1. İslam'ın İnanç Esasları
İslam'ın inanç esasları
"imanın şartları" olarak da bilinir. Bu
esaslar Allah'ın (c.c.) varlığına ve birliğine, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kader ve kazaya
inanmayı kapsar. İslam'ın inanç esaslarını şüphe duymadan kabul ederek inanmaya iman etmek denir.
İman, sözlükte "inanma, tasdik etme" demektir. Dinî bir terim olarak ise; Yüce Allah'ın
varlığına, birliğine, sıfatlarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kitaplarına, meleklerine, iyiliğin ve kötülüğün O'ndan geldiğine inanmaktır.
Allah'a iman
Allah'a (c.c.) iman
etmek inanç esaslarının temelidir.
Çünkü diğer inanç esasları da Allah'ın
(c.c.) varlığına iman etmeyi gerektirir. Örneğin;
Yüce Allah'ın eşi ve benzeri olmayan
bir varlık olduğuna iman ederiz. Bu
durum İhlas suresinde söyle açıklanmaktadır: "De ki: O, Allah tektir. Allah Samed'dir. (Her şey O'na
muhtaçtır, O, hiçbir şeye muhtaç
değildir.) O, doğurmamış ve doğ-
mamıştır. O'nun hiçbir dengi yoktur." ( İhlas suresi, 1-4. ayetler.)
Meleklere iman
Allah'ın (c.c.) emriyle çeşitli görevleri yerine getiren, nurdan yaratılmış
ve gözle görülmeyen varlıkların varlı-
ğına iman etmektir. Melekler hakkındaki bilgiyi Kur'an-ı Kerim'den ve Hz.
Muhammed'in (s.a.v.) sözlerinden
öğreniriz. Meleklerin varlığına iman
eden insanlar kötü davranışlardan
uzak durur ve meleklerin onlar için
dua ettiklerini bilip huzurlu olurlar.
Kitaplara iman
Allah'ın (c.c.) gönderdiği tüm ilahi
kitaplara iman etmektir. Yüce Allah insanları doğru yola yöneltmek için
peygamberler aracılığıyla kitaplar
göndermiştir. İlahi kitaplar insanları iyi ve güzel olana yönlendirir. Kötü ve yanlış davranışlardan
sakındırır.
Kur'an-ı Kerim, Yüce Allah'ın insanları
doğru yola yöneltmek için gönderdiği son
ilahi kitaptır.
Kitaplara iman eden bir kimse Allah'ın (c.c.) bu kitaplarla kendisine yol gösterdiğini bilir. Böylece son ilahi kitap olan Kur'an-ı Kerim'i okuyup ona uygun yaşamaya çalışır.
Peygamberlere iman
Allah'ın (c.c.) gönderdiği tüm peygamberlere iman etmektir. Allah (c.c.) emir, yasak
ve öğütlerini bildirmek için insanlar arasından elçiler seçmiştir. Bu elçilere peygamber
denir. Peygamberler Allah'tan (c.c.) aldıkları
mesajı insanlara iletirler.
Kur'an-ı Kerim'de şöyle
belirtilmektedir: "…Hiçbir ümmet yoktur
ki, aralarında bir uyarıcı gelip geçmiş olmasın." (Fâtır suresi, 24. ayet.)
İlk peygamber Hz.
Âdem' (a.s.), son peygamber ise Hz. Muhammed'e (s.a.v.) dir. Peygamberlere
iman eden kişiler onları örnek alırlar.
Ahirete iman
İnsanın ölümüyle başlayıp sonsuza
kadar sürecek olan hayata ahiret hayatı
denir. Bu hayatın varlığına inanmak ahirete iman etmektir. Dünya hayatı insanın
ölümüyle son bulan geçici bir hayattır.
Kur'an-ı Kerim'de dünya hayatının geçiciliği ve ahiret
hayatının önemi şöyle belirtilmektedir:
"Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğ-
lencedir. Elbette ki ahiret yurdu Allah'a
karşı gelmekten sakınanlar için daha
hayırlıdır…" (En'am suresi, 32. ayet.)
İnsanların yaptıkları tüm iyi
ve kötü davranışların karşılığını ahirette
alacak olmaları davranışlarının sorumluluğunu üstlenmelerini sağlar. Bu nedenle
ahirete iman eden insanlar söz ve davranışlarına dikkat ederler.
Kader ve Kazaya iman
Kader, Allah'ın (c.c.) her şeyi bir ölçüye göre
yaratmasıdır. Kaza ise olayların bu ölçüye
göre gerçekleşmesidir. Kur'an-ı Kerim'de
"Gerçekten biz, her şeyi bir ölçü ve dengede yarattık." (Kamer suresi, 49. ayet.) bu konuya bir örnektir. Kader ve kazaya inananlar her şeyin Allah'ın (c.c.) gücü
ve iradesiyle yaratıldığını bilirler. Allah'ın (c.c.) verdiği iradeyle tercihlerinden ve davranışlarından sorumlu olduklarının farkında olurlar.
2. İslam'ın Şartları
İslam, sözlükte kurtuluşa erme, güven, barış ve emniyette olma anlamlarına
gelir. Dinî bir kavram olarak ise İslam; Allah (c.c.) tarafından peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed'e (s.a.v.) bildirilerek bütün insanlığa gönderilen son ilahi
dindir. İslam dinini kabul eden kişiye Müslüman denir.
İslam dininin beş temel şartı;
kelime-i şehadet getirmek,
namaz kılmak,
oruç tutmak,
zekat vermek
ve hacca gitmektir.
Ayrıca bu şartlar İslam dininin temel ibadetlerini oluşturur. Bu temel ibadetlerin yapılması kulluğun bir gereğidir. Müslüman olan biri İslam'ın temel şartlarını yerine getirir, Kur'an-ı Kerim'de
bildirilenlere inanır ve ona göre yaşamaya çalışır. İslam dini, emir ve yasaklarıyla
Müslümanları iyi ve güzel olana yönlendirir.
Kelime-i Şehadet Getirmek
Kelime-i Şehadet; "Eşhedü en lâ ilâhe
illallah ve eşhedü enne Muhammeden
abduhû ve rasûluh" demektir. Anlamı;
"Ben kabul ederim ki Allah'tan başka
ilâh yoktur. Yine kabul ederim ki Hz.
Muhammed(s.a.v.) Allah'ın kulu ve resulüdür." şeklindedir. Kelime-i Şehadet
getirmek Müslümanlığın ilk şartıdır. Bu
sözleri gönülden söyleyen kişi Müslüman olur.
Bir de Kelime-i Tevhid vardır.
Kelime-i Tevhid: "Lâilâhe illallah Muhammedün Resulullah" cümlesidir. Anlamı;
"Allah'tan başka ilah yoktur, Hz. Muhammed Allah'ın elçisidir." şeklindedir.
Kelime-i Tevhit ve Kelime-i Şehadet İslam dininin özüdür.
Namaz Kılmak
Namaz, günde beş vakit yerine getirilen bir ibadettir.
Akıllı ve sorumluluk yaşına girmiş her Müslümanın namaz kılması gerekir. Namaz kılan bir kimse Allah'ı (c.c.) anar, O'na şükreder
ve O'ndan yardım ister. Rabbini andığı için kalbi huzurla
dolar, kendisini daha mutlu hisseder.
Namaz insanı güzel
davranışlara yönlendirir ve kötü duygulardan arındırır.
Bu konuyla ilgili Kur'an-ı Kerim' de "…Namaz, insanı her
türlü kötülükten ve hayâsızlıktan alıkoyar..." (Ankebût suresi, 45. ayet.)
Oruç Tutmak
Oruç, ibadet niyetiyle tan yerinin ağarmasından güneşin batışına kadar yeme,
içme ve orucu bozan her türlü davranıştan kişinin kendi isteğiyle uzak durmasıdır. Akıllı ve sorumluluk yaşına gelmiş,
sağlıklı ve yolcu olmayan Müslümanların Ramazan ayında oruç tutması farzdır. Oruç tutan kimse daha sabırlı olur ve iradesine hakim olmayı öğrenir. Başkalarına
karşı iyi davranmaya ve merhametli olmaya gayret eder. Çünkü kişi oruçluyken kötü söz söylemez ve kırıcı davranışlardan kaçınır.
Zekât Vermek
Zekât, dinimizce zengin sayılan
bir Müslümanın her yıl malının belli
bir miktarını ibadet niyetiyle ihtiyaç
sahiplerine vermesidir. Akıllı, sorumluluk çağına gelmiş ve dinen
zengin Müslümanların yılda bir kez
zekât vermesi gerekir. Yüce Allah bazı ibadetlerle yardımlaşmayı zorunlu tutar. Zekât
sayesinde zengin ve fakir arasında bir köprü kurulur. Yardımlaşma duygusu gelişen toplumlarda huzur artar ve barış ortamı oluşur.
Hacca Gitmek
Hac: Yılın belli günlerinde Mekke'de bulunan Kâbe'yi ve etrafındaki mübarek yerleri
ibadet amacıyla ziyaret etmektir. Akıllı, sorumluluk çağına gelmiş, sağlıklı ve maddi durumu iyi olan Müslümanların ömründe bir kez hacca gitmesi farzdır. Hac ibadetini yerine getiren bir Müslüman Allah'ın (c.c.) huzurunda tüm Müslümanların eşit olduğunu hatırlar. Allah'a (c.c.) yakınlaşır, O'na şükreder ve günahları için af diler. Bu ibadet ülkeleri, dilleri ve ırkları ayrı olan Müslümanları aynı amaç için bir araya getirir.
3. Kur'an-ı Kerim
Allah (c.c.) tarafından Hz. Muhammed'e (s.a.v.) gönderilen
son ilahi kitaba Kur'an-ı Kerim'denir. Kur'an-ı Kerim baştan sona Yüce Allah'ın sözüdür. Kur'an-ı Kerim olaylara ve durumlara göre yirmi üç yıl boyunca parça parça
indirilmiştir. Hz. Muhammed'in (s.a.v.) yaşadığı toplumun dili Arapça olduğu için
Kur'an-ı Kerim Arapça olarak indirilmiştir.
Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Şüphesiz o zikri (Kur'an'ı) biz indirdik
biz! Onun koruyucusu da elbette biziz." ( Hicr suresi, 9. ayet.) Kur'an-ı Kerim, kıyamete kadar Allah'ın (c.c.) koruması altındadır. Kur'an-ı Kerim'in korunarak kıyamete
kadar geçerli olması onun tüm insanlara gönderildiğinin de bir göstergesidir. Kur'an-ı Kerim insanları doğru yola, İyiye
ve güzele yönlendirip yanlış davranışlardan sakındırır.
Kur'an-ı Kerim'in İç Düzeni
Kur'an-ı Kerim'in kendine has bir
düzeni vardır.
Ayet
Kur'an-ı Kerim'in her bir cümlesine ayet denir. Ayetler, içlerinde ayet numaralarının yazılı olduğu küçük yuvarlak işaretlerle ayrılmıştır. Bu işaretlere durak denir. Kur'an-ı Kerim'deki bazı ayetler birkaç harften oluşabilmektedir. Bazıları ise
bir sayfanın tamamını kaplar. İlk inen
ayetler Alak suresinin ilk beş ayetidir.
Sure
Kur'an-ı Kerim'de başı ve sonu belli olan, farklı
sayılarda ayet içeren bölümlere sure denir. Kur'an-ı
Kerim'de toplam 114 sure vardır. Kur'an-ı Kerim'deki surelerin her birinin özel
bir ismi vardır. Örneğin Cuma suresinde Cuma namazının
Müslümanlara farz kılındığı belirtilmektedir.
Cüz
Kur'an-ı Kerim'in yirmi sayfadan oluşan her bir bölümüne
cüz denir. Kur'an-ı Kerim'de otuz cüz vardır. Her cüz, sayfa kenarında bulunan ve gül şeklinde olan bir işaretle birbirinden
ayrılır. Şeklinden dolayı bu işaretlere cüz gülü denir. Kur'an-ı Kerim'in cüzlere ayrılmış olması okuyanlar için kolaylık sağlar.
4. Bir Dua Tanıyorum: Âmentü Duası ve Anlamı
Okunuşu:
1. Âmentü billâhi ve melâiketihî ve
kütübihî ve rusülihî ve'l-yevmi'l-âhiri ve
bi'l-kaderi hayrihî ve şerrihî minallâhiteâlâ ve'l-ba'sü ba'de'l-mevti hakkun.
2. Eşhedü enlâ ilâhe illallâh ve eşhedü
ennemuhammeden abduhû ve rasûlüh.
Anlamı:
1. Allah'a, meleklerine, kitaplarına,
peygamberlerine, âhiret gününe, kadere, hayır ve şerrin Allah'tan geldiğine
inandım. Öldükten sonra diriliş haktır.
2. Allah'tan başka ilâh olmadığına, Hz.
Muhammed'in O'nun kulu ve elçisi olduğuna şahitlik ederim.