi, 188. ayet)
" Her hakkı sahibine veriniz. " (Hadis-i şerif)
4. Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Yahya (a.s.)
Hz. Yahya (a.s.) kendisi gibi bir peygamber olan Hz. Zekeriya'nın (a.s.) oğluydu. Hz. Yahya (a.s.), henüz çocuk yaşta iken kendisine hikmet, kalp yumuşaklığı ve safiyet verildi. Yüce Allah, bu durumu Kur'an-ı Kerim'de şöyle bildirmektedir: "…Henüz
çocuk iken ona (ilim ve) hikmet verdik. Tarafımızdan ona kalp yumuşaklığı ve temizlik de verdik. O, çok sakınan bir kimse idi."(Meryem suresi, 12-13. ayetler.)
Hz. Yahya (a.s.) güzel yaratılışlı,
merhametli ve iffetliydi. Öfke, nefret, kıskançlık gibi kötü duygulardan arınmıştı. Allah'ın (c.c.) sevgisini kaybetmekten korkan bir kul, anne-babasına itaat eden hayırlı bir
evlattı. Hz. Zekeriya'nın (a.s.) vefatından sonra tebliğ vazifesi Hz. Yahya (a.s.) ile devam etti.
Hz. Yahya (a.s.), kendisinden önce gelen peygamberleri tasdik ettiği gibi kendisinden
sonra gelecek olan Hz. İsa'nın (a.s.) peygamberliğini de tasdik etmişti. Yüce Allah;
Hz. Yahya'ya (a.s.), büyüyüp olgunlaşınca Tevrat'a sahip çıkıp hükümlerine uymasını
ve içinde yaşadığı halkı doğru yola çağırmasını emretti. Ancak Hz. Yahya'nın (a.s.) peygamberliği çok kısa sürdü. Hz. Yahya (a.s.), tebliğine karşı çıkanlar tarafından şehit edildi.
5. Bir Sure Tanıyorum: Tebbet Suresi ve Anlamı
Tebbet, "yuh olsun, kahrolsun, perişan olsun" anlamına gelir. Tebbet suresi, Hz. Peygamberin amcası Ebu Leheb hakkında indirilmiştir. Ebu Leheb, İslam'ın en azılı düşmanlarındandı. Bir gün Hz. Muhammed (s.a.v.) Safa Tepesi'ne
çıkarak Allah'ın (c.c.) emrettiği şekilde tüm Kureyş halkını İslam'a davet etti. Amcası
Ebu Leheb de onu dinleyenler arasındaydı. Ebu Leheb, Hz. Peygamberin çağrısını işitince "Yazıklar olsun sana! Bizi bunun için mi buraya topladın?" diyerek orada bulunanları da Hz. Muhammed'e (s.a.v.) karşı kışkırttı.
Bismillehirrahmenirrahîm
1. Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebbe.
2. Mâ ağnâ anhu mâluhu ve mâ keseb.
3. Seyaslâ nâran zâte leheb.
4. Vemraetuhû, hammâletel hatab.
5. Fî cîdihâ hablun min mesed.
Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
1. Ebû Leheb kahrolsun. Zaten kahroldu.
2. Ona ne malı ne de kazandığı fayda vermedi.
3. O, alevli bir ateşe girecektir,
4-5. Karısı da, boynunda bükülmüş hurma
liflerinden bir ip olduğu halde sırtında
odun taşıyarak (o ateşe girecektir).