Ahlak, insanın güzel, doğru ve iyi davranışlarda bulunması; çirkin, yanlış ve
kötü davranışlardan kendi isteği ile uzaklaşmasıdır. Güzel davranışlı ve iyi huylu
kimselere "ahlaklı" veya "güzel ahlaklı" denir.
Yüce Allah yol gösterici olarak Kur'an-ı Kerim'i ve Hz. Peygamberi göndermiştir. Hz. Peygamber en güzel ahlaka sahiptir ve en güzel örnektir. O; doğruluk,
yardımlaşma, sabır, güvenirlik, kardeşlik, komşuluk, fedakârlık gibi her konuda insanlığa örnektir. Hz. Peygamber "Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim." (İmam Malik, el-Muvattâ, Hüsnü'l-Hulk, 8.)
buyurarak buna vurgu yapmıştır.
İslam'a göre iyi bir insan olmak, ahlaki ilkeleri yaşamakla mümkündür. İslam dininin emrettiği ibadetler insan ahlakının güzelleşmesine katkı
sağlar. Kur'an-ı Kerim'de ve Hz. Peygamberin sözlerinde insanlara karşı alçak gönüllü,
iyi, dürüst, adaletli ve güvenilir olmak gibi güzel davranışlar öğütlenir. Anne ve babaya iyi davranmak, komşu, dost ve akrabalarla iyi geçinmek de İslam'ın önem verdiği diğer bazı ahlaki davranışlardandır. İslam dininin ahlak konusundaki öğütlerini
yerine getirmeye özen gösteren kişi güzel ahlaklı olur.
Aynı zamanda iyiliği yaymaya çalışmak, kötülükten uzak durmak İslam'ın temel ahlaki ilkeleri arasındadır. Bu ilke
gereği çevremizde olup bitenlere duyarsız kalmamalı, güzel davranışları yaymalı,
kötü davranışların yayılmasına engel olmalıyız.
Sevgi, kişiyi bir şeye ve bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygudur. Hepimiz sevmeye ve sevilmeye gereksinim duyarız.
İnsanlar sevgiyle gelişir. Sevmek ve sevilmek insanların yaşama iyimser bakmalarını sağlar.
Varlıklara duyduğumuz sevgi bizlere yaşama sevinci verir. Böylece seven ve sevilen kişiler mutlu olmayı bilir.
Sevgi canlıların yaşam kaynağıdır. Sevilmeyen insanlar kendilerini dışlanmış hissederler ve
mutsuz olurlar. Sevginin ve merhametin olmadığı yerde insanlar arasında kin ve
nefret yaygınlaşır. Sevginin olmadığı ortamlarda ise kötü davranışlar ortaya çıkar ve toplumun
huzuru bozulur.
Sevgi, yaratılmış olan tüm canlıların hayatlarını mutlu bir şekilde sürdürebilmeleri için çok
önemli bir ihtiyaçtır.
Saygı; bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü
davranma, başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusudur. Birbirine saygı duymayan insanların bir arada yaşaması çok zordur. Çünkü bu kişiler karşılarındakileri sürekli
kendi bakış açılarına ve zevklerine göre değerlendirirler. Oysaki kişilerin duygu, düşünce
ve zevkleri farklıdır ve bu durum gayet doğaldır. Farklı düşünce ve davranışlar başkalarına zarar vermediği sürece zenginliktir. Herkes aynı oyunu sevmek veya aynı rengi be-
ğenmek zorunda değildir. Bu nedenle sadece bizim tercihlerimizin ve beğendiklerimizin
en güzel olduğunu düşünmemeliyiz. Farklılıkların aramızda huzursuzluk oluşturmasına
ve bu yüzden aramızdaki sevginin azalmasına izin vermemeliyiz.
Anne Babayla İlişkiler
Anne ve babalar, çocukları için her
türlü fedakârlığı yapar. Çocuklarıyla
ilgilenir, sorunlarını çözmede onlara
yardımcı olurlar. Sevgi ve merhametle çocuklarını büyütür, çocuklarına
maddi ve manevi her türlü konuda
destek verirler. Tüm bu fedakârlıkları
da karşılıksız olarak yaparlar.
İslam dini anne baba hakkına büyük önem verir. Yüce Allah "Rabbin,
kendisinden başkasına asla ibadet
etmemenizi, anaya babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti..."(İsrâ suresi, 23. ayet.)
buyurarak anne baba hakkının önemini vurgulamıştır. Anne babamız ve aile büyüklerimize karşı saygılı davranmamız önemlidir. Aile
büyüklerinin, dine uygun olarak verdikleri görevi yerine getirmek, uyuyan ya da çalışan biri varsa sessiz olmak, misafir gelince ilgilenmek, büyüklerin ellerini öpmek
ve daha birçok davranış aile içindeki saygının göstergesidir.
İnsanların zor zamanlarında yardım isteyeceği ilk kişiler aile bireyleridir.
Çocukların anne, baba ve aile büyüklerine yardım etmesi onlara olan saygılarının
da bir göstergesidir.
Kardeşlerle İlişkiler
Kardeş, insanın ilk arkadaşıdır. Kardeşler birbiriyle aynı aile ortamını paylaşır ve birlikte büyürler. Aynı
ortamda yetişmiş olan kardeşlerin birçok ortak anısı vardır. Bu nedenle sevinç ve
üzüntülerini birbirleri ile paylaşmak isterler. Zor zamanlarında birbirlerine destek
olurlar. Bu durum kardeşler arasındaki sevgi bağını kuvvetlendirir.
Kardeşler arasındaki ilişkide büyüklerin küçüklere örnek olması, onlara sevgiyle yaklaşması gerekir. Böyle olursa küçükler de büyüklerine karşı saygılı olur ve
onların öğütlerini dinlerler.
Benzer ve farklı yönlerimizle kardeşlerimizle dayanışma içinde olmamız önemlidir. Ödevlerimizi yaparken, bir konuda karar verirken, sofrayı toplarken ve daha
birçok konuda birbirimize yardım etmemiz gerekir. Bu şekilde davranmak hem
bizi hem de ailemizi mutlu eder.
Akrabalarla İlişkiler
Akrabalarımızla ilişkilerimiz önemlidir.
Çünkü ailemizin bir parçası da akrabaları-
mızdır. Akrabalar zor zamanlarında birbirlerinin yardımına ilk koşan kişilerdir. İnsanlar
üzüntülerini ilk olarak akrabalarıyla paylaşırlar, sorunlarını birlikte çözer ve birbirlerine destek olurlar. Düğünlerde, bayramlarda, hastalıklarda ve özel günlerde yanımızda olmasını istediğimiz ilk kişiler akrabalarımızdır.
Hz. Peygamber akrabalarını hiç ihmal etmemiş ve onları her fırsatta ziyaret etmiştir. O,
teyzenin anne gibi, amcanın ise baba gibi
olduğunu söylemiştir. Hz. Peygamber akrabalarının zor durumlarında onlara yardım etmiş,
elindekini onlarla paylaşmıştır. Bizlere de akrabalarımıza karşılıksız bir şekilde yardımda
bulunmayı, onlardan kötülük görsek bile affedip onlara iyilik yapmayı öğütlemiştir.
Komşularla İlişkiler
Komşularımız bize en yakın kişiler arasındadır. Onlarla gün içinde çokça karşıla-
şırız. Hatta apartmanlarda yaşayan insanlar, birbirine çok daha yakın mesafelerde
yaşarlar. Bazı durumlarda akrabalarımızdan da önce sıkıntılarımızı paylaştığımız ki-
şiler komşularımızdır. Çünkü akrabalarımızla bazen uzak mesafelerde olabiliriz ama
komşularımız evimize en yakın olan kişilerdir.
Hz. Peygamber, "... Allah'a ve ahiret gününe iman eden komşusuna eziyet etmesin..."(Buhârî, Rikak, 23.)
buyurmuş ve komşulara iyi davranmanın
ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır.
Komşularımıza kötülük yapmaktan kaçınmalı ve onların haklarını ihlal etmemeliyiz. Gösteriş yapmamalı ve onları küçümsememeliyiz. Komşularımıza birbirlerinin kötü özelliklerinden bahsetmekten
kaçınmalıyız. Onların özel hayatlarıyla ilgili bilgileri başkalarıyla paylaşmamalıyız.
Onları rahatsız etmemeye ve zarar vermemeye özen göstermeliyiz. Komşularımıza
zor durumlarında yardımcı olmalı, bizde olanı onlarla paylaşmalıyız. Hastalandıklarında ziyaretlerine gitmeli, onlara destek olmalıyız. Selam vermeli ve güler yüzle
iletişim kurarak aramızdaki sevgiyi artırmalıyız
Arkadaşlarla İlişkiler
Tek başına bir hayat sürmek
hayatımızı zorlaştırır ve mutsuz olmamıza
sebep olur. Birileriyle arkadaşlık yapmak
ise yaptığımız etkinliklerden, oyunlardan
zevk almamızı sağlar. Üzüntümüzü, sırrımızı, sevincimizi paylaşabileceğimiz birilerinin var olduğunu bilmek bizlere güven verir. Birbirini sevmeyen insanların arkadaşlıkları gerçek bir arkadaşlık değildir ve uzun
süre devam etmez. Çünkü sevgi insanları birbirine bağlayan bir bağdır. Sevgi ile bağ-
landığımız arkadaşlarımızı, sık sık görmek ve konuşmak isteriz. Hepimiz zaman zaman hatalar yapabilir, arkadaşlarımızı kırabilir veya
arkadaşlarımıza kırılabiliriz. Ancak böyle durumlarda bizim de hata yapabileceğimizi unutmamalıyız. Hataları affetmeli ve bilmeyerek de olsa kırdığımız
bir arkadaşımız varsa özür dilemeliyiz.
"Bir Müslümanın din kardeşine üç günden fazla
küs durması ve karşılaştıklarında birbirlerinden
yüz çevirmeleri helal olmaz. Bunların en hayırlısı, önce selam verendir."
(Buhârî, İsti'zân, 9.)
Öğretmenlerle İlişkiler
İlim öğrenen ve öğrendiklerini uygulayan kişiler toplumda ve Allah (c.c.) katında
daha değerli olurlar. Bu yüzden ilim sahibi olmak için çeşitli kitaplar okur, okullara
gider ve eğitimler alırız. İlim öğrenme yolunda bizlere rehberlik eden kişiler ise
öğretmenlerimizdir. Onlardan öğrendiğimiz bilgilerle daha iyi insanlar olmak için
çaba gösterir ve insanlık için faydalı şeyler üretebiliriz. Yüce Allah ayetlerinde
bilmenin ve düşünmenin önemini çokça vurgulamıştır. Hz. Peygamber de öğrenmek ve öğretmeyi en kıymetli şeyler olarak görmüş, kendisinin de bir öğretmen
olduğunu söyleyerek şöyle buyurmuştur: "Şüphe yok ki, ben de sadece bir öğretici
olarak gönderildim."(Dârimî, Mukaddime, 32.)
Bize bilgiyi öğ-
retecek olanlar öğretmenlerimizdir. Bilginin öneminin farkında olmalıyız. Bize bilgiyi veren öğretmenlerimize büyük bir saygıyla yaklaşmalı, onların değerini bilmeliyiz. Öğretmenlerimizin geleceğimiz için ne kadar önemli olduğunu unutmamalı ve
onları üzecek davranışlardan kaçınmalıyız.
3. Bir Sure Tanıyorum: Fâtiha Suresi ve Anlamı
Fâtiha suresi namazın her
rekâtında okunduğu için 5 vakit
namaz kılan kişi Fâtiha suresini
günde 40 kez okumuş olur.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Elhamdü lillahi rabbil alemin.
Errahmanirrahim.
Maliki yevmiddin.
İyyakena'büdü ve iyyake nestain.
İhdinas siratel müstakim.
Siratallezine enamte aleyhim
ğayril mağdubi aleyhim veladdâllin.
ESİRGEYEN VE BAĞIŞLAYAN ALLAH'IN ADIYLA
Hamd olsun bütün alemlerin Rabbi olan Allah'a...
ki O, Esirgeyen ve bağışlayandır.
Hesap gününün hakimidir.
Ey Rabbimiz! Ancak sana kulluk eder, yalnız senden yardım dileriz.
Bizi doğru yola ilet;
nimet verdiğin kimselerin yoluna...
Gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil.